Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Şaban Ayının Fazileti Hakkında Hadisler (1 Kullanıcı)

elifffff

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Ağu 2008
Mesajlar
1,217
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
35
Şaban Ayının Fazileti Hakkında Hadisler
Hz. Ali’ye (a.s.) sormuşlar: “Hayırlı ameller nelerdir?” O Hazret şöyle buyuruyor: “Hak Teâlâ Şaban Ayı’nın cennetin kapılarını iyi ve takvalı kullarına ardına kadar açar ve onları en güzel nimetlerle ödüllendirir.” “Bu ödülleri ve mükâfatları nasıl elde edebiliriz?” diye soranlara şöyle buyuruyor: “Şaban ayına mahsus çeşitli ameller (oruç tutmak, istiğfarda bulunmak ve dua ederek) bu ameller; Namaz kılmak, zekât vermek, iyiliği önermek, münker’den (kötülük ve küfür)’den sakınmak ve sakındırmak, ebeveyn (ana-baba)’a saygı göstermek, akrabalara, komşulara ve yoksullara yardım etmektir.” Şaban ayında Allah adına ve O’nun emirlerine uyarak yapılan güzel ameller sayesinde insan, hastalıklardan, kötülüklerden, günah işlemekten korunur, dünya hayatını da mutlu ve huzurlu yaşar. Ayrıca bu güzel amelleri işleyen mümin kişi şeytan’ın tasallutundan kendini korumuş olur.

İmam Cafer Sadık’tan (a.s) şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: “İmam Seccâd (a.s) (Zeynülabidin) Şaban Ayı girdiği zaman ashabını toplar ve onlara şöyle buyururdu: ‘Ey ashabım (dostlarım), bu ayın ne olduğunu biliyor musunuz? Bu, Şaban Ayı’dır. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: ‘Şaban, benim ayımdır.’ Bu Ayı, Peygamberinizin sevgisi ve Rabbinize yaklaşmak için oruç tutun; canımı elinde tutan (Allah’a) Andolsun ki, babam İmam Hüseyin’den (a.s) duydum ki şöyle derdi: ‘Emirü’l-Mu’minin Ali’den (a.s) şöyle buyurduğunu duydum: ‘Kim Şaban Ayı’nı Resulullah’a (s.a.a) olan sevgisinden dolayı ve Allah’a yakınlaşmak için oruç tutarsa, Allah onu sever, kendi ikram ve yüceliğine yakınlaştırır ve cenneti ona farz kılar.’ ”



İmam Rıza’dan (a.s) şöyle rivayet edilmiştir: “Kim Şaban Ayı’nın son üç gününü oruç tutup, Ramazan Ayı’na birleştirirse, Allah-u Teâlâ onun için iki ay ardarda tutulan orucun sevabını yazar.”

İmam Rıza’nın (a.s) ashabından olan Eba Salt-i Hirevî’den rivayet edildiğine göre o şöyle demiştir: “Şaban Ayı’nın son cumasında İmam Rıza’nın (a.s) yanına gittim. İmam (a.s) bana buyurdu ki:
‘Ey Eba Salt, Şaban Ayı’nın çoğu bitti ve işte bu onun son cumasıdır. Şu geriye kalan günlerde geçmiş ihmalkârlıklarını telâfi etmeye çalış; seni ilgilendiren faydalı şeylerle meşgul olmaya koyul, çok dua ve istiğfar et, çok Kur’ân oku ve günahlarından tövbe et; öyle ki Ramazan Ayı geldiğinde artık Allah’a muhlis bir hâle gelesin (ve o hâl üzere ramazan ayına giresin). O hâlde, boynunda yerine ulaştırmadığın bir emanet kalmasın; kalbinde herhangi bir mümine karşı çıkarmadığın bir kin bulunmasın. Önceden yaptığın bütün günahlardan uzaklaşmalısın. Gizli ve aşikâr her şeyinde Allah’tan kork ve ona tevekkül et. Kim Allah’a tevekkül ederse, O, ona yeter.’ ”



Resulullah (s.a.v) bu ayın diğer faziletleri hakkında şöyle buyurmuştur: “Beni peygamberliğe seçen (Allah’a) and olsun ki, kim bu ayda bir hayır ve iyilik kapısına yönelirse, tuba ağacının dallarından birisine tutunmuştur ve o, onu cennete ulaştırır. Kim de bir şer kapısına yönelirse, bu günde, zakkum ağacının bir dalına tutunmuştur ve o, onu ateşe götürecektir.”

Ravi, İmam’a (a.s): “Şaban ayında yapılan en faziletli amel nedir?” diye sordu. İmam (a.s) şöyle buyurdu: “Sadaka vermek ve mağfiret dilemektir. Kim, Şaban Ayı’nda bir sadaka verirse, Allah-u Teâlâ onu sizin deve yavrusunu büyüttüğünüz gibi büyütür ve bilâhare kıyamet gününde Uhud Dağı kadar büyümüş bir halde sahibine ulaşır.”

Yine Nebevî bir hadiste şöyle geçer: “Allah Teâlâ Şaban Ayı’nın pazartesi ve perşembe günlerini oruç tutan kimsenin, yirmi dünyevi ve yirmi uhrevi hacetini yerine getirir.”

İmamı Ali (a.s) buyurmuştur: “Her ayın üç gününde ilk perşembe ve ayın son günü ve ortasındaki çarşamba günlerini ve Şaban Ayı’nın orucunu tutmak gönüllerdeki perişanlığı, kuşku ve vesveseyi yok eder.”

İmamı Sadık (a.s) buyurmuştur: “Kulun Şaban Ayı’nda tuttuğu oruç kıyamet gününün zahiresidir (biriktirdiği hazinedir) her kim Şaban Ayı’nda çokça oruç tutarsa Hak Teâlâ onun geçimini kolaylaştırır ve düşmanların şerrini ondan def eder.”

İmamı Rıza (a.s) buyurmuştur: “Emirülmuminin Ali (a.s) Ramazan Ayı’nın 23. gecesi, bayram gecesi ve Şaban Ayı’nın 15. gecesinde yatmazdı ve şöyle buyururdu: ‘Bu gecelerde rızıklar taksim edilmekte, ömürler o yılda meydana gelecek olayların tayin edildiği gecelerdir.’ ”(berat kandili)

Bir rivayette İslam Peygamberinin (s.a.v) şöyle buyurduğu geçer: “Şaban Ayı, Recep Ayı ile Ramazan Ayı arasında bir aydır. Fakat insanlar onun faziletinden gafildir. Hâlbuki onda kulların amelleri, Rabbü’l-Alemîn’e yükselir. Ben de oruçlu olduğum halde amelimin Allah’a yükselmesini severim.”
İmamı Caferi Sadık’tan (a.s) Şaban Ayı’nda en faziletli amelin ne olduğu sorulduğunda İmam şöyle buyurur: “Sadaka vermek ve istiğfarda bulunmaktır.”



İslam Peygamberi (s.a.v) buyurmuştur: “Şaban Ayı benim ayımdır Ramazan Ayı ise Allah-u Teâlâ’nın ayıdır. Her kim benim ayımda bir gün oruç tutarsa kıyamet günü onun şefaatçisi olacağım. Her kim bu ayda iki gün oruç tutarsa geçmiş günahları bağışlanmış olacaktır. Her kimde üç gün oruç tutarsa ona şöyle denilir: ‘(Tertemiz şekilde) amelini yeniden başla.’ ”



İmam Sadık’a (a.s) sormuşlar, Şaban ayında işlenmesi vacip olan güzel ameller nelerdir? Hazret şöyle buyurmuştur: “Oruç tutmak, namaz kılmak, dua etmek, istiğfar etmek ve muhtaçlara sadaka vermektir. Zira Allah (c.c.) bu ayda verilen sadakayı rızık ve sevap olarak kat be kat artırarak sahibini mükâfatlandırır.”



Bir hadisi şerifte İslam Peygamberi (s.a.v) şöyle buyurduğu geçer: “Şaban Ayının 15. yatmıştım Cebrail yanıma gelerek şöyle buyurdu: ‘Ey Muhammed (s.a.v) bu gecede yatıyor musun? Ey Cebrail bu gece nasıl bir gecedir diye sordum?’ Cebrail: “Kalk ey Muhammed bu gece Şaban’ın yarısıdır” dedi. Beni kaldırarak Baki mezarlığına götürdü ve şöyle dedi: Başını yukarı kaldır bu gece öyle bir gecedir ki, gökyüzünün rahmet, mağfiret, rıdvan, tövbe ve ihsan kapıları bu gecede açıktır. Allah-u Teâlâ insanlarda ve hayvanlarda olan tüylerin miktarıca cehennem ehlini azat etmektedir. İnsanların bu yıldan gelecek yıla kadar ecelleri tayin edilmektedir. Bu yılda meydana gelecek tüm olaylar bu gecede belirlenmektedir.”



Ravi Resulullah (s.a.v) hakkında şöyle buyurur: “Senenin hiçbir ayında Şaban Ayındakinden fazla oruç tutmaz ve şöyle buyururdu: ‘Amellerden gücünüzün yettiğini yapın. Çünkü siz bıkmadıkça, Allah da size asla bıkmış muamelesi yapmaz. Allah yanında amelin en makbulü, kişinin az da olsa devam üzere işlediği ameldir.’ ”
Bir rivayette de şöyle geçer: “Şaban Ayının her perşembe günü gökler süslenir ve melekler şöyle dua ederler: ‘Ey Mabudumuz, bu günü oruç tutanı bağışla ve duasını kabul et.’ ”

Bu ayda okunması gereken en iyi dualardan biride: “Hz. İmam Humeyni (r.a) da sıkça buyurduğu ve tavsiye ettiği Merhum İbn Haleveyh’in rivayetine göre Emirü’l-Mu’minin’in (a.s) ve diğer Ehlibeyt İmamları’nın (a.s) Şaban Ayında okudukları ve Münacat-ı Şabaniye diye meşhur olan şu münacatı okumak.”

Şaban ayının her öğle vakti ve 15. gecesinde İmam Zeynülabidin’den (a.s) rivayet edilen şu salâvatı şerifeyi okumalı: “Allah’ım! Muhammed ve Ehlibeyt’ine rahmet et; onlar nübüvvetin ağacı, risaletin (lâyık) mekânı, meleklerin (sürekli) uğradıkları, ilmin madeni ve vahyin Ehlibeyt’idirler.”

İslam Peygamberi (s.a.v) buyurmuştur: “Şaban Ayının, Şaban olarak adlandırılmasının sebebi müminlerin rızıklarının bu ayda taksim edilmesinden dolayıdır.”

Bir rivayette Peygamber (s.a.v) şöyle buyurduğu geçer: “Recep Ayının diğer aylar üzerine fazileti, Kurân-ı Kerim’in diğer kitaplar üzerine üstünlüğü gibidir. Şaban’ın diğer aylar üzerine üstünlüğü, benim diğer peygamberler üzerine fazlım gibidir. Ramazan’ın diğer aylar üzerine fazileti, Allah Teâlâ’nın, yarattığı varlıklar üzerine fazlı gibidir.”

Peygamber’imiz (s.a.v.) buyuruyor ki: “Şaban Ayı girince, nefsinizi temizleyin ve bu ay boyunca niyetlerinizi iyi ediniz.”

Merhum Şeyh Tusî’nin nakline göre Hammâd İbn İsa, İmam Sadık’tan (a.s) şöyle rivayet etmiştir: Bir Şaban Ayı’nın on beşinci gecesi, Hz. Resulullah (s.a.a) zevcesi Ayşe’nin yanındaydı. Gece yarısı olduğunda Resulullah (s.a.a) ibadet için yataktan kalktı. Eşi Ayşe, uyandığında Resulullah’ı yatağında göremeyince, efendimizi diğer hanımlarının yanında zannederek kıskançlık duygusu kabardı ve yatağından kalkıp diğer hanımların odasına başvurarak, Resulullah’ı aramaya koyuldu. Bir miktar aradıktan sonra, Resulullah’ı yere yapışmış bir elbise gibi secde hâlinde buldu. Resul-i Ekrem’e (s.a.a) yaklaştığında secdede şu duayı okuduğunu duydu:
“(Allah’ım!) Bütün vücudum ve hayalim sana secde eder ve gönlüm sana inanır. İşte ellerim ve işte nefsime karşı işlediğim cinayetler. Ey büyük işlerde kendisine ümit bağlanan büyük, benim büyük günahlarımı bağışla; çünkü büyük günahı ancak büyük Rab bağışlar.”
Sonra başını secdeden kaldırıp tekrar secdeye gitti. Bu sefer şu duayı okuduğunu duydu:
“(Allah’ım!) Gökleri ve yerleri aydınlatan, karanlıkları yok eden, baştaki ve sondakilerin işini ıslâh edip onları ani azabından, (verdiğin) afiyet ve selametin değişmesinden ve nimetin yok olmasından koruyan Vech’inin nuruna sığınıyorum. Allah’ım! Bana takvalı, temiz, şirkten uzak olan, kâfir ve bedbaht olmayan bir kalp nasip eyle.”
Sonra da yüzünün sağ ve sol taraflarını toprağa koyarak şöyle söyledi:
“Yüzümü (secde) toprağına sürdüm; zaten bana yakışan da sana secde etmekti.”
Resulullah (s.a.a) geri dönmek istediği zaman, zevcesi Ayşe, aceleyle yatağa döndü. Hz. Resulullah (s.a.a) yanına geldiğinde, Ayşe’nin hızlı soluk alıp verdiğini görünce, şöyle buyurdu:
“Nedir bu hızlı solumalar? Bu gecenin hangi gece olduğunu biliyor musun? Bu, Şaban’ın on beşinci gecesidir. Bu gecede rızıklar bölünür, eceller yazılır, hacca gidecekler kaydedilir. Hiç şüphesiz bu gecede Allah, Kelb kabilesindeki keçilerin kıllarının sayısı kadar yarattıklarını bağışlar ve meleklerini gökyüzünden, yeryüzünde bulunan Mekke’ye gönderir.”
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt