Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Nasıl Hitap Ediyoruz..? (1 Kullanıcı)

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,142
Tepki puanı
7,437
Puanları
163
Yaş
52
Konum
Alanya

Hitap_1.jpg


Bir mikrop gibi nasıl geldi yerleşti dilimize, bilmiyorum.
Çocuklara, gençlere hitaplarımız bozuldu. Neredeyse kimse çocuğuna “Oğlum, kızım, yavrucuğum, evladım, çocuğum…” demiyor.
Anne-babalar çocuklarına “anneciğim, babacığım” diyor, halalar çocuğa “halacığım” teyzeler” teyzeciğim” dayılar “dayıcığım” diyor.

Bu hitapları çocuğun büyüğe kullanması lazım. Resmen çocukların dilinden hitaplar çalınmış. Korkarım bundan sonrasında da çocuklar anne-babalarına “çocuğum”, halalarına “evladım”, amcalarına “oğlum” diyecekler.

Bu tuhaf hitaplar televizyon vasıtasıyla mı topluma yayıldı, yoksa toplumda çocuklarla anne-babaların rol değişiminden mi kaynaklandı, bilmiyorum.
Zira günümüzde çocuklar özsaygı patlamasından anne-baba gibi davranıyorlar, anne-babalar ise çocukların emrine amade yaşıyorlar.

Pek hayra alamet gelmiyor bana bu hitaplar.
Pek çok açıdan mahzurlu.
Hem hitabın verdiği mesaj sebebi ile hem de cinsiyet sebebi ile.
Baba kızına “babacığım” ağabeyi kız kardeşine “ağabeyciğim” diyor; ablası erkek kardeşine “ablacığım” diyor.
Kim kimin babası, kim kimin abisi kim kimin ablası belli değil!
Sadece akraba ilişkilerinde değil yabancılarla iletişimde bile kullanılıyor.
Lokantada müşteri olan hanım garsona “Ablacığım şunları şunları istiyorum” diye sipariş veriyor.
Bir erkeğe “ablacığım” bir kadına “ağabeyciğim” diye hitap çok rahatsız edici.

Allah Rasulu, karısından bahsederken “bacım” diyen birine “O senin kız kardeşin mi?” diye soruyor ve bu hitabı hoş görmüyor.
Maalesef pek çok kadın kocasından bahsederken “babamız” diyor.
Bu da çok mahzurlu bir hitap.
O çocuklarının babası, kadının değil.
Aslında kadının bilinçaltında kocasını sadece çocuklarının babası olarak gördüğünü de gösteriyor bu hitap.
Eşler hitaplara bakarak birbirlerine karşı durumlarını anlayabilirler.

Ya da anne-babalar evlatları ile ilişkilerini gözden geçirebilirler.
Mesela bazı anneler çocukları ile ilgili bir şey anlatırken de “hastalandık, dersimiz vardı,..” diye konuşuyorlar.
Yani, çocuğu ile kendini ayıramıyor bilinçaltında.
Çocukla hastalıklı bir bağ kurmuş olduğunu gösteriyor bu cümleler.
Anne-babanın çocuğuna “Anneciğim, babacığım” demesi de böyle tersine dönmüş bir bağa sebep olabilir.
Bağlanmayı bağımlılığa çevirebilir.

Hitap çok önemlidir.
İletişim, öncelikle hitapla başlar.
Hitap, sözün başladığı yerdir; sözün gidişatını belirler, çoğu zaman.

Rabbimiz Yüce Kitabında: “Kullarıma söyle, sözün en güzelini söylesinler. Sonra şeytan aralarını bozar. Çünkü şeytan, insanın apaçık düşmanıdır.” (İsra sûresi 53. âyet-i kerîme) buyuruyor.
Kur’an-ı Kerîm’de Lokman Aleyhisselemın oğluna “Oğulcuğum” hitabı bizler için en iyi örnek.

Allah Resulü: “Güzel söz sadakadır.” ve “Sözlerde büyü etkisi vardır.” buyuruyor.
Kötü sözler insanları birbirinden soğutur, tatlı sözler ise sımsıkı bağlar.

Peygamber efendimiz isim ve hitaba çok önem vermiştir; devesine, kılıcına bile isim vermiştir.
Anlamı güzel olmayan isimleri değiştirmiştir.
Sevdiklerine isim dışında tatlı hitaplar bulmuştur. Hz. Aişe’ye Hümeyra (pembe yanaklı), Ya Uveyş (Aişecik) gibi hoş hitaplarda bulunurmuş. Kızı Fatıma’ya, Hz. Ali’ye ve sahabeden sevdiklerine onların güzel özelliklerini vurgulayan sıfatlarla hitap etmiş. Toprak babası, Kedicik babası, Allah’ın aslanı, Allah’ın kılıcı… Süt annesi Halime’ ye ve çocukken evinde kaldığı amcasının hanımı Fatıma Hanıma “anneciğim” diye hitap edermiş.

Özellikle Sevgili Peygamberimizin yaptığı gibi güzel vasıflara vurgu yapan hitaplar, kişinin o vasıfları korumak istemesine ve geliştirmesine sebep olur.
Hataya dikkat çeken kötü hitaplarda o hatanın kalıcı olmasına sebep olabilir. Kullanılan kelimeler hipnoz gibi etkiler.

Sıfatlarla hitabı biz genellikle karşımızdakini yermek için, bir eksiğini göstermek için kullanırız.
Kilosunu fazla bulduğunuz karınıza ya da kızınıza “tombişim” diye hitap etmeniz kalbini kırıp size karşı kırgınlık duymasından başka bir işe yaramaz.
Karısına “Fındık akıllım” diyen birini duymuştum.
Ya da karısına ya da kocasına hitap ederken kızı ya da oğlu kelimelerine memleketi ya da doğduğu mahallenin adını ekleyerek onu küçümseyenler, ya da ailesinden dolayı hitapla aşağılayanlar da var.
Kişinin arkasından bile olsa hitap çok önemlidir.
Mesela kayınvalidesine “o kadın” diyen gelin ya da damat, eşinin kalbine bir çizik atar.

Kişinin ismi de onun için güzel bir hitaptır.
İsmi güzel söylememeniz de karşınızdaki için kıymetli.
Bir evlilik bozulmaya başladığında ilk kaybedilen isimdir.
Önce karı-koca birbirinin isimlerini söylemeyi bırakır “baksana, alo, bizimki, babamız, anneniz…” gibi tuhaf şeyler söylemeye başlarlar.
Başkalarının yanında eşine hitap etmesi gerektiğinde “bu” demeye başlarlar.

Geçmiş yıllarda bir hanım “Akşam misafirimiz vardı; kocam benden bahsederken yaklaşık yirmiden fazla “bu” dedi.
‘Bu dedi ki, geçen gün bununla gitmiştik…gibi’” Kadın çok üzülmüş.
Konunun önemine binaen “Eşimle Tanışmayı Unutmuşuz” kitabımda “Bu” diye bir hikaye yazmıştım.

Tabii eşlerin birbirine hitabında da cinsiyete uygunluğuna dikkat edilmesi gerekir.
Bir erkeğe “bebeğim, tatlım, yavrum” demek ya da erkeğin isminde kısaltma yapıp “cik” ekleri getirmek pek hoş etki bırakmasa gerek.
Ya da bir kadına “yiğidim, aslanım, oğlum…” gibi hitaplar da kişiye pek doğru mesajlar vermez.

Şimdiki gençlerin sevimli olmak adına eşlerine kullandığı tuhaf hitaplar da var.
“Minnoşum, böcüğüm, danam, şerefsizim, tosbağam, tombişim…” gibi.
Bu hitapların sevgiyi ne kadar beslediği günümüz aşklarının halinden belli.
Hitap, deyip geçmeyelim, sözün başı sözün gidişatını, söz de yakınlarınızla ilişkinizi, kısacası hayatınızı etkiler.

Alıntı: Sema MARAŞLI
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,142
Tepki puanı
7,437
Puanları
163
Yaş
52
Konum
Alanya

ibra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Eyl 2009
Mesajlar
6,106
Tepki puanı
12
Puanları
38
Yaş
30
Konum
Konya
yazıyı okurken anlayamadım nasıl yani dedim.
ablaya abla demiyecez abiye abi demiyecez de ne diyecez diye :D

şimdi benim küçüklükten aklım yeni ermeye düşünmeye başladığım zamanlarda kendimden büyüklerin
annesi yaşındakilere teyze
babası yaşındakilere amca
dedesi yaşındakilere dede
ninesi yaşındakilere nine
aynı şekilde abla abi

Tabi ismiyle beraber demelerini ipii düşünmüştüm ve sonra haa kardeş görüyor herkes herkesi gibi düşünüp çok hoşuma gitmişti :)

ama şimdi ciddi olmak gerekiyor bazen o da ayrı :)

küçükken arkadaşlar arasında kanka modaydı şimdi panpa diyorlar onun anlamı kötüymüş ama sanırım
ama hiç biri gardaşım kelimesinin yerini tutmuyor :) kanka da fena değil gerçi :)

erkeklerin birbirine tatlım şekerim dediğini görmedim ama kızların oğlum dediğini gördüm kızlar biraz fazla erkek özentisi oluyor .

son paragraf ta eşlerin ve eş adaylarının diyelim artık en pozitif açıdan birbirine hitapları insanı tiksindirtiyor facebook sağolsun ama şu benim dediklerimi deyip nişanlanınca aynısını yapan bi abimin kulakları çınlasın :D
 

Mihrace24

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Ocak 2011
Mesajlar
720
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
37
Daha dün ilk kez duymustum sema maraslı adını bı yakınım bahsetmıstı goruslerınden tevafuk bugunde yazısını okudum elınıze saglık
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,142
Tepki puanı
7,437
Puanları
163
Yaş
52
Konum
Alanya
yazıyı okurken anlayamadım nasıl yani dedim.
ablaya abla demiyecez abiye abi demiyecez de ne diyecez diye :D

şimdi benim küçüklükten aklım yeni ermeye düşünmeye başladığım zamanlarda kendimden büyüklerin
annesi yaşındakilere teyze
babası yaşındakilere amca
dedesi yaşındakilere dede
ninesi yaşındakilere nine
aynı şekilde abla abi

Tabi ismiyle beraber demelerini ipii düşünmüştüm ve sonra haa kardeş görüyor herkes herkesi gibi düşünüp çok hoşuma gitmişti :)

ama şimdi ciddi olmak gerekiyor bazen o da ayrı :)

küçükken arkadaşlar arasında kanka modaydı şimdi panpa diyorlar onun anlamı kötüymüş ama sanırım
ama hiç biri gardaşım kelimesinin yerini tutmuyor :) kanka da fena değil gerçi :)

erkeklerin birbirine tatlım şekerim dediğini görmedim ama kızların oğlum dediğini gördüm kızlar biraz fazla erkek özentisi oluyor .

son paragraf ta eşlerin ve eş adaylarının diyelim artık en pozitif açıdan birbirine hitapları insanı tiksindirtiyor facebook sağolsun ama şu benim dediklerimi deyip nişanlanınca aynısını yapan bi abimin kulakları çınlasın :D

İbrahim kardeşim ne anladın özetini alabilir miyim ;)
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,142
Tepki puanı
7,437
Puanları
163
Yaş
52
Konum
Alanya
Daha dün ilk kez duymustum sema maraslı adını bı yakınım bahsetmıstı goruslerınden tevafuk bugunde yazısını okudum elınıze saglık��

Yazılarını okumanızı tavsiye ederim kardeşim...
 

ibra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Eyl 2009
Mesajlar
6,106
Tepki puanı
12
Puanları
38
Yaş
30
Konum
Konya
İbrahim kardeşim ne anladın özetini alabilir miyim ;)

Anne-babalar çocuklarına “anneciğim, babacığımâ€￾ diyor, halalar çocuğa “halacığımâ€￾ teyzelerâ€￾ teyzeciğimâ€￾ dayılar “dayıcığımâ€￾ diyor.

--

Lokantada müşteri olan hanım garsona “Ablacığım şunları şunları istiyorumâ€￾ diye sipariş veriyor.
Bir erkeğe “ablacığımâ€￾ bir kadına “ağabeyciğimâ€￾ diye hitap çok rahatsız edici.


abi bunları ve bütün yazıyı önce ters ters anladım sonra sema maraşlı yazmış birdaha dikkatli okudum o zaman anladım :D

örneğin. annenin evladına annecim demesi değilde evladın annesine annecim demesini yanlış buluyor gibi anladım önce :)
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,142
Tepki puanı
7,437
Puanları
163
Yaş
52
Konum
Alanya
abi bunları ve bütün yazıyı önce ters ters anladım sonra sema maraşlı yazmış birdaha dikkatli okudum o zaman anladım :D

örneğin. annenin evladına annecim demesi değilde evladın annesine annecim demesini yanlış buluyor gibi anladım önce :)

Güzel anlamışsın tekrar düşündüğünde ;)
 

buket_zeynep

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2012
Mesajlar
2,757
Tepki puanı
180
Puanları
63
Yaş
39
kendimdeki yanlışları gördüm yüreğine sağlık abim bu güzel yazıyı paylaştığın için teşekkürlerx
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,142
Tepki puanı
7,437
Puanları
163
Yaş
52
Konum
Alanya
Düşünüyor muyuz..?

4.gif
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,142
Tepki puanı
7,437
Puanları
163
Yaş
52
Konum
Alanya


Hitap_1.jpg




Bir mikrop gibi nasıl geldi yerleşti dilimize, bilmiyorum.

Çocuklara, gençlere hitaplarımız bozuldu. Neredeyse kimse çocuğuna “Oğlum, kızım, yavrucuğum, evladım, çocuğum…” demiyor.

Anne-babalar çocuklarına “anneciğim, babacığım” diyor, halalar çocuğa “halacığım” teyzeler” teyzeciğim” dayılar “dayıcığım” diyor.



Bu hitapları çocuğun büyüğe kullanması lazım. Resmen çocukların dilinden hitaplar çalınmış. Korkarım bundan sonrasında da çocuklar anne-babalarına “çocuğum”, halalarına “evladım”, amcalarına “oğlum” diyecekler.



Bu tuhaf hitaplar televizyon vasıtasıyla mı topluma yayıldı, yoksa toplumda çocuklarla anne-babaların rol değişiminden mi kaynaklandı, bilmiyorum.

Zira günümüzde çocuklar özsaygı patlamasından anne-baba gibi davranıyorlar, anne-babalar ise çocukların emrine amade yaşıyorlar.



Pek hayra alamet gelmiyor bana bu hitaplar.

Pek çok açıdan mahzurlu.

Hem hitabın verdiği mesaj sebebi ile hem de cinsiyet sebebi ile.

Baba kızına “babacığım” ağabeyi kız kardeşine “ağabeyciğim” diyor; ablası erkek kardeşine “ablacığım” diyor.

Kim kimin babası, kim kimin abisi kim kimin ablası belli değil!

Sadece akraba ilişkilerinde değil yabancılarla iletişimde bile kullanılıyor.

Lokantada müşteri olan hanım garsona “Ablacığım şunları şunları istiyorum” diye sipariş veriyor.

Bir erkeğe “ablacığım” bir kadına “ağabeyciğim” diye hitap çok rahatsız edici.



Allah Rasulu, karısından bahsederken “bacım” diyen birine “O senin kız kardeşin mi?” diye soruyor ve bu hitabı hoş görmüyor.

Maalesef pek çok kadın kocasından bahsederken “babamız” diyor.

Bu da çok mahzurlu bir hitap.

O çocuklarının babası, kadının değil.

Aslında kadının bilinçaltında kocasını sadece çocuklarının babası olarak gördüğünü de gösteriyor bu hitap.

Eşler hitaplara bakarak birbirlerine karşı durumlarını anlayabilirler.



Ya da anne-babalar evlatları ile ilişkilerini gözden geçirebilirler.

Mesela bazı anneler çocukları ile ilgili bir şey anlatırken de “hastalandık, dersimiz vardı,..” diye konuşuyorlar.

Yani, çocuğu ile kendini ayıramıyor bilinçaltında.

Çocukla hastalıklı bir bağ kurmuş olduğunu gösteriyor bu cümleler.

Anne-babanın çocuğuna “Anneciğim, babacığım” demesi de böyle tersine dönmüş bir bağa sebep olabilir.

Bağlanmayı bağımlılığa çevirebilir.



Hitap çok önemlidir.

İletişim, öncelikle hitapla başlar.

Hitap, sözün başladığı yerdir; sözün gidişatını belirler, çoğu zaman.



Rabbimiz Yüce Kitabında: “Kullarıma söyle, sözün en güzelini söylesinler. Sonra şeytan aralarını bozar. Çünkü şeytan, insanın apaçık düşmanıdır.” (İsra sûresi 53. âyet-i kerîme) buyuruyor.

Kur’an-ı Kerîm’de Lokman Aleyhisselemın oğluna “Oğulcuğum” hitabı bizler için en iyi örnek.



Allah Resulü: “Güzel söz sadakadır.” ve “Sözlerde büyü etkisi vardır.” buyuruyor.

Kötü sözler insanları birbirinden soğutur, tatlı sözler ise sımsıkı bağlar.



Peygamber efendimiz isim ve hitaba çok önem vermiştir; devesine, kılıcına bile isim vermiştir.

Anlamı güzel olmayan isimleri değiştirmiştir.

Sevdiklerine isim dışında tatlı hitaplar bulmuştur. Hz. Aişe’ye Hümeyra (pembe yanaklı), Ya Uveyş (Aişecik) gibi hoş hitaplarda bulunurmuş. Kızı Fatıma’ya, Hz. Ali’ye ve sahabeden sevdiklerine onların güzel özelliklerini vurgulayan sıfatlarla hitap etmiş. Toprak babası, Kedicik babası, Allah’ın aslanı, Allah’ın kılıcı… Süt annesi Halime’ ye ve çocukken evinde kaldığı amcasının hanımı Fatıma Hanıma “anneciğim” diye hitap edermiş.



Özellikle Sevgili Peygamberimizin yaptığı gibi güzel vasıflara vurgu yapan hitaplar, kişinin o vasıfları korumak istemesine ve geliştirmesine sebep olur.

Hataya dikkat çeken kötü hitaplarda o hatanın kalıcı olmasına sebep olabilir. Kullanılan kelimeler hipnoz gibi etkiler.



Sıfatlarla hitabı biz genellikle karşımızdakini yermek için, bir eksiğini göstermek için kullanırız.

Kilosunu fazla bulduğunuz karınıza ya da kızınıza “tombişim” diye hitap etmeniz kalbini kırıp size karşı kırgınlık duymasından başka bir işe yaramaz.

Karısına “Fındık akıllım” diyen birini duymuştum.

Ya da karısına ya da kocasına hitap ederken kızı ya da oğlu kelimelerine memleketi ya da doğduğu mahallenin adını ekleyerek onu küçümseyenler, ya da ailesinden dolayı hitapla aşağılayanlar da var.

Kişinin arkasından bile olsa hitap çok önemlidir.

Mesela kayınvalidesine “o kadın” diyen gelin ya da damat, eşinin kalbine bir çizik atar.



Kişinin ismi de onun için güzel bir hitaptır.

İsmi güzel söylememeniz de karşınızdaki için kıymetli.

Bir evlilik bozulmaya başladığında ilk kaybedilen isimdir.

Önce karı-koca birbirinin isimlerini söylemeyi bırakır “baksana, alo, bizimki, babamız, anneniz…” gibi tuhaf şeyler söylemeye başlarlar.

Başkalarının yanında eşine hitap etmesi gerektiğinde “bu” demeye başlarlar.



Geçmiş yıllarda bir hanım “Akşam misafirimiz vardı; kocam benden bahsederken yaklaşık yirmiden fazla “bu” dedi.

‘Bu dedi ki, geçen gün bununla gitmiştik…gibi’” Kadın çok üzülmüş.

Konunun önemine binaen “Eşimle Tanışmayı Unutmuşuz” kitabımda “Bu” diye bir hikaye yazmıştım.



Tabii eşlerin birbirine hitabında da cinsiyete uygunluğuna dikkat edilmesi gerekir.

Bir erkeğe “bebeğim, tatlım, yavrum” demek ya da erkeğin isminde kısaltma yapıp “cik” ekleri getirmek pek hoş etki bırakmasa gerek.

Ya da bir kadına “yiğidim, aslanım, oğlum…” gibi hitaplar da kişiye pek doğru mesajlar vermez.



Şimdiki gençlerin sevimli olmak adına eşlerine kullandığı tuhaf hitaplar da var.

“Minnoşum, böcüğüm, danam, şerefsizim, tosbağam, tombişim…” gibi.

Bu hitapların sevgiyi ne kadar beslediği günümüz aşklarının halinden belli.

Hitap, deyip geçmeyelim, sözün başı sözün gidişatını, söz de yakınlarınızla ilişkinizi, kısacası hayatınızı etkiler.



Alıntı: Sema MARAŞLI
Tekrar tekrar okudum...
Çok da bir şey değişmiş değil şu geçen 7 yılda...?
Rabbim bizleri hitabı güzel olanlardan eyleye inşallah ? Aminn
 

Nur_u Secde

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Eki 2007
Mesajlar
5,181
Tepki puanı
3,524
Puanları
163
Yaş
46
Hitap, deyip geçmeyelim, sözün başı sözün gidişatını, söz de yakınlarınızla ilişkinizi, kısacası hayatınızı etkiler.

Sema hanimefendinin tespitleri her zaman ildugu gibi tam yerinde..şimdi psikologların çoğu aynı fikirde ..açıkçası daha öncede okuduğum bu yanlışa bende düşmüştüm .dikkat etmeye çalışıyorum..ister istemez bilinç altımıza o kadar yerlesmiş ki...dikkat etmek , üstünde ciddiyetle durmak gerekiyor...
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,142
Tepki puanı
7,437
Puanları
163
Yaş
52
Konum
Alanya

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,142
Tepki puanı
7,437
Puanları
163
Yaş
52
Konum
Alanya
Lütfen DİKKAT ❗❗❗?️❗❗❗
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt