Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Onlar Şaban ayında nerdeler (1 Kullanıcı)

garipkalp

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Nis 2007
Mesajlar
629
Tepki puanı
1
Puanları
0
ALLAH c.c rızası için sonuna kadar okuyun lütfen

ŞABAN AYI ORUÇLARI VE BERAAT GECESİ

Recep ve Ramazan ayları arasında kalan bu aydan, insanların gafil olmalarıdır. İnsanlar, haram aylara ve Ramazan'a çok değer vermeleri sebebiyle bu ayın faziletinden gafildirler. İnsanların çoğu Recep ayında oruç tutmanın, Şaban ayında oruç tutmaktan daha faziletli olduğunu düşünüyor. Hâlbuki durum bunun tam tersidir. Konuyla ilgili Hz. Âişe'den (r.anh) rivayet edilen hadis de Şaban ayının, Recep ayından daha faziletli olduğunu ortaya koymaktadır. Resul-i Ekrem'e (s.a.v) Recep ayında oruç tutan bir topluluğun durumu sorulması üzerine,

'Onlar Şaban ayında neredeler?' buyurmuştur. Hadis yukarıda geçmişti.

*bu ayda hergün yetmiş defa istiğfar eden kimse diğer aylarda yetmişbin defa istiğfar etmiş gibidir
Her gün yetmiş defa şu zikri söylemek
"Esteğfirullahe ve es'eluh'ut-tevbe." Yani, Allah'tan bağışlanma diler ve O'ndan tövbemi kabul etmesini dilerim.

Resul-i Ekrem'in (s.a.v), 'Recep ve Ramazan ayları arasında kalan bu aydan (Şaban'dan) insanlar gafil kalıyorlar' (Ahmed b. Hanbel) sözü, bizlere şunları hatırlatıyor:

Bu sözler bize şunu anlatıyor: İnsanların gafil oldukları anlarda ibadetle meşgul olmak müstehaptır. Ve bu Allah katında çok sevimli ve değerlidir. Bu nedenle seleften bir grup akşam ve yatsı arasını namazla değerlendirir ve, "Bu vakit, insanların gaflette oldukları vakittir" derlerdi. Aynı şekilde gece yarısı da insanların zikirden gafil oldukları vakittir. Konuyla ilgili Resul-i Ekrem (s.a.v),

'Kulun Rabbine en yakın olduğu vakit, gecenin son bölümüdür. Eğer Allah'ı bu vakitte zikretmeye gücün yetiyorsa bunu yap' (Ebû Davud) buyurmuştur.

İşte bu sebepten dolayı, Resûlullah (s.a.v) yatsı namazını gece yarısına ertelemeyi istemişti; fakat insanlara ağır gelmesinden korktuğu için böyle yapmadı. Bir defasında Efendimiz (s.a.v) yatsı namazı için ashabının yanına teşrif ettiklerinde onların geç vakitte namaz için beklediklerini görünce,
'Şu anda sizden başka yeryüzünde bu namazı bekleyen kimse yok' (Buhârî) buyurmuştur.

Bu hadis, Allah'ı zikredenlerin bulunmadığı vakitlerde zikretmenin ayrı bir faziletinin bulunduğuna işaret etmektedir. Bu nedenle, sokak, çarşı ve pazarda Allah'ı zikretmenin fazileti ile ilgili pek çok hadis ve haber nakledilmiştir.

'Şaban ayının yarısı (Beraat gecesi) olduğunda, gecesinde kalkın ibadet edin, gündüzünde de oruç tutun! Muhakkak ki yüce Allah, o günde dünya semasına iner ve imsak vaktine kadar şöyle der: "Affedilmeyi dileyen yok mu, affedeyim. Rızık isteyen yok mu, rızık vereyim. Şifa dileyen yok mu, şifa vereyim. Şunu isteyen yok mu vereyimr30;' (İbn Mâce)

Şöyle denilmiştir: Yeryüzündeki müslümanların iki bayram günü olduğu gibi, göklerdeki meleklerin de iki bayram gecesi vardır. Meleklerin iki bayram gecesinden biri, Şâban ayının on beşinci gecesi olan Berat gecesi; diğeri ise Kadir gecesidir.

Müslümanların iki bayram günü ise; Ramazan ve kurban bayramı günleridir. Bu sebeple Şâban ayının on beşinci gecesi olan Berat gecesi meleklerin bayram gecesi olarak isimlendirilmiştir.

Berat gecesine 'Kefaret gecesi' de denilir. Bir hadis-i şerifte, "Kim bayram gecesini ve Şâban ayının on beşinci (Berat) gecesini ibadetle ihya ederse, kalplerin öldüğü günde o kişinin kalbi ölmez" (İbn Mâce) buyrulmuştur.

Bu gecenin bir adı da "şefaat gecesi"dir. Bunun delili şu hadis-i şeriftir:

"Resûlullah (s.a.v) Şaban ayının on üçüncü gecesi ümmetine şefaat etmek için dua edip yalvardı; kendisine, ümmetinin üçte birine şefaat etme izni verildi. On dördüncü gecesi yine dua edip yalvardı; bu sefer üçte ikisine şefaat etme yetkisi verildi. On beşinci gecesi bir daha yalvardı, bu sefer de, kaçak develer gibi Allah'tan kaçanlar dışında bütün ümmetine şefaat etme izni verildi." (Ebû Davud)

"Allah Teala (c.c) Şaban'ın on beşinci gecesi kullarına nazar eder ve yeryüzünde bulunanlardan şirk koşanlarla haset edenler hariç, bütün müminleri mağfiret eder." (İbn Mâce)

Peygamber'imiz (s.a.v.) buyuruyor ki;"Şaban ayı girince,nefsinizi temizleyin ve bu ay boyunca niyetlerinizi iyi ediniz."

Sübki,tefsir kitabında buyurdu ki; "Şaban ayının onbeşinci gecesi (berat gecesi) bir yılın günahlarını,Cuma gecesi bir haftanın günahlarını,Kadir gecesi de bütün ömrün günahlarını giderir."

Yani bu geceleri ibadet ile geçirmek,günahların giderilmesine sebep olur.Bu yüzden Berat gecesinin bir adıda "keffaret gecesi" dir.

Peygamberimizin (s.a.v.) "İki bayram gecesi ile Şaban ayının 15. gecesini ibadetle geçirenlerin kalpleri,diğer kalplerin öldüğü gün ölmez." şeklindeki hadisine dayanarak bu gecenin bir başka adıda "hayat gecesi" dir.

Peygamberimiz (s.a.v.);"Şaban ayının 15. gecesi Azrail'e (a.s.) bir sonraki Şaban ayına kadar ölecek olanların isimleri bildirilir.İnsan bir yandan ağaç diker,evlenir ve evler yaparken,öbür yandan adı ölecekler arasına geçmiştir.Azrail (a.s.) kendisine son emir verilerek onun canını almayı beklemektedir." şeklindeki bir hadise dayanarak bu geceye verilen bir isim de "kısmet ve takdir gecesi" dir.

ŞABAN
AYINDA ORUÇ
Ramazandan sonra en faziletli oruç, Şaban ayında tutulan oruçtur.) [Tirmizi]

"Şaban benim ayımdır; kim benim ayımdan bir gün oruç tutarsa Cennet ona farz olur."

(Şaban da üç gün oruç tutana, Hak teâlâ, Cennette bir yer hazırlar.) [Ey oğul ilmihali]

Enes R.A.r17;dan rivayet olunan bir hadis-i şerifte, Şaban-ı şerifin bereket ve hayırlarından şöyle bahsedilir: r0;Şaban-ı Şerifte bir gün oruç tutan kimseye Cenab-ı Hak, Cehennem ateşini haram kılar. Cennetlerde Yusuf A.S.r17;ın arkadaşı olur. Cenab-ı Hak kendisine, Eyyüb ve Davud Aleyhimesselamın sevaplarını verir.

Ravi; "Ey Resulullah'ın (s.a.a) oğlu Şa'bandan birgün oruç tutan'ın sevabı nedir diye sorunca; Cennettir, vallahi" buyurdu. Ravi tekrar; şaban ayında yapılan en faziletli amel nedir? diye sordu. İmam (a.s) şöyle buyurdu: Sadaka ve mağfiret dilemektir. Kim şaban ayında bir sadaka verirse Allah-u Teala onu siz deve yavrusunu büyüttüğünüz gibi büyütür ve bilahere kıyamet gününde Uhut dağı kadar büyümüş bir halde sahibine verilir.
****
Şabanın her perşembe günü gökler süslenir ve melekler şöyle dua ederler; "Ey Mabudumuz, bu günü oruç tutanı bağışla ve duasını kabul et." Yine Nebevi bir hadiste şöyle geçer; Şa'ban'ın Pazartesi ve Perşembe günlerini oruç tutan kimsenin, Allah, yirmi dünyevi ve yirmi Uhrevi hacetini yerine getirir."

Peygamber Efendimiz (s.a.v) hadis-i şeriflerinde şöyle buyururlar: r0;Şaban, Recep ve Ramazan arasında bir aydır. İnsanlar ise ondan gafildir. Halbuki Şabanda, kulların amelleri Rabbül aleminin dergahına yükseltilir. Şabanda, ben oruçlu olduğum halde amelimin yükselmesini arzu ediyorum.r1;
******
ŞABAN AYINDA SALAVAT GETİRMEK
Bu ayda Muhammed (s.a.v) ve Ehlibeyti'ne (a.s) çokca salavat getirmek

Peygamber efendimize salavat-ı şerife getirmenin fazileti çoktur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: r0;Cebrail aleyhisselam "Sana kim salavat okursa, 70 bin melek ona salât okur. Meleklerin salât okuduğu kimse Cennet ehli arasına girer" dedi. İşi güçleşen, salavat okumayı çoğaltsın! Çünkü salavat, bütün sıkıntıları giderir, rızıkları artırır, işlerin hayırla bitmesini sağlar. Salavat, Siratta nur, salavat okuyan da nur ehli olur. Nur ehli olan da Cehennem ehli olmaz.r1;

BERAT GECESİ

Ebu Hüreyre Radıyallahu Andr17;dan rivayet edildiğine göre: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem efendimiz şöyle buyurmuştur:
r12;r0;Şaban ayının on beşinci gecesinin ilk vaktinde Cebrail (a.s) bana geldi; şöyle dedi:
r12;r0;Ya Muhammed, başını semaya kaldır. Sordum.
r12;r0;Bu gece nasıl bir gecedir? Şöyle anlattı:
r12;r0;Bu gece, Allah-u Teala, rahmet kapılarından üç yüz tanesini açar. Kendisine şirk koşmayanların hemen herkesi bağışlar. Meğer ki, bağışlayacağı kimseler büyücü, kahin, devamlı şarap içen, faizciliğe ve zinaya devam eden kimselerden olsun. Bu kimseler tövbe edinceye kadar, Allah-u Teala onları bağışlamaz.

Gecenin dörtte biri geçtikten sonra, Cebrail yine geldi ve şöyle dedi: "Ya Muhammed başını kaldır. Bir de baktım ki, cennet kapıları açılmış.
Cennetin birinci kapısında dahi bir melek durmuş şöyle sesleniyor: "Ne mutlu bu gece rüku edenlere.
İkinci kapıdan dahi bir melek durmuş şöyle sesleniyordu: "Bu gece secde edenlere ne mutlu".
Üçüncü kapıda duran melek dahi, şöyle sesleniyordu: "Bu gece dua edenlere ne mutlu." Dördüncü kapıda duran melek dahi şöyle sesleniyordu: -"Bu gece, Allah'ı zikredenlere ne mutlu".
Beşinci kapıda duran melek dahi, şöyle sesleniyordu: "Bu gece Allah korkusundan ağlayan kimselere ne mutlu."
Altıncı kapıda duran melek dahi, şöyle sesleniyordu: "Bu gece Müslümanlara ne mutlu." Yedinci kapıda da bir melek durmuş şöyle sesleniyordu: "Günahının bağışlanmasını dileyen yok mu ki, günahları bağışlansın.
Bunları gördükten sonra, Cebrail'e sordum: "Bu kapılar ne zamana kadar açık kalacak?
Şöyle dedi: "Ya Muhammed, Allah-u Teala, bu gece, Kelp kabilesinin koyunlarının tüyleri sayısı kadar kimseyi cehennemden azat eder."
- Hz. Ayşe Radıyallahu Anha anlatıyor: "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem buyurdular ki: "Allah Teala Hazretleri, Nıfs-u Şa'ban gecesinde dünya semasına iner ve Kelb kabilesinin koyunlarının tüyünün adedinden daha çok sayıda günahı affeder."

Yıllık Kader Programı

İbni Abbas'tan rivayet edildiğine göre, hikmetli işlerin birbirinden ayırd edilmesi şu şekilde cereyan etmektedir:
Bu seneden gelecek seneye kadar meydana gelecek olayların hepsi ayrı ayrı melekler tarafından defterlere yazılır. Rızıklar, eceller, zenginlik, fakirlik, ölümler, doğumlar hep bu esnada kaydedilir. O yılki hacıların sayısı bile bu devrede takdir olunur. Herkesin ve her-şeyin o sene içindeki mukadderatı kaydedilir.

Rızıkla alakalı defterler Mikail Aleyhisselâma verilir.
Savaşlarla ilgili defterler Cebrail Aleyhissalama verilir.
Ameller nüshası dünya semasında görevli melek olan İsrafil'e verilir ki bu büyük bir melektir.
Ölüm ve musibetlerle ilgili defter de Azrail Aleyhisselâma teslim edilir.

Fahreddin er-Râzî"nin açıklamasına göre bu defterlerin düzenlenmesi Berat Gecesinde başlar, Kadir Gecesinde tamamlanarak her defter sahibine teslim edilir.1

Berat Kandilinin "bütün senede bir kudsi çekirdek hükmünde ve beşer mukadderatının programı nev'inden olması cihetiyle Leyle-i Kadrin kudsiyetinde" olması bu manalara dayanmaktadır.2

Kur'ân'ın bu gecede indirilmesi meselesine ise şöyle bir açıklama getirilmektedir:

Berat gecesi, Kuran-ı Kerimin Levh-i Mahfuzdan dünya semasına toptan indirildiği gecedir. Buna inzal denir. Kadir gecesinde ise Peygamberimize ilk kez ve parça parça indirilmeye başlanmıştır. Buna da tenzil denir.

Berat Gecesinin Özellikleri

Bir kısım âlimlerin, kıblenin Kudüs'teki Mescid-i Aksâ'dan Mekke'deki Kabe istikametine çevrilmesinin Hicretin ikinci yılında Berat Gecesinde gerçekleştiğini kabul etmeleri de geceye ayrı bir önem kazandırmaktadır.3

Berat Gecesinin beş ayrı özelliği vardır.
1. Bütün hikmetli işlerin ayırımına başlanması.
2. Bu gecede yapılacak ibadetlerin diğer vakitlere nispetle kat kat sevaplı olması.
3. İlâhi rahmetin bütün âlemi kuşatması.
4. Allah'ın af ve bağışlamasının coşması.
5. Peygamberimize tam bir şefaat yetkisinin verilmiş olması.

Bir rivayette bildirildiğine göre Resulullah Aleyhissalâtü Vesselam Şâban'ın onüçüncü gecesi ümmeti hakkında şefaat niyaz etti, üçte biri verildi. Ondördüncü gecesi niyaz etti üçte ikisi verildi. Onbeşinci gecesi niyaz etti, hepsi verildi. Ancak Allah'tan devenin kaçması gibi kaçanlar başka...

Zemzem kuyusunun bu gecede açık bir şekilde coşup çoğalması da bu manaları kuvvetlendiren kutsal bir işaret olarak yorumlanmaktadır.4

Peygamber Efendimiz bir hadis-i şeriflerinde Berat Gecesinin feyiz ve bereketini çeşitli şekillerde nazara vermektedir.
"Şâban'ın 15. gecesi geldiğinde geceyi uyanık ibadetle, gündüzü de oruçlu olarak geçirin. O gece güneş battıktan sonra Allah rahmetiyle dünya semasına tecelli eder ve şöyle seslenir:

"İstiğfar eden yok mu, affedeyim ve bağışlayayım. "Rızık isteyen yok mu, hemen rızık vereyim.
"Başına bir musibet gelen yok mu, hemen sağlık ve afiyet vereyim.
"Böylece tan yerinin ağarmasına kadar bu şekilde devam eder." 5

Bu Gece Af Dışı Kalanlar

Peygamber Efendimiz bu gecede af dışı kalanları şu hadisleri ile bildirmektedir:
"Muhakkak ki, Allah Azze ve Celle Şâban'ın onbeşinci gecesinde rahmetiyle yetişip herşeyi kuşatır. Bütün mahlukatına mağfiret eder. Yalnızca müşrikler ve kalbleri düşmanlık hissiyle dolu olup insanlarla zıtlaşmaktan başka bir şey düşünmeyenler müstesna." "Yüce Allah bu gece bütün Müslümanlara mağfiret buyurur, ancak kâhin, sihirbaz yahut müşahin (çok kin güden) veya içkiye düşkün olan veya ana babasını inciten yahut zinaya ısrarla devam eden müstesna."
"Allah Teâlâ Şâban'ın onbeşinci gecesi tecelli eder ve ana-babasına asi olanlarla Allah'a ortak koşanlar dışında kalan bütün kullarını bağışlar."

Üç aylara ayrı bir ruh ve mâna içinde giren Peygamber Efendimiz özellikle Şaban ayına özel bir özen gösterir, başka zamanlarda görülmemiş bir derecede ibadete ve âhiret işlerine yönelirdi. Bu ayın çoğu günlerini oruçlu geçirirken, geceleri de diğer gecelerden çok farklı bir şekilde ihya ederdi.

Bir Berat Gecesinde uyanıp da Resulullah Aleyhissalâtü Vesselamı yanında bulamayan Hz. Âişe kalkarak Efendimizi aramaya başladı. Sonunda Peygamberimizi Cennetü'1-Bakî mezarlığında başını semaya kaldırmış halde buldu.
Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam mübarek hanımına Berat Gecesinin faziletini şöyle anlattı:
"Muhakkak ki, Allah Teâlâ Şâban'ın onbeşinci gecesinde dünya semasına rahmetiyle tecelli eder ve Benî Kelb Kabilesinin koyunlarının kılları sayısınca insanları mağfiret eder."9

İşlenen sevaplı amellerin değeri başka zamanlarda on ise, Berat Kandilinde yirmi bindir. Meselâ başka zamanlarda okuduğumuz bir tek Kur'ân harfine on sevap veriliyorsa, bu gecede her bir harfine yirmi bin sevap verilmektedir.

Bu bakımdan tam bir ihlâsla çalışıp ihyasına gayret gösterebildiğimiz takdirde Berat Kandili elli bin senelik bir ibadet hayatının sevabını bir gece içinde bize kazandırabilir. "Onun için elden geldiği kadar Kur'ân ve istiğfar ve salavatla meşgul olmak büyük bir kârdır."10

Berat Gecesi Duası
Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselam bu gece Rabbine şöyle dua etmiştir:
"Allahım, azabından affına, gazabından rızana sığınırım, Senden yine Sana iltica ederim. Sana gereği gibi hamd etmekten âcizim. Sen Kendini sena ettiğin gibi yücesin."11
Berat Duası
Bazı mâna büyüklerinin de şöyle bir duası vardır:
"Allahım, şayet ismimi saîdler defterine yazdıysan, orada sabit kıl. Şayet ismimi şakiler defterine yazdıysan oradan sil. Çünkü Sen buyurdun ki, 'Allah dilediğini siler yok eder, dilediğini de sabit bırakır, Levh-i Mahfuz Onun katındadır."12
 
T

tevbekarım

Allah razı olsun.çok faydalı bir paylaşım olmuş.Rabbim Berat gecesinin hürmetine bizede O mübarek günlere ulaşmayı nasip etsin.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt