SESSİZ OLUN!
mehmet girdigi imtahanı kazanarak üniversteye tercih şansını elde etmiştir.Okuluna kaydını yaptırdıktan sonra gurbet olarak geldigi bu ilde kalabilecegi bir yerler aramaya koyulur...sağdan soldan soruşturduktan sonra gurbet olrak geldigi bu ilde köylerinden bir akrabalarının ikamet ettigni ögrenir...
Bu gurbet elde akrabalarına ulaştıktan sonra uzun uzun günün yorgunlugu konuşulur eski konular, hatıralar yaad edilir.Mehmet durumu acıklar kalcak bir yere ihtiyacı oldugnu söyler, ev sahibi onu memnunuyetle ağırlayabilceklerini söylerler ve eklerler ne yersek ne icersek senle paylasırız bundan sonra sende bizim ikinci evladımızsın derler.Evde birde kücük bi kız vardır adı rabiadır. Rabia okula bu sene baslıcaktır.Mehmet rabiayı cok sever onu kardeşi yerine koyar,rabia`da aynı şekilde mehmeti abisi yerine koyar onun sözünden hicıkmazdı.Öyle ki bazı durumlar olurdu rabia annesinin sözünü dinlemezken annesinin mehmete ricası üzerine mehmetinin rabia ya sözünü dinlettigi anlar olurdu...
seneler su gibi akıp gider mehmetin okulu bitirmesine bir sene kalmıştır..
Bir yaz günü aile üyeleri serinlemek icin deniz kıyısına gitmeyi kararlastırır.. daha sonra mehmet o günü şöyle anlatacaktır:
serinlemek icin deniz kıyısına vardık bizde diger insanlar gibi soframızı kurduk yanımıza azık olarak hazırladıgımız şeylerden afiyetle yedik hoş sohbetler ettik havanın sıcaklıgını arttırdıgı saatlerde serinlemek icin kendmizi denize salıverdik kücük rabia da kıyıda yüzüyordu daha sonra ben sudan cıktım kurulandım boş bir şezlonga uzandım gözüm rabianın üzerindeydi kücük kız hayatından memnun bi şekilde suda eglenmekteydi ve o kabullenmesi zor an o saniyede gercekleşti büyük bi dalga rabia ya carpmış kızı derinlere dogru cekmişti yüzme bilmiyen o masum kız kendini can havliyle onu yutmaya calışan dalgalara direniyordu cevredekiler kalabalık nedeniyle onlanları göremiyorlar göremedikleri icin müdahale edemiyorlardı ben tüm gücümle koştum ama rabia kurtulmak harcadıgı caba onu daha cook derinlere ve boğulması gibi bi hazin sona götüreceginin farkında değildi rabianın yanına geldigimde onun suya yarı batık bedenine hayret ve şaşkınlıkla baktım...
O ölmüştü...Masum kücük kız acımasız dalgalara yenilmişti.Eğlenmek icin gittiğimiz yer bizim icin sonu hic hoş bitmeyen bi gün olmuştu.ertesi günde o kücük bedeni topraga vermek üzere karacaahmet e gittik kaldırılması zor bir gün gibiydi onun üstüne attıgım her toprak benim kalbimde derin yaralar acıyordu...Mezarı toprakla doldurduk...
O gece karacaahmettiki ölüler kendi aralarında konuşup dünyada başlarına gelen olaylardan söz etmeye basladılar derken konuşma birden hararetlendi derken mezarlıkta en yaslı ve nurlu bir ölü araya girdi..diğer ölüler şaşırdılar ne diyecegeni merak etmiştilerdibuyaşlı ölünün,yaşlı ve nurlu ölü onlara``şiiiişşt SESSİZ OLUN COCUK(rabia)UYUYO!!!
mehmet girdigi imtahanı kazanarak üniversteye tercih şansını elde etmiştir.Okuluna kaydını yaptırdıktan sonra gurbet olarak geldigi bu ilde kalabilecegi bir yerler aramaya koyulur...sağdan soldan soruşturduktan sonra gurbet olrak geldigi bu ilde köylerinden bir akrabalarının ikamet ettigni ögrenir...
Bu gurbet elde akrabalarına ulaştıktan sonra uzun uzun günün yorgunlugu konuşulur eski konular, hatıralar yaad edilir.Mehmet durumu acıklar kalcak bir yere ihtiyacı oldugnu söyler, ev sahibi onu memnunuyetle ağırlayabilceklerini söylerler ve eklerler ne yersek ne icersek senle paylasırız bundan sonra sende bizim ikinci evladımızsın derler.Evde birde kücük bi kız vardır adı rabiadır. Rabia okula bu sene baslıcaktır.Mehmet rabiayı cok sever onu kardeşi yerine koyar,rabia`da aynı şekilde mehmeti abisi yerine koyar onun sözünden hicıkmazdı.Öyle ki bazı durumlar olurdu rabia annesinin sözünü dinlemezken annesinin mehmete ricası üzerine mehmetinin rabia ya sözünü dinlettigi anlar olurdu...
seneler su gibi akıp gider mehmetin okulu bitirmesine bir sene kalmıştır..
Bir yaz günü aile üyeleri serinlemek icin deniz kıyısına gitmeyi kararlastırır.. daha sonra mehmet o günü şöyle anlatacaktır:
serinlemek icin deniz kıyısına vardık bizde diger insanlar gibi soframızı kurduk yanımıza azık olarak hazırladıgımız şeylerden afiyetle yedik hoş sohbetler ettik havanın sıcaklıgını arttırdıgı saatlerde serinlemek icin kendmizi denize salıverdik kücük rabia da kıyıda yüzüyordu daha sonra ben sudan cıktım kurulandım boş bir şezlonga uzandım gözüm rabianın üzerindeydi kücük kız hayatından memnun bi şekilde suda eglenmekteydi ve o kabullenmesi zor an o saniyede gercekleşti büyük bi dalga rabia ya carpmış kızı derinlere dogru cekmişti yüzme bilmiyen o masum kız kendini can havliyle onu yutmaya calışan dalgalara direniyordu cevredekiler kalabalık nedeniyle onlanları göremiyorlar göremedikleri icin müdahale edemiyorlardı ben tüm gücümle koştum ama rabia kurtulmak harcadıgı caba onu daha cook derinlere ve boğulması gibi bi hazin sona götüreceginin farkında değildi rabianın yanına geldigimde onun suya yarı batık bedenine hayret ve şaşkınlıkla baktım...
O ölmüştü...Masum kücük kız acımasız dalgalara yenilmişti.Eğlenmek icin gittiğimiz yer bizim icin sonu hic hoş bitmeyen bi gün olmuştu.ertesi günde o kücük bedeni topraga vermek üzere karacaahmet e gittik kaldırılması zor bir gün gibiydi onun üstüne attıgım her toprak benim kalbimde derin yaralar acıyordu...Mezarı toprakla doldurduk...
O gece karacaahmettiki ölüler kendi aralarında konuşup dünyada başlarına gelen olaylardan söz etmeye basladılar derken konuşma birden hararetlendi derken mezarlıkta en yaslı ve nurlu bir ölü araya girdi..diğer ölüler şaşırdılar ne diyecegeni merak etmiştilerdibuyaşlı ölünün,yaşlı ve nurlu ölü onlara``şiiiişşt SESSİZ OLUN COCUK(rabia)UYUYO!!!