Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

“Siz kadınların cihâdı, hacdır” (1 Kullanıcı)

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
46
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
Ebu Hureyre (R.A.)den rivayete göre Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz: “Kim hac yapmak için çıkarsa ve yolda ölürse, ona kıyamete kadar hac yapan kimsenin sevabı yazılır. Kim umre yapmak için çıkar da yolda vefat ederse, ona kıyamete kadar umre yapan kimsenin sevabı yazılır. Kim cihad yapmak için çıkar ve yolda ölürse, kıyamete kadar ona cihad eden kimsenin sevabı yazılır.” (Taberani, el-Mucemül-Evsat, No: 5317, 6/155)buyurdu. Hz. Aişe (R.Anhâ) validemizden rivayete göre Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimiz: “Kim hac veya umre yapmak için girişimde bulunur yola çıkıp yolda ölürse, kıyamet günü sorgulanmayacak ve hesaba çekilmeyecektir. Ona: Cennete gir! denilecektir.” (Taberani, el-Mucemül-Evsat, No: 5384, 6/185) buyurdu.
Hac ve umre normalde gaza yoluyla yapılan cihada katılamayan yaşlılar, küçükler, güçsüzler ve kadınların cihadı olarak nitelendirilmiştir. Ebû Hureyre (R.A.)den rivayete göre Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz: “Büyüğün, küçüğün, zayıfın, kadının cihadı hac ve umredir.” (Nesâî, Hac: 4, No: 2626, 5/113; İbn Mâce, Menâsik: 8, No: 2902) buyurdu.

Hac ve umrenin cihada benzetilmesi, bu iki amelde mevcut meşakkat ve zahmetler sebebiyledir. Cihad da meşakkat ve zahmet yönü ağır basan bir ibadettir. İnsan nefsi, her üç amelle de aynı terbiyeleri alabilecektir. Bu sebeple, sevap yönüyle bunların aralarında benzerlik, yakınlık ve hattâ şartlara göre ayniyet olduğu Resûl-i Ekrem (S.A.V.) Efendimiz tarafından bildirilmektedir. Öyleyse cihada muktedir olamayan, söz gelimi çocuk, kadın veya yaşlı birisi hac veya umreyi yaparak aynı sevabı kazanabilecektir. Hz. Aişe (R.Anhâ) validemiz şöyle demiştir: Ben Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizden cihâda gitmek için izin istedim de, O: “Siz kadınların cihâdı, hacdır.” buyurdu. (Buhari, Cihad: 61, No: 2720, 3/1054)
Hz. Aişe (R.Anhâ) validemiz, Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimize şöyle der:
- Ya Resûlellah! Seninle cihad etmek üzere biz de sefere çıkmayalım mı? Zîra ben Kur’ân-ı Kerim’de cihattan daha faziletli bir amel göremiyorum. Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz şu cevabı verir: “Hayır! Ancak cihadın en iyisi, en güzeli Kâbe’ye haccetmektir, hacc-ı mebrûrdur.” (Nesâî, Hac: 4, No: 2628, 5/114, Buhari; Hac: 4; No: 1449; 2/553)
Hz.Aişe (R.Anhâ) validemizder ki: Bunu işittikten sonra haccı hiç bırakmadım.Yine Hz. Aişe (R.Anhâ) validemiz, Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimize şöyle der:

- Ey ALLAH’ın Resûlü! Kadınlara da cihad var mı? Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz şu cevabı verir: “Evet! Kadınlara, içinde kıtâl olmayan bir cihâd var: Hac ve umre...” (İbn Mace, Menasik: 8, No: 2901, 2/968)
Hadis-i şerifte, haccın cihad olarak tavsifi, haccda karşılaşılan meşakkatler sebebiyle bir nevi nefis mücadelesi yapılmasındandır. Nitekim hadis-i şeriflerde nefisle yapılan mücadele de “cihad” ve hatta “efdal” ve “ekber” yani “en faziletli”, “en büyük cihad” olarak ifade edilmiştir. Hacca “cihad’ın en iyisi” denirken muhatabın kadın olması da mühim bir husustur. Sözleri değerlendirirken muhatap unsurunu da nazar-ı dikkate almak gerekir. Artık önemli olan böylesine üstün bir ibadeti, gereği gibi yerine getirerek onun faziletinden yararlanmaktır. Enes b. Malik (R.A.) buyurdu ki: Bir kere ben, Minadaki Hayf mescidinde Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz ile beraber otururken, biri Ensar’dan diğeri sekîf kabilesinden iki kişi gelerek, O’na selam verdiler. Sonra:

- Ya ResûlALLAH ! Sana bazı şeyler sormaya geldik, dediler. Bunun üzerine Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz: “İsterseniz sizin sormak istediğiniz şeyleri siz sormadan söyliyeyim, isterseniz ben susayım siz sorunda söyleyeyim.” buyurdu. O iki zat:

- Ya ResûlALLAH ! Sen bize söyle, iman ve yakînimiz artsın! dediler. Daha sonra Sekafî, Ensarî’ye:
- Sen sor! deyince, Ensarî de:
- Sen buyur, ya ResûlALLAH ! dedi. O zaman Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz:

“Sen bana, Beyti Haramı kastederek evinden çıkışının, Kâbe’yi Tavâf etmenin, Tavâftan sonraki iki rekât Tavâf namazının, Safa ile Merve arasındaki Sa’yinin, Arafattaki vakfenin, şeytanları taşlamanın, kurban kesmenin, başını traş etmenin, daha sonra farz Tavâfı yapmanın sevaplarını sormaya geldin!” buyurunca, O Sahabî:

- Seni hak peygamber olarak gönderen ALLAH’a yemin ederim ki, elbette ben, sana bunlardan sormaya gelmiştim,” dedi. Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz bunların sevabını beyan etmek üzere şöyle buyurdu: “Şüphesiz Beyti Haramı kastederek evden çıktığında, deven ayağını her koyup kaldırdığında, ALLAH Teâlâ ona karşılık mutlaka sana bir sevap yazar ve bir günahını siler.
Tavâftan sonraki iki rekâtın ise, İsmailoğullarından bir köle azat etmen gibidir.
Ondan sonra, Safa ile Merve arasında sa’y etmen ise yetmiş köle azat etmen gibidir. Arefe günü ikindide vakfe yapmana gelince, şüphesiz ALLAH Teâlâ birinci kat semaya inerek sizinle meleklere iftihar eder ve: İşte bu kullarım uzun yollardan, cennetimi umarak, pejmürde kıyafetlerle toz-toprak içerisinde bana geldiler! Sizin günahlarınız kum taneleri veya denizin köpüğü kadar olsa da elbette onları mağfiret ederim. Ey benim kullarım! Siz de, şefaat ettikleriniz de mağfiret olunmuş olduğunuz halde buradan inin, buyurur.
Senin, şeytanları taşlamana gelince, attığın her taşa karşılık helak edici günahlardan büyük bir günah affedilir.
Kurban kesmen ise, kestiğin kurban Rabbinin yanında senin için saklanmıştır.
Başını traş etmene gelince, traş ettiğin her kıla karşılık senin için bir sevap vardır, ayrıca bir günahın da silinir.” Ensarî:
- Ya Resûlellah! Ya günahlar ondan daha az ise? Bunun üzerine Resûlullah

(S.A.V.) Efendimiz şöyle buyurdu:
“O zaman sana iyiliklerin biriktirilir. Ondan sonra Beytullah’ı Tavâf ettiğinde ise, hiç günahsız olarak Tavâf etmiş olursun. Bir melek gelip ellerini senin iki omuz arana koyarak: Gelecekte yeni amellere başla. Çünkü geçmiş bütün günahların affedilmiştir,der.” (Taberani, el-Mu’cemül-Kebir, No: 61, 25/320; El-Askalanî, el-Metalibü’l-Aliye, No: 1057, 1/312,)

Mehmet Talu
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
46
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
“Kim hac yapmak için çıkarsa ve yolda ölürse, ona kıyamete kadar hac yapan kimsenin sevabı yazılır. Kim umre yapmak için çıkar da yolda vefat ederse, ona kıyamete kadar umre yapan kimsenin sevabı yazılır. Kim cihad yapmak için çıkar ve yolda ölürse, kıyamete kadar ona cihad eden kimsenin sevabı yazılır.”
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
46
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
“O zaman sana iyiliklerin biriktirilir. Ondan sonra Beytullah’ı Tavâf ettiğinde ise, hiç günahsız olarak Tavâf etmiş olursun. Bir melek gelip ellerini senin iki omuz arana koyarak: Gelecekte yeni amellere başla. Çünkü geçmiş bütün günahların affedilmiştir,der.” (Taberani, el-Mu’cemül-Kebir, No: 61, 25/320; El-Askalanî, el-Metalibü’l-Aliye, No: 1057, 1/312,)
 

s.s.s

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Şub 2008
Mesajlar
2,871
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
46
sağolasın güzel kardeşim....
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt