Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Sabır (1 Kullanıcı)

El-Endulusi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
376
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
12
Selamun Aleykum

Bir muslumanin sahip olmasi gereken hasletlerden biride sabirdir.

Allah c.c. bizlere ilmi kelaminda "Sabret, senin sabrın sadece Allah iledir" Nahl suresi, 127.ayet) buyurmuştur. Rasulullah Efendimiz s.a.v imam Buhari ve Muslim de gecen hadisi serifde "Sabır, (hadisenin) sarsıntı tesiri yaptığı ilk anda gösterilen tahammüldür" buyurmustur.

Kulun iradesi dahilinde olmayan şeylere gösterdiği sabır, kulun kendisi ile ilgili Allah´ın meşakkatli (hastalık, zarar v.s. gibi) hükümlerine ve bunlardan doğan" sıkıntılara göğüs gererek sabretmesidir.

Dunya hayati bir kul icin icinde bulundurdugu sinav itibariyle sabirdan ibarettir. Sabirin cok cesitleri vardir. Avamin sabri gunahlara karsi sabir (tevbe edip tekrar ayni gunaha donmemek) ve musibetlere karsi sabirdir. Zahidin sabri ibadetlere karsi sabirdir (ibadetlerde sureklilik ve ayni husuyu mufaza etmek) Arifin sabri ise butun bunlarin yaninda Allah c.c. karsi sabirdir (Allah c.c. askiyla yanan arif bu dunya hayatinda gecirdigi hergun icin sabir eder.)

Cüneydi Bagdadi k.s. demiştir ki: "Mümin için dünyadan âhirete gidiş hem kolaydır, hem basittir. Halkı terkederek Allah´ın katında bulunmak (yani emir ve nehiylerine riayet etmek) ise çok güçtür. Nefisten Allah Taâlâ´ya doğru gitmek daha çetin ve zor bir iştir. Fakat bundan daha zor olan Allah (ve onun emirleri) ile birlikte bulunurken gösterilen sabırdır».

Cüneyd´e, sabır nedir diye sorulunca, «Yüzü ekşitmeden acıyı yudum yudum içine sindirmedir», demiştir.
Ali b. Ebu Tâlib (r.a.), «Vücuda göre baş ne ise, imana göre sabır da odur», demiştir.

Ebu´l-Kasım b. Hakim, «Sabır hakkındaki bir âyeti tefsir ederken ´sabret´ sözü ibadeti emretmekte (sabr lillah, Allah için sabır), sabrın ancak Allah iledir´ (Nahl, 16/127) ibaresi ubudiyeti emretmektedir
(sabr bi´llah, Allah ile sabır). Bir kimse ´senin için´ derecesinden ´senin ile´ mertebesine yükselirse, o kimse ibadet (tapma) derecesinden ubudiyet (kulluk yapma) mertebesine intikal etmiş olur», demiştir.

Sabır billah, sabır-lillah´tan üstündür. Çünkü birincisi ilâhî irâde ile, ikincisi beşerî irâde ile hasıl olur). Onun için Resûlüllah (s.a.): «Seninle yaşar, seninle ölürüm ya Rab!» buyurmuştur Buharî, Tevhld, 13; Müslim, Zikr, 59; Ebu Davud, Edeb, 101; İbn Mâce, Dua, 14

Sabır, afiyetle geçim yapıldığı ölçüde güzel bir şekilde musibetle geçinmektir, denilmiştir.
Ebu Osman şöyle der: «İbadete verilecek olan mükâfatın en güzeli sabra verilen mükâfat olacak ve onun üstünde bir mükâfat bulunmayacaktır. Zira Aziz ve Celil olan Allah: ´Sabredenleri, amellerinin en güzeline verdiğimiz ecir ile mükâfatlandıracağız´ (Nahl, 16/96) buyurmuştur».

Amr b. Osman demiş ki: «Sabır, Allah Taâlâ ve Takaddes Hazretleri ile sebat etmek O´nun emirlerini yerine getirirken sebatlı olmak), O´ndan gelen musibetleri sükûnet içinde ve gönül hoşluğu ile karşılamaktır».
Havvas, «Sabır, Kitap ve sünnetin ahkâmı karşısında gösterilen sebattır», demiştir.

Yahya b. Muaz, «Âşıkların sabrı zâhidlerin sabrından daha çetindir. Ah ah, acaba âşıklar (hicrana) nasıl sabrediyorlar!» der.Bu mânada şu şiir okunur:
«Sabır her yerde ve her zaman güzel bir şeydir. Ancak sana karşı (ve hicranın için) gösterilen sabır böyle değildir, bu sabır hiç methedilmez».


Rüveym, «Sabır, şikâyeti ve sızlanmayı terketmektir», demiştir.
Zunnûn, «Sabır Allah Taâlâ´dan yardım istemektir», der.
Üstad Ebu Ali Dakkak (r.a.) in, «Sabır ismi gibidir» (Sabır, ilâç olarak kullanılan tadı acı bir ağacın adıdır), dediğini işitmiştim.

Şu şiiri bana Şeyh Ebu Abdurrahman Sülemî okudu, ona Ebu Bekir Razî, ona da îbn Atâ okumuş. İbn Atâ nefsi için şu beyti okurmuş:«Ya Rab! Razı olasın diye sabredeceğim ve hasret duyguları içinde mahvolacağım, sabrım beni mahvetse de seni razı etmen bana kâfidir».

Ebu Abdullah b. Hafif der ki: «Sabredenler üç nevidir: Mutad sabır (sabretmek için sıkıntı çeken), sabır (normal olarak sabreden), sabbâr (ve sabûr) çok fazla sabreden (sabrı tabiat haline getiren)».
Hz. Ali, «Sabr, sürçme bilmiyen bir binektir», demiştir.

Ebu Muhammed Cerîri demiş: «Sabır, kalp sükûn içinde bulunduğu halde nimetle mihnet arasında fark görmemektir. Tasabbur, (sıkıntı çekerek sabretmek), içinde mihnet yükünün ağırlığını hissetmekle beraber sakin bir şekilde musibetlerle birlikte bulunmaktır». . -

Sûfilerden biri şu şiiri okurmuş:«Ya Rab, aşkına sabrettim, fakat gösterdiğim sabırdan Sana ait aşkın bile haberi olmadı. Bende olan Sana ait aşkı, sabır mahalli olan gönülden bile gizledim. Kalbim aşkımı gizlice göz yaşıma şikâyet eder de farkına varmadan göz yaşlarım akar ve sırrımı ifşa eder, diye endişelendim».

Üstad Ebu Ali Dakkak (r.a. )ın şöyle dediğini işitmiştim: «Sabırlılar dünya ve âhiret izzetine konarak necata erdiler. Çünkü onlar Allah´tan ´O´nunla olma´ şerefine nail olmuşlardır. Allah Taâlâ bunun için: ´Şüphe yok ki, Allah sabırlılarla beraberdir 52/4), buyurmuştur».

Allah Taâlâ´nın: «Ey iman edenler sabredin, musâbere edin, murâbata edin» (Âlu Imran, 3/100) âyetinin tefsirinde, tahammülün en yüksek şekli murâbetedir, onun aşağısında musâbere, onun aşağısında da sabır hâli vardır; denilmiştir. Ve yine denilmiştir ki: Nefsinde Allah Taâlâ´nın ibadet ve taatına sabredin, Allah yolunda uğradığınız musibetlere kalplerinizle musâbere edin, Allah´a karşı duyduğunuz şevke sırrınızla murâbata edin ve yine denilmiştir ki: Allah´la sabredin, Allah ile musâbere edin, Allah´la beraber murâbata edin.

Sonuc olarak dunya hayatindaki imtihanin basarisinin olcusu sahip oldugumuz sabr ile dogru ograntilidir. Gunumuzde bizlerde olmayan yada eksik olan hasletlerden biride sabr dir. Kul tevhid basamaklarini bir bir ciktikca sabrin siddeti daha da artar. Zira yakini bulanlar artik aska kavusmanin hasreti icine girerler buda sabri daha da zorlastirir. Hz.Peygamberin s.a.v.Allah .c. olan ozlemden her gece mubarek gozlerinden yaslar mubarek sakalina kadar inerdi. Peygamberler a.s. her konuda oldugu gibi sabir konusunda cok cetin bir sinava tabi tutulmuslardir.

Bizler ise gunluk hayatimizda basimiza gelen en kucuk bir musibet karsisinda bile sabredemezken, bu halin bizim sahip oldugumuz imanin nasil oldugu konusunda fikir verecektir.

Ayet, Hadis ve EVliyalarin k.s. sozleri Imam Kuseyri ks un Kuseyri Risalesinden gelmektedir.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt