Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Sevgi ve Korku... (1 Kullanıcı)

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,422
Tepki puanı
7,772
Puanları
163
Yaş
53
Konum
Alanya
Sevgi ve korku, Allah için olmalı

Ey nefisperest nefsim, ey dünyaperest arkadaşım!
Muhabbet, şu kâinatın bir sebeb-i vücududur, hem şu kâinatın râbıtasıdır, hem şu kâinatın nurudur, hem hayatıdır. İnsan kâinatın en câmi' bir meyvesi olduğu için, kâinatı istilâ edecek bir muhabbet, o meyvenin çekirdeği olan kalbine derc edilmiştir. İşte şöyle nihayetsiz bir muhabbete lâyık olacak, nihayetsiz bir kemâl sahibi olabilir.

İşte, ey nefis ve ey arkadaş! İnsanın, havfa ve muhabbete âlet olacak iki cihaz, fıtratında derc olunmuştur. Alâküllihâl, o muhabbet ve havf, ya halka veya Halıka müteveccih olacak. Halbuki halktan havf ise, elîm bir beliyyedir; halka muhabbet dahi belâlı bir musîbettir. Çünkü, sen öylelerden korkarsın ki, sana merhamet etmez veya senin istirhâmını kabul etmez. Şu halde, havf elîm bir belâdır.

Muhabbet ise, sevdiğin şey, ya seni tanımaz, Allahaısmarladık demeyip gider (gençliğin ve malın gibi); ya muhabbetin için seni tahkir eder. Görmüyor musun ki, mecâzî aşklarda yüzde doksan dokuzu mâşukundan şikâyet eder. Çünkü, Samed aynası olan bâtın-ı kalb ile, sanem-misâl dünyevî mahbublara perestiş etmek, o mahbubların nazarında sakîldir ve istiskàl eder, reddeder. Zîrâ fıtrat, fıtrî ve lâyık olmayan şeyi reddeder, atar. (Şehevânî sevmekler, bahsimizden hariçtir.) Demek, sevdiğin şeyler ya seni tanımıyor, ya seni tahkir ediyor, ya sana refâkat etmiyor, senin rağmına müfârakat ediyor. Mâdem öyledir, bu havf ve muhabbeti, öyle birisine tevcih et ki, senin havfın lezzetli bir tezellül olsun, muhabbetin zilletsiz bir saadet olsun.

Evet, Halık-ı Zülcelâlinden havf etmek, Onun rahmetinin şefkatine yol bulup ilticâ etmek demektir. Havf, bir kamçıdır; Onun rahmetinin kucağına atar. Mâlûmdur ki, bir vâlide, meselâ, bir yavruyu korkutup, sînesine celb ediyor. O korku, o yavruya gayet lezzetlidir. Çünkü, şefkat sînesine celb ediyor. Halbuki, bütün vâlidelerin şefkatleri, rahmet-i İlâhiyenin bir lem'asıdır. Demek, havfullahta bir azîm lezzet vardır.

Mâdem havfullâhın böyle lezzeti bulunsa, muhabbetullahta ne kadar nihayetsiz lezzet bulunduğu mâlûm olur. Hem, Allah'tan havf eden, başkaların kasâvetli, belâlı havfından kurtulur. Hem, Allah hesâbına olduğu için mahlûkata ettiği muhabbet dahi, firâklı, elemli olmuyor.


ALINTI:Sözler
 

yaşar emir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Tem 2008
Mesajlar
1
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
61
her harfinize Allah c.c. bin hasene yazsın kardeşim.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt