Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Mutlak Fikrin Hakimiyeti İçin (1 Kullanıcı)

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
416927_311189888930315_2085858344_n.jpg



Salih Mirzabeyoğlu

Gölge Dergisi


Fertlerin sadece kendilerine ait iç hayatlarıyla, nizamın; geniş anlamda kişi ilişkilerini düzenleyen dış; ve eşya ve olayları mutlak açısından yorumlaması icap eden (köprü) insanı yansıyan iç görüntüsünün; bu kişi ile toplum arası kompleks ilişkilerin en uyumlusu (iyi, doğru, güzeli), çeşitli mekân ve zamanlarda, mutlak fikrin nizamında yaşanmıştır.

Çöküşümüz malûm...

Nizami, siyasi, iktisadi, idari, sosyal yapısının, tohumun ağaca gelişmesi gibi; statik ve tarihi akış içinde dinâmik olması gereği, eşya ve olayların Mutlak Fikre göre yorumu yapılamayışı öz değil şekilcilik yüzünden- “kabuklaşma” başlaşmış, daha sonraki safhada “köke taklit dallar” eklenerek, “en ulvi tecrit ve manâlandırmalara çok defa en sûfli teşhis ve maksatlanmaların musallat olması” benzeri, en ulvi manâ en bayağı ağızla vazedilir olmuştur.

Yüzyıllarca önce bozulmaya başlayan ve zaten çöktüğü anda Cumhuriyet gecekondusuyla mevcudun da tarumar edildiği dönemde, umumiyetle “ilmihal bilgisi” seviyesinden ve inancı fertlerde korumaya yönelik bir şekilde mücadele başlamış; bu çeşit akımlar yanında bir makinede elzem olan somun ve cıvata benzeri parçaları taşıyanlar da gerekli malzeme açısından bakıldığnda- lâzım gelenin sadece parçasını yüklenmişlerdir.

“Onu sadece nefsinde muhafaza ederken emniyette kaybedenler karşı, eşya ve olaylara uygulanacak, “bütün insanlığı kuşatıcı ve 21. asır eşiğinde her meseleye devasını gösterici bir ideolocya çapında ve islâmiyeti olanca saffet ve asliyetiyle” ortada konulması için cemiyetin modelini çizme işide N.F.K. ile tamamlanmıştır.

Büyük Doğu ideolocyası “çilekeşinin” deyişiyle “ne yeni bir mezhep, ne bir içtihat kapısıdır” Mutlak Fikri “Yirmi birinci asrın eşiğinde eşya ve hadiselere tatbik etme işidir.”

Fikir yazıları, şiir, piyes, tarih eserleri takındığı hareket tarzıyla yeni bir nesil yoğuran “Çilekeş” her türlü yarım oluşun engelcisi tavrıyla; gerilip gerilip yüksekliğe eremeyerek altından geçen ve onu aştığını empoze eden şarlatanlığa veya, yapılan harekete olmaz hükmü yemesi yüzünden yılgınlığa kapılma gibi ters oluşlara de sebep olmuştur. Büyük bir kısımda ipuçlarından hareketle onu açacağına eserlerin üslup zevkine kapılması ve durgun kitleyi teşkil etmiştir.

Bu noktada, çıkışta “Dava çilekeşinin hamurkârlığını yaptığı gençliğe, “nerdesin” feryadına, aksiseda gibi tekrarlayıcı “nerdesin” cevabıyla değil; “murad edilenin GÖLGE’si kabul edilebilirsek buradayız, hedefimiz ASLI gibi olmaktır” ifadesiyle belirttiğimiz gibi, Büyük doğunun ışığında gençlik olarak ona erme ve getirme çabasında olduğumuzu bir kere daha belirtelim.

Fikir arayışından ziyade bu düzenin tabii bir sonucu olarak Moskova beslemelerinin kucağına düşenlere karşı reaksiyon olarak başlayan dernek döneminden sonra mutlak fikir bağlıları için yırtış hareketi olarak fikrin partisi kurulmuş, ancak partinin mekanizmayı ve kamuoyunu, kamuoyunun siyasi mekanizmayı etkileme ikilisinde, parti (büyük lideri, bazısı mevzuunda otorite kadrosu ve saf hüsnüniyetlileri ile) vazifesini yaparken, tabanın itici gücü olması lâzım gelen basının yokluğu, kendini saklanan aydın tabaka, meslek ve talebe teşekküllerinin başındakilerin ne yapmaları gerektiğini kestirmemeleri ve pısırıklıkları yüzünden beklenen seviyede (yoğun) baskı kurulamamıştır.

Burada, bizi ilgilendiren gençlik özellikle yüksek tahsil gençliğinin siyasi hayata baskı gurubu ve ihtilâlci hüviyetiyle “çağdaş” görünümüne kısaca değinelim...

Batı demokrasilerinde parlamento uzantısı ve hareketle dikkati çeken bir baskı gurubu; Marksist rejimlerde güdümlü yönetimin baskısına karşı halk ifadesi enerjik ve ihtilâlci gurubu; Amerika benzeri, kendi, sadece kendini toplumdan ayıran “yarı bir tür” görünümü; geri kalmış ülkelerde emperyalizme karşı hareketi gaye edinen, bu arada güdülen veya mutlak fikir için hareket eden (güdülmeyen) bir gurup görünümündedir.

Batı demokrasilerinde kendilerini umumiyetle “maddeyi ruhun emrine vermeyen rejimlerin” ve tek olarak gayeleşen refahın bunalımından doğan durumla, fikirden ziyade yıkma arzusunu hitap eden ihtilâlci düşüncelere kama gösteren gençlik, Amerika örneğinde olduğu gibi tamamen gayesiz veya Marksist rejimlerde demokrasiye özlem olarak ortaya çıkarken, bütün bunlardaki tek gerçek gençliğin bulundukları toplumlara baş kaldırışı ve klâsik doktrin sınırlarına sığmayan bir ruhun ifadesi oluşudur.

Türkiye’de 1968 de dünyadaki talebe olaylarından özenti ve sözde emek istekleri olarak başlayan gayesiz harekette zamanla siyasi bir istek ifadesine bürünmüştür. Kuyrukçuların o safhadan günümüze kadar devam eden hareketlerinin kendi metotları içindeki açıklanışı malûm...

Fikre prestij kazandıran, onu aktüel hale getiren, legal ve illegal kuruluşlar içinde her türlü şartlar altında insanın ve inancının müdafaasını en yüksek perdeden yapması lâzım gelen bizim gençliğimiz genel olarak en geniş kitleyi oluşturmasına rağmen en suskun zümre olarak kalmıştır.

Bu menfi görüntünün çeşitli sebepleri olmuştur. Can güvenliği endişesinden nefsin kucağında nefs muhasebesi yapanlar, aksiyonun istediği seviyeye yükselmeye çalışacaklarına, aksiyonun anlamını kendi uyuz renklerine büründürenlerin Talebe teşkilâtlarının başına geçmesi bunun en büyük sebebini teşkil etmiştir. Söyleyecek sözü olmaması ve yapılacak hareketi kestirememe yüzünden bunlar “olaylara karışmama” maskesi altında umumiyetle meşrebine uygun olanların yanına yanaşmışlardır.

“Akıncı” sıfatıyla olmamız lâzım geleni söylediğimiz ve böylece yaptığımız hareketlerinde parsasını toplayan dünya görüşü olmayan reaksiyonerlerin safından kesin çizgilerle ayrıldığımız zaman “akıncıda ne demek” diye karşı çıkan, sonra “ben yaptım- ben ettim” şeklinde çoğu zaman yaltaklanıcı edada ortada boy gösteren özellikle “Bir tip de görülmüştür.

Şunu söyleyelim ki; dava değil kendi çıkarı için uğraşan, çıtkırıldım, meydanlara akıncıya yaraşır tek adım atamazken günde birkaç kere Viyana’ya gidip gelen (!) ve bin senelik şanlı maziden geldiğini söyleyip, korkaklığıyla, övündüğü dedesini de küçülten tipler, akıncı tipinin dışındadır. “Yüz binlerce mostralık adamın yüz tana sağlam adamın yaptığını yapamayacağı gerçeği gibi yüz binlerce mostralık adamın “buradayız ama karışmıyoruz” tesellisi aynı şeydir.

İtilip kakılma ve hor görülmenin ezikliğiyle buruşan tipler de, metafizik ürperti içinde oldukları vehminden kurtulmalıdırlar. Bu güne taşınan parçaları parlatayım derken deforme eden, dışa açılamama yüzünden birbiriyle dalaşan, günümüzde problem olmayan görüşlerle Ortalığı bulandıranlarda ayıklanmalıdır.

Pratikte ismi ne olursa olsun (Bütün rejimlerde) iktidar reel kişilerdedir. Hiçbir rejim yoktur ki halkın ifadesi olduğunu, iktidarın halkın elinde olduğunu söylemesin... Gerçekte halk hiçbir yerde iktidarda değildir ve yönetici yönetilen ikiliği bütün rejimlerde vardır. burada bin bir gece masalı gibi zamanı ve zemini belli etmeden devletin kalkacağını söyleyen Marksizmin; devlet çıkarını, halkın çıkarına tercih eden ve yönetici yönetilen ayırımını keskinleştiren devleti kuvvetlendiren pratiğini de hatırlatalım.

Hakimiyet halkındır diyerek gerçekte iktidarı halktan alan ve hakimiyeti de ele geçirenlere karşı insanı olayları ve eşyayı “Mutlağa” göre yorumlaması lâzım geldiğini bilen; hakimiyetin ne sınıf, ne halk ne yönetici, sadece “Hakka” ait olduğunu savunan düşüncenin sahipleri olarak kısaca yapmamız gerekeni belirtelim:

Sosyal olayların gelişiminde, burada düşen tek yağmur damlasının dünyanın öbür tarafında tesir meydana getirdiğinin şuurundan olarak fert olarak yapılan mücadeleni dahi bütün ifade eden küfre darbe olduğunu ve dünyanın öbür ucuna yansıyacağını biliyoruz.

Nasıl eğitimsiz asker olmazsa, olaylar içinde olayların dersleri öğrenilecek ve hareket liderliği hareketin içinde otaya çıkacaktır. Bir kuruluşun olmadığı yerde de birlikte (toplu) harekette bulunulabileceği unutulmamalıdır. Mücadelede herkes başkasını engelleme yerine kendi yapabileceğini yapmalıdır.

Tek tek fertleri elde etmek (Aşağıdan yukarıya) veya mekanizmayı elde ederek (Yukarıdan aşağı) doğru hareket tarzlarının hiçbiri tek yol tarzı olarak düşünülemez. iktidara gelmek için kanuni yolun dışında, (halk ihtilâli veya hükümet darbesi ikilisinde) müsait olan objektif şartlara hemen adapte olabilmenin mükemmelliği gibi, hem fert fert devşirme hem mekanizmayı ele geçirme hedefi birlikte düşünülmelidir.


Ne istediğini bilen bir kamuoyuna bu düzenin gücü de bir şey yapamaz. Onun para ve insan gücünü bize borçlu olduğunu bilerek her türlü aktif ve pasif direniş örnekleri sergilenecektir.

Bu cümleden olarak; kurulmuş ve kurulacak olan meslek teşekkülleri ve sendikalar yaygın bir teşkilâtlanmaya giderken üyelerinin günlük isteklerine sahip çıkmalı, dayanışma içinde kamuoyunun isteklerine ilişkin görüşlerde (Toplantı, yürüyüş, bildiri vs.) ile aksettirilmelidir. Bu arada ana gayenin iş içinde eğitim ve olarak ideolocyaya köprü kurmak olduğu unutulmamalıdır.

Talebe teşekkülleri her türlü talebe isteklerinin etkili bir organizasyonunu yaparken “her türlü silâhla siyasi ve sosyal isteklerinin propagandasını yapmalıdır.

Kanun sınırları içinde dahi düşmanlarımızın kanunsuz engellemeleri yüzünden girişimde bulunmayan; Eritre’de, Moro’da, Patani’de, Zengibarda, Balkan ülkelerinde, Afrika’da, Amerika’da, tek kelimeyle bütün dünyada emperyalistler ve bu ülkelerdeki kuyrukçular kardeşlerimizi kan denizinde boğarken sessiz kalanlar; hadiseler karşısında ense kaşıyıp diğer idolojilerin okul ve cemiyette hakimiyet kurmasını seyredenler ve bekleyenler “Mutlak Fikir” bağlısı olamazlar.

Hür türlü oldu bittilere karşı akıncı insanının ve inancının kavgasını yapacak “Mutlak Fikir” için olaylara karışacaktır.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt