Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Rabb'imizin Peygamberlere Bahşettiği Mucizeler (1 Kullanıcı)

dreamtheater

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Şub 2009
Mesajlar
1
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Rabb'imizin Peygamberlere Bahşettiği Mucizeler
--------------------------------------------------------------------------------

GİRİŞ


Tarih boyunca yaşamış olan tüm topluluklara Allah Kendi Katından seçip beğendiği bir elçi göndermiş, insanlara dünyada ve ahirette güzel bir hayat yaşamanın yollarını göstermiştir. Kuran'da bunun, iman edenler için büyük bir lütuf ve rahmet olduğu bildirilmiştir:

Andolsun ki Allah, müminlere, içlerinde kendilerinden onlara bir peygamber göndermekle lütufta bulunmuştur. (Ki O) Onlara ayetlerini okuyor, onları arındırıyor ve onlara Kitab'ı ve hikmeti öğretiyor. Ondan önce ise onlar apaçık bir sapıklık içindeydiler. (Al-i İmran Suresi, 164)

Biz seni alemler için yalnızca bir rahmet olarak gönderdik. (Enbiya Suresi, 107)

Gönderildikleri toplumlar için büyük birer lütuf olan elçiler insanlara doğru yolu göstermiş, onların karanlıklardan aydınlığa çıkmalarına vesile olmuş, tüm kainatı yoktan var eden Rabbimiz'in emirlerini insanlara tebliğ etmişlerdir. Huzur, güvenlik, barış ve adalet dolu bir hayatın ancak din ahlakının eksiksiz yaşanmasıyla mümkün olabileceğini insanlara anlatmışlardır. Ancak Kuran'da bildirilen "...Ancak insanların çoğu iman etmezler." (Rad Suresi, 1) ayetinin bir tecellisi olarak, tarih boyunca, elçilerin kendileri için ne kadar büyük bir rahmet olduğunu takdir edip iman edenlerin sayısı az olmuştur.

Allah'ın mübarek elçileri, Kuran'da Hz. Muhammed (sav) için "Sen şiddetle arzu etsen bile, insanların çoğu iman edecek değildir." (Yusuf Suresi, 103) ayetiyle de bildirildiği gibi, insanların iman etmelerini içten arzu etmişlerdir. Dünyada ve ahirette nimete kavuşmaları, olabilecek en güzel ve en mutlu hayatı yaşayabilmeleri için onları doğruya çağırmışlardır. Buna karşılık insanlardan hiçbir ücret talep etmemişler, yalnızca onların iman etmelerini ve güzel ahlaklı olmalarını istemişlerdir. Samimi Allah korkuları ve üstün ahlakları nedeniyle yaşamlarını bu uğurda şerefle geçirmişlerdir. Yine hiçbir çıkarları olmadığı halde, insanlara imanı ve güzel ahlakı sevdirebilmek için çok büyük zorluklarla karşı karşıya kalmış, türlü olaylarla denenmişlerdir. Ancak zorluk gibi görünen tüm olaylar, onların imanlarını ve şevklerini daha da artırmıştır. Allah'ın İlahi yardımı ve desteğiyle büyük bir cesaret örneği sergilemiş ve sonucunda da Allah'ın izniyle galip gelen daima onlar olmuşlardır. Rabbimiz Kuran'da şöyle buyurmuştur:

Allah, yazmıştır: "Andolsun, Ben galip geleceğim ve elçilerim de." Gerçekten Allah, en büyük kuvvet sahibidir, güçlü ve üstün olandır. (Mücadele Suresi, 21)

Allah, ihlaslarına, sadakatlerine, sabırlarına, samimiyetlerine ve tevekküllerine karşılık bu kutlu şahısların kalplerine güven ve huzur duygusu indirmiş, onları maddi ve manevi yönden güçlü kılmış ve inkar edenlerin onlar aleyhindeki tuzaklarını bozmuştur. Kuran'da Allah'ın peygamberlerine olan desteği ve koruması şöyle bildirilmektedir:

Şüphesiz, Biz elçilerimize ve iman edenlere dünya hayatında ve şahidlerin (şahidlik için) duracakları gün elbette yardım edeceğiz. (Mümin Suresi, 51)

Ey peygamber, Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer (bu görevini) yapmayacak olursan O'nun elçiliğini tebliğ etmemiş olursun. Allah seni insanlardan koruyacaktır. Şüphesiz Allah kafir olan bir topluluğu hidayete erdirmez. (Maide Suresi, 67)

İnkar edenlerin Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)'in hayatına son vermek amacıyla düzenledikleri tuzak karşısında ise Allah, Peygamberimiz (sav)'e olan desteğini şöyle haber vermiştir:

Hani o inkar edenler, seni tutuklamak ya da öldürmek veya sürgün etmek amacıyla, tuzak kuruyorlardı. Onlar bu tuzağı tasarlıyorlarken, Allah da bir düzen (bir karşılık) kuruyordu. Allah, düzen kurucuların (tuzaklarına karşılık verenlerin) hayırlısıdır. (Enfal Suresi, 30)

Kuran'ın birçok ayetinde de bildirildiği gibi Allah, elçilerini karşılaştıkları her türlü zorluğa, tuzağa, sıkıntıya karşı korumuş, bu mübarek şahısların üzerindeki nimet ve bereketini artırmış, her zorluğun ardından onlara bir çıkış yolu yaratmıştır. İçerisinde bulundukları zor şartlarda Allah, elçilerinin cesaretlerini ve güçlerini artırmış, üzerlerindeki yükün ağırlığını hafifletmiş, rahmetini hatırlatarak kalplerini kuvvetlendirmiştir.

Rabbimiz bazı elçilerini de mucizeler bahşederek desteklemiştir. Rabbimiz'in büyük bir nimeti olan bu mucizeler insanlarda çok büyük bir etki oluşturmuş; müminlerin hidayetlerini ve şevklerini daha da artırırken, pek çok kişinin de imanına vesile olmuştur.

RABBİMİZ'İN PEYGAMBERLERE BAHŞETTİĞİ MUCİZELER


Şüphesiz, Biz elçilerimize ve iman edenlere dünya hayatında ve şahidlerin (şahidlik için) duracakları gün elbette yardım edeceğiz.
(Mümin Suresi, 51)

Rabbimiz, kimi zaman elçilerini inkar edenlerin ve müşriklerin tuzaklarından korumak, kimi zaman da insanların imanına vesile olması için bazı peygamberlerine mucizeler lütfetmiştir. Kuran-ı Kerim'de, Yüce Allah'ın mucizelerle desteklediği peygamberlerin tebliğleri, hayatları ve inkarcılara karşı verdikleri mücadele detaylı olarak bildirilmiştir. Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav), Hz. Musa, Hz. İbrahim ve Hz. İsa, Rabbimiz'in mucizeler bahşettiği mübarek elçilerindendir.

Örneğin Hz. İbrahim'i ateşe atmak isteyen inkarcıların tuzakları Rabbimiz'in mucizesiyle bozulmuştur. Allah, "Biz de dedik ki: "Ey ateş, İbrahim'e karşı soğuk ve esenlik ol." (Enbiya Suresi, 69) ayetiyle de haber verdiği gibi, ateşe Hz. İbrahim'e esenlik olmasını emretmiştir. Böylece Rabbimiz'in mucizesiyle, inkar edenlerin Hz. İbrahim aleyhinde kurdukları tuzak yerle bir olmuştur. Kuran'da Allah'ın elçilerinden bazılarına bahşettiği diğer mucizeler şu şekilde haber verilmektedir:

Hz. İsa'nın kavmine gösterdiği mucizeler

Allah şöyle diyecek: "Ey Meryem oğlu İsa, sana ve annene olan nimetimi hatırla. Ben seni Ruhu'l-Kudüs ile destekledim, beşikte iken de, yetişkin iken de insanlarla konuşuyordun. Sana Kitab'ı, hikmeti, Tevrat'ı ve İncil'i öğrettim. İznimle çamurdan kuş biçiminde (bir şeyi) oluşturuyordun da (yine) iznimle ona üfürdüğünde bir kuş oluveriyordu. Doğuştan kör olanı, alacalıyı iznimle iyileştiriyordun, (yine) Benim iznimle ölüleri (hayata) çıkarıyordun. İsrailoğulları'na apaçık belgelerle geldiğinde onlardan inkara sapanlar, "Şüphesiz bu apaçık bir sihirdir" demişlerdi (de) İsrailoğulları'nı senden geri püskürtmüştüm." (Maide Suresi, 110)


Allah, yazmıştır: "Andolsun, Ben galip geleceğim ve elçilerim de." Gerçekten Allah, en büyük kuvvet sahibidir, güçlü ve üstün olandır.
(Mücadele Suresi, 21)

İsrailoğulları'na elçi kılacak. (O, İsrailoğulları'na şöyle diyecek:) "Gerçek şu, ben size Rabbinizden bir ayetle geldim. Ben size çamurdan kuş biçiminde bir şey oluşturur, içine üfürürüm, o da hemencecik Allah'ın izniyle kuş oluverir. Ve Allah'ın izniyle doğuştan kör olanı, alaca hastalığına tutulanı iyileştirir ve ölüyü diriltirim. Yediklerinizi ve biriktirdiklerinizi size haber veririm. Şüphesiz, eğer inanmışsanız bunda sizin için kesin bir ayet vardır." (Al-i İmran Suresi, 49)

Hz. Musa'nın asasının ejderhaya dönüşmesi ve karşısındakilerin hilelerini yutması

(Firavun) Dedi ki: "Eğer gerçekten bir ayet getirmişsen ve doğru sözlülerden isen, bu durumda onu getir (bakalım)." Böylelikle (Musa) asasını fırlatınca, anında apaçık bir ejderha oluverdi. (Araf Suresi, 106- 107)

Sağ elindekini atıver, onların yaptıklarını yutacaktır; çünkü onların yaptıkları yalnızca bir büyücü hilesidir. Büyücü ise nereye varsa kurtulamaz. (Taha Suresi, 69)

Hz. Musa'nın elinin bembeyaz olması

Elini koltuğuna sok, bir hastalık olmadan, başka bir mucize (ayet) olarak bembeyaz bir durumda çıksın. Öyle ki sana büyük mucizelerimizden (birini) göstermiş olalım. (Taha Suresi, 22-23)


Onu istediğimizde herhangi bir şey için sözümüz, ona yalnızca "Ol" demekten ibarettir; o da hemen oluverir.
(Nahl Suresi, 40)

Hz. Musa'nın asasıyla vurarak denizde yol açması

İki topluluk birbirini gördükleri zaman Musa'nın adamları: "Gerçekten yakalandık" dediler. (Musa:) "Hayır" dedi. "Şüphesiz Rabbim, benimle beraberdir; bana yol gösterecektir." Bunun üzerine Musa'ya: "Asanla denize vur" diye vahyettik. (Vurdu ve) Deniz hemencecik yarılıverdi de her parçası kocaman bir dağ gibi oldu. Ötekileri de buraya yaklaştırdık. Musa'yı ve onunla birlikte olanların hepsini kurtarmış olduk. Sonra ötekileri suda boğduk. (Şuara Suresi, 61-66)

Hz. İbrahim'in parçaladığı kuşların ona canlı olarak geri gelmeleri

Hani İbrahim: "Rabbim, bana ölüleri nasıl dirilttiğini göster" demişti. (Allah ona:) "İnanmıyor musun?" deyince, "Hayır (inandım), ancak kalbimin tatmin olması için" dedi. "Öyleyse, dört kuş tut. Onları kendine alıştır, sonra onları (parçalayıp) her bir parçasını bir dağın üzerine bırak, sonra da onları çağır. Sana koşarak gelirler. Bil ki, şüphesiz Allah, üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir." (Bakara Suresi, 260)


Hz. Meryem'in yanında hep hazır yiyecek olması

... Zekeriya her ne zaman mihraba girdiyse, yanında bir yiyecek buldu: "Meryem, bu sana nereden geldi?" deyince, "Bu, Allah Katındandır. Şüphesiz Allah, dilediğine hesapsız rızık verendir" dedi. (Al-i İmran Suresi, 37)


Hz. Yunus'un balık tarafından yutulduktan sonra mucizevi şekilde kurtulması

Şüphesiz Yunus da gönderilmiş (elçi)lerdendi. Hani o, dolu bir gemiye kaçmıştı. Böylece kur'aya katılmıştı da, kaybedenlerden olmuştu. Derken onu balık yutmuştu, oysa o kınanmıştı. Eğer (Allah'ı çokça) tesbih edenlerden olmasaydı, Onun karnında (insanların) dirilip-kaldırılacakları güne kadar kalakalmıştı. Sonunda o hasta bir durumdayken çıplak bir yere (sahile) attık. (Saffat Suresi, 139-145)

Hz. Zekeriya'nın ilerlemiş yaşında çocukla müjdelenmesi

Orada Zekeriya Rabbine dua etti: "Rabbim, bana Katından tertemiz bir soy armağan et. Doğrusu Sen, duaları işitensin" dedi. O mihrapta namaz kılarken, melekler ona seslendi: "Allah, sana Yahya'yı müjdeler. O, Allah'tan olan bir kelimeyi (İsa'yı) doğrulayan, efendi, iffetli ve salihlerden bir peygamberdir." Dedi ki: "Rabbim, bana gerçekten ihtiyarlık ulaşmışken ve karım da kısırken nasıl bir oğlum olabilir?" "Böyledir" dedi, "Allah dilediğini yapar." (Al-i İmran Suresi, 38-40)
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Selamün Aleyküm..
Emeğinize sağlık.. Bilgilendirici paylaşımınız için Allah c.c razı olsun..
Kullarını, yoluna davette elçiler ve elçilerine de; kullarının dalaletlerin karanlığından hidayet yoluna varmaları için mucizeler bahşeden Rabbimiz c.c'ye hamdü senalar olsun. Şüphesiz ki O'nun izni olmadan hiçbir şey vuku bulmaz.. Bu mucizeler de, elçilerine ancak Rablerinden bir lütf-u keremdir.. Rabbimizin Selam'ı üzerlerine olsun.. Selam ve Dua ile.
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Allahcc razı olsun..BESMELE...SELAM...DUA...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt