Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Muharrem Ayı ve Önemi (1 Kullanıcı)

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
ihvanlar islami hayatımızda biliyorsunuz zamanların çok önemi vardır..heleki bazı daha muhim günlerin....Mevlam Hakkı ile ihya edenlerden eylesin inş...BU ARADA YENİ YILINIZDA KUTLU OLSUN...

GÜLE GÜLE 1429
smile.gif

HOŞGELDİN 1430
29 MUHARREM 1430



7 OCAK 2009




HİCRİ YILBAŞI





Yeni bir hicret yılına girmekteyiz.
1429 hicri yılını uğurlarken,1430 hicri yılına
kavuşmanın sevincini yaşıyoruz.


Muharrem Ayı ve Aşure Günü
"Şehrullahi'l-Muharrem" olarak meşhur olan, yani "Allah'ın ayı Muharrem" olarak bilinen Muharrem ayı, İlahi bereket ve feyzin, Rabbani ihsan ve keremin coştuğu ve bollaştığı bir aydır.

Allah'ın ayı, günü ve yılı olmaz, ancak Allah'ın rahmetine ermenin önemli bir fırsatı olduğu için Peygamberimiz tarafından bu şekilde ifade edilmiştir.
Âşura Günü ise Muharrem'in 10. günüdür. Âşura Gününün Allah katında ayrı bir yeri vardır. Bugünde Cenâb-ı Hak on peygamberine on çeşit ikramda bulunmuş ve kudsiyetini arttırmıştır. Bu günlerde oruç tutmak çok faziletlidir.

Hicrî Senenin ilk ayı olan Muharrem ayının 10. günü Âşura Günüdür. Muharrem ayının diğer aylar arasında ayrı bir yeri olduğu gibi, Âşura Gününün de diğer günler içinde daha mübarek ve bereketli bir konumu bulunmaktadır.
Âşura Gününün Allah katında da çok seçkin bir yerinin olduğunu Fecr Sûresinin ikinci âyeti olan "On geceye yemin olsun" ifâdelerinin tefsirinden öğrenmekteyiz.
Bazı tefsirlerimizde bu on gecenin Muharrem'in Âşurasine kadar geçen gece olduğu beyan edilmektedir.(1)

Cenâb-ı Hak bu gecelere yemin ederek onların kudsiyet ve bereketini bildirmektedir.

Bugüne "Âşura" denmesinin sebebi, Muharrem ayının onuncu gününe denk geldiği içindir. Hadis kitaplarında geçtiğine göre ise, bu güne bu ismin verilmesinin hikmeti, o günde Cenâb-ı Hak on peygamberine on değişik ikram ve ihsan ettiği içindir. Bu ikramlar şöyle belirtilmektedir:

1. Allah, Hz. Musa'ya (a.s.) Âşura Gününde bir mucize ihsan etmiş, denizi yararak Firavun ile ordusunu sulara gömmüştür.
2. Hz. Nuh (a.s.) gemisini Cûdi Dağının üzerine Âşura Gününde demirlemiştir.
3. Hz. Yunus (a.s.) balığın karnından Âşura Günü kurtulmuştur.
4. Hz. Âdem'in (a.s.) tevbesi Âşura Günü kabul edilmiştir.
5. Hz. Yusuf kardeşlerinin atmış olduğu kuyudan Âşura Günü çıkarılmıştır.
6. Hz. İsa (a-s.) o gün dünyaya gelmiş ve o gün semâya yükseltilmiştir.
7. Hz. Davud'un (a.s.) tevbesi o gün kabul edilmiştir.
8. Hz. İbrahim'in (a.s.) oğlu Hz. İsmail o gün doğmuştur.
9. Hz. Yakub'un (a.s.), oğlu Hz.Yusuf'un hasretinden dolayı kapanan gözleri o gün görmeye başlamıştır.
10. Hz. Eyyûb (a.s.) hastalığından o gün şifaya kavuşmuştur.

Hz. Âişe'nın belirttiğine göre, Kabe'nin örtüsü daha önceleri Âşura gününde değiştirilirdi.

İşte böylesine mânalı ve kudsî hâdiselerin yıldönümü olan bu mübarek gün ve gece, Saadet Asrından beri Müslümanlarca hep kutlana gelmiştir. Bugünlerde ibadet için daha çok zaman ayırmışlar, başka günlere nisbetle daha fazla hayır hasenatta bulunmuşlardır. Çünkü, Cenab-ı Hakkın bugünlerde yapılan ibadetleri, edilen tevbeleri kabul edeceğine dair hadisler mevcuttur.

Âşura Gününde ilk akla gelen ibadet ise, oruç tutmaktır. Muharrem ayı ve Âşura Günü, Ehl-i Kitap olan Hıristiyan ve Yahudiler tarafından da mukaddes sayılırdı. Nitekim, Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam Medine'ye hicret buyurduktan sonra orada yaşayan Yahudilerin oruçlu olduklarını öğrendi.
"Bu ne orucudur?" diye sordu.
Yahudiler, "Bugün Allah'ın Musa'yı düşmanlarından kurtardığı Firavun'u boğdurduğu gündür. Hz. Musa (a.s.) şükür olarak bugün oruç tutmuştur" dediler.
Bunun üzerine Resulullah Aleyhissalâtü Vesselam da, "Biz, Musa'nın sünnetini ihyaya sizden daha çok yakın ve hak sahibiyiz" buyurdu ve o gün oruç tuttu, tutulmasını da emretti.(3)

Aşûra günü yalnız ehl-i kitap arasında değil, Nuh Aleyhisselâmdan itibaren mukaddes olarak biliniyor, İslam öncesi Cahiliye dönemi Arapları arasında İbrahim Aleyhisselâmdan beri mukaddes bir gün olarak biliniyor ve oruç tutuluyordu.

Bu hususta Hazret-i Âişe validemiz şöyle demektedir:
"Âşûrâ, Kureyş kabilesinin Cahiliye döneminde oruç tuttuğu bir gündü. Resulullah da buna uygun hareket ediyordu. Medine'ye hicret edince bu orucu devam ettirmiş ve başkalarına da emretti. Fakat Ramazan orucu farz kılınınca kendisi Âşûrâ gününde oruç tutmayı bıraktı. Bundan sonra Müslümanlardan isteyen bugünde oruç tuttu, isteyen tutmadı." 'Buhari, Savm: 69.

O zamanlar henüz Ramazan orucu farz kılınmadığı için Peygamberimiz ve Sahabileri vacip olarak o günde oruç tutuyorlardı. Ne zaman ki, Ramazan orucu farz kılındı, bundan sonra Peygamberimiz herkesi serbest bıraktı. "İsteyen tutar, isteyen terk edebilir" buyurdu.(4) Böylece Âşura orucu sünnet bir oruç olarak kalmış oldu.
Âşura orucunun fazileti hakkında da şu mealde hadisler zikredilmektedir.
Bir zat Peygamberimize geldi ve sordu:

"Ramazan'dan sonra ne zaman oruç tutmamı tavsiye edersiniz?"
Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam, "Muharrem ayında oruç tut. Çünkü o, Allah'ın ayıdır. Onda öyle bir gün vardır ki, Allah o günde bir kavmin tevbesini kabul etmiş ve o günde başka bir kavmi de affedebilir" buyurdu.(5)
Yine Tirmizi’de de geçen bir hadiste Peygamberimiz şöyle buyurmuşlardır:
"
Âşura Gününde tutulan orucun Allah katında, o günden önce bir senenin günahlarına keffaret olacağını kuvvetle ümit ediyorum."(6)
"Ramazan ayından sonra en faziletli oruç, Allah'ın ayı olan Muharrem ayında tutulan oruçtur”(7) hadis-i şerifi ise, bu günlerde tutulan orucun faziletini ifade etmektedir.
Bu hadisin açılamasında İmam-ı Gazali, "Muharrem ayı Hicrî senenin başlangıcıdır. Böyle bir yılı oruç gibi hayırlı bir temele dayamak daha güzel olur. Bereketinin devamı da daha fazla ümit edilir" demektedir.
Gerek Yahudilere benzememek, gerekse orucu tam Âşura Gününe denk getirmemek için, Muharrem'in dokuzuncu, onuncu ve on birinci günlerinde oruç tutulması tavsiye edilmiştir.

Bu mânâdaki bir hadisi İbni Abbas rivayet etmektedir. Bunun için, müstehap olan, aşure Gününü ortalayarak, bir gün önce veya bir gün sonra oruç tutmaktır.
Bu günde oruçtan başka hayır, hasenat ve sadaka gibi güzel âdetlerin de yaşatılması isabetli ve yerinde olacaktır. Herkes imkânı nisbetinde ailesine, akraba ve komşularına ikramda bulunur; bugünlerin faziletini bildiren hâdiseleri hatırlayarak ihsanda bulunursa şüphesiz sevabını kat kat alacaktır. Bilhassa, Peygamberimiz, mü'minin aile efradına Âşura Gününde her zamankinden daha çok ikramda bulunmasını tavsiye etmiştir.

Bîr hadiste şöyle buyurular: "Her kim Aşura Gününde ailesine ve ev halkına ikramda bulunursa, Cenab-ı Hak da senenin tamamında onun rızkına bereket ve genişlik ihsan eder."(9) Bu aile mefhumunun içine akrabalar, yetimler, kimsesizler, konu komşular da girmektedir. Fakat, bunun İçin fazla külfete girmeye, aile bütçesini zorlamaya lüzum yoktur. Herkes imkânı ölçüsünde ikram eder.

Âşura gününün manevi ve berraklığı üzerinde Kerbela karanlığının kesafeti de görülmektedir. 61. hicret yılının Muharrem'ine ait 10. gününde Hazret-i İmam Hüseyin (r.a.) 55 yaşında iken Sinan bin Enes isimli bir hain tarafından Kerbelâ'da hunharca şehit edilmiştir. Bu gadr ve zulmün arkasında Emevi Halifesi Yezid, onun Küfe valisi İbni Ziyad vardır. Yarım asır öncesinden Peygamberimizin bizzat haber verildiği bu ciğerleri yakan olay Hazret-i Hüseyin'i Cennet gençlerinin efendisi olma şanına yüceltmiştir.

Şehitler mükâfatını almış en yüce mertebelere ulaşmıştır. Yüce Allah'ın da zalimlere hak ettikleri cezayı en âdil bir şekilde vereceğinden şüphemiz yoktur. Kader hükme boyun eğen her mü'min bu olaya üzülür, ancak itidalini ve soğukkanlılığını kaybetmez. Duyguları yanlışlara ve taşkınlıklara götürmez. Çünkü meydana gelen bütün olaylar ezelî takdirin bir hükmüdür. Bu açıdan bunu bir "yas merasimi" haline dönüştürmek ehli-i sünnetin itikat ve inancına aykırıdır.
 

ozen36

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Kas 2007
Mesajlar
61
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
51
Anacım ellerine sağlık allah razı olsun.

bişey sorucam yeni yıl muharremin 1. günü değilmi bir tarih hatası var sanırım.

1 MUHARREM 1429 10 OCAK-2008 PERŞEMBE HİCRİ YILBAŞI

20 ocak 10.muharrem aşure günü olmuyormu.

2008 Dini günler


ben zilhiccenin son günü muharremin ilk günü oruç tutmanın çok sevap olduğunu okudum ondan takip ettiğimden tarihi farkettim.

Arabî aylarin hicrî tarih ile sene basi Muharrem ayi’dir. Ramazan ayindan sonra aylar içerisinde en hayirlisidir. "Zilhicce’nin sonuncu günü ile Muharrem’in birinci günü oruç tutanin orucu elli yillik günahina keffarettir" Hadis-i Serîf
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
Anacım ellerine sağlık allah razı olsun.

bişey sorucam yeni yıl muharremin 1. günü değilmi bir tarih hatası var sanırım.

1 MUHARREM 1429 10 OCAK-2008 PERŞEMBE HİCRİ YILBAŞI

20 ocak 10.muharrem aşure günü olmuyormu.

2008 Dini günler


ben zilhiccenin son günü muharremin ilk günü oruç tutmanın çok sevap olduğunu okudum ondan takip ettiğimden tarihi farkettim.

Arabî aylarin hicrî tarih ile sene basi Muharrem ayi’dir. Ramazan ayindan sonra aylar içerisinde en hayirlisidir. "Zilhicce’nin sonuncu günü ile Muharrem’in birinci günü oruç tutanin orucu elli yillik günahina keffarettir" Hadis-i Serîf


OCAK AYININ 10 BAŞLIYOR ben tarihine dikkat etmemişim
Ancak Peygamberimiz (s.a.v.)’e aşure günündeki oruçtan sorulduğu zaman; “Dokuzuncu ve onuncu günü tutup Yahudilere muhalefet ediniz” buyurmuştur. (Müsned C.1 S.241) Buna bağlı olarak Fukaha alimleri sadece aşure gününde oruç tutmayı mekruh görmüşlerdir. 9-10 veya 10-11 veya 9-10-11 günlerinde oruç tutulmalıdır.

Ebu Hureyre (r.a.) anlatıyor; Resulullah (s.a.v.) Efendimiz buyurdular ki; “Ramazan ayından sonra en faziletli oruç ayı Muharrem ayıdır. Farz namazdan sonra en efdal namazda gece namazıdır” (Müslim Sıyam 202 (1163)/Ebu Davud, Savm 55 (2429)/Tirmizi;Salat 324 (438)

İbni Mesud (r.a.)’dan nakledilen bir hadis-i şerifte Peygamberimiz (s.a.v.) buyurdular ki; “Kim ailesine Aşure günü geniş (cömert) davranırsa, Allah’ta ona senenin geri kalan günlerinde geniş davranır.” Süfyan-ı Sevri der ki; “Biz bunu uyguladık ve öyle bulduk.” Yine Ebu Katade (r.a.)’den naklen

Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki; “Aşure günü tutulan orucun önceki yılın günahlarına keffaret olacağını Allah’tan umarım.”

Mevla Teala Hazretleri bugünü bütün İslam alemine hayırlı mübarek eylesin. Resulullah’ın gelmiş geçmiş günahlarının bağışlandığı gibi bizim günahlarımızı da bağışlasın. (Amin)
 

ashab_kiram

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Kas 2007
Mesajlar
650
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
OCAK AYININ 10 BAŞLIYOR ben tarihine dikkat etmemişim
Ancak Peygamberimiz (s.a.v.)’e aşure günündeki oruçtan sorulduğu zaman; “Dokuzuncu ve onuncu günü tutup Yahudilere muhalefet ediniz” buyurmuştur. (Müsned C.1 S.241) Buna bağlı olarak Fukaha alimleri sadece aşure gününde oruç tutmayı mekruh görmüşlerdir. 9-10 veya 10-11 veya 9-10-11 günlerinde oruç tutulmalıdır.

Ebu Hureyre (r.a.) anlatıyor; Resulullah (s.a.v.) Efendimiz buyurdular ki; “Ramazan ayından sonra en faziletli oruç ayı Muharrem ayıdır. Farz namazdan sonra en efdal namazda gece namazıdır” (Müslim Sıyam 202 (1163)/Ebu Davud, Savm 55 (2429)/Tirmizi;Salat 324 (438)

İbni Mesud (r.a.)’dan nakledilen bir hadis-i şerifte Peygamberimiz (s.a.v.) buyurdular ki; “Kim ailesine Aşure günü geniş (cömert) davranırsa, Allah’ta ona senenin geri kalan günlerinde geniş davranır.” Süfyan-ı Sevri der ki; “Biz bunu uyguladık ve öyle bulduk.” Yine Ebu Katade (r.a.)’den naklen

Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki; “Aşure günü tutulan orucun önceki yılın günahlarına keffaret olacağını Allah’tan umarım.”

Mevla Teala Hazretleri bugünü bütün İslam alemine hayırlı mübarek eylesin. Resulullah’ın gelmiş geçmiş günahlarının bağışlandığı gibi bizim günahlarımızı da bağışlasın. (Amin)

amin inşaalah allah hepimizee hayırlı eylesin hafize anne.bu günlerin değerinin önemini anlayan kullardan eylesin rabbim
 

Kardelen..

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Ara 2007
Mesajlar
251
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Allah razı olsun çok güzel bir yazı bilmediklerim vardıo onları öğrendim elinize sağlıkB)
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Muharrem Ayı'nda Kılınabilinecek Namazlar[/FONT]

Muharrem ayi, hicri senenin birinci ayidir. Bu ayin ilk gecesi, aksam ile yatsi arasinda Allah c.c rizasi icin iki rek'at namaz kilinir.
Namaza niyet etmeden, şu dua okunur :
"Ya Rabbi, bizi yetistirmis oldugun bu seneyi hakkimizda mubarek kil; afv-ı ilahine, feyz-i ilahine mazhar kıl; dunyevi ve uhrevi saadetlere nail eyle.amin"
Duadan sonra, Allah rızası için iki rekat namaza niyet edilir.
Her iki rek'atte
7 fatiha,
7 ayetul kursi,
7 ihlas-i serif okunur. Namazdan sonra ;
11 defa; "La ilahe illallahu vahdehu la serike leh, Lehu'l-mulku ve lehu'l-hamdu yuhyi ve yumit. Ve huve hayyun la yemut. Biyedihi'l-hayr. Ve huve ala kulli sey'in kadir."
11 istigfar-ı serif,
11 salavat-ı serife okunup dua yapılır.

Duada gecmis senenin gunahlarının affı ve yeni seneye gunahsız girmek icin iltica edilir.

***

Muharremin birinci gecesi ayrıca su sekilde dua edildikten sonra bir Tesbih Namazı kılınır :

"Ya Rabbi, bu yeni senede beni magfiret-i ilahine, rıza-i ilahine ve hidayet-i ilahine mazhar eyle.
Yeni acılan amel defterimi rıza-i ilahine muvafık amel ile doldurmayı bana nasip eyle.
Beni gadab-ı ilahine duçar edecek amellerden muhafaza buyur.amin"
Duanın sonrasında Allah rızası için tesbih namazına niyetlenilir.
Tesbih namazında sunlar okunur :
1.rek'atte : 1 Fatiha Sûresi, 1 Ayet'el Kürsî,
2.rek'atte : 1 Fatiha Sûresi, 1 Amene'r-rasulu, (Âl-i İmran Sûresi'nin ilk 2 ayeti de ilave edilerek okunacak inşaallah)

3.rek'atte : 1 Fatiha Sûresi, 1 Huvallâhullezi (Haşr Sûresi'nin son 3 âyeti)

4.rek'atte : 1 Fatiha Sûresi, 1 İhlas Sûresi
namazdan sonra istigfar edilir, salavatı serife getirilir ve arkasından dua yapılır.

****

Muharrem ayının birinden onuna kadar 10 gun oruc tutmak faziletli bir ibarettir.
10 gunluk orucu tutamayalar, mumkunse 8,9 ve 10'uncu gunleri oruc tutmalıdır.
Muharrem'in 9. ve 10. geceleri birer tesbih namazı kılmalıdır. Yine 9. ve 10. geceleri
Teheccud vaktinde Allah Rızası icin 4 rek'at namaz kılınır. Her rek'atte 50'şer
İhlası Serif okunur.

Dua ve İbadetler(Fazilet Neşriyat)


 

Kur'ana sevdalı

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Ara 2008
Mesajlar
2,706
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
48
Allah razı olsun hafize kardeşim!çok güzel ve ilmi bir yazı.
 

zinnurey

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Ara 2008
Mesajlar
4
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
allah razı olsun bu siteyi kuranlardan bizi karanlıklardan çıkarıyor
 

zinnurey

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Ara 2008
Mesajlar
4
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
hafize Allah senden yalnız tarihleri ikibin dokuzagöre olursa çok sevineceğim Allaha emanetol
 

Elemirem

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eki 2008
Mesajlar
201
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Allah razı olsun..Allah dualarımızı namazlarımı tövbelerimi kabul eder inşAllah
 

nigdeli

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Şub 2007
Mesajlar
4,908
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
"Idrak etmis oldugumuz Hicri Yilimiz mübarek olsun...
Bu yeni yilin müslümanlarin uyanisi ve yek vucud olarak
Kelime-i tevhid Bayragi altinda toplanmasina vesile olmasini Yüce Mevlamizdan niyaz ederiz.
"Ya Rabbi, bu yeni senede bizleri magfiret-i ilahine, riza-i ilahine ve hidayet-i ilahine mazhar eyle.Yeni acilan amel defterimizi riza-i ilahine muvafik amel ile doldurmayi bizlere nasip eyle.Bizleri gadab-i ilahine ducar edecek amellerden muhafaza buyur"
Rabbimiz, bu duaya mazhar olabilecek ameller yapmayi ve hicretler gerceklestirmeyi cümlemize nasip etsin ...

Gecirecegimiz bu yeni yilda
ALLAH'IN rizasina muvafik ameller isleyerek
gelecek yeni yila kavusmamizi Rabbimiz nasip eylesin insaAllah..."

"Hicri Yilbasimiz,Hicretimiz Olsun!"
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
Anacım ellerine sağlık allah razı olsun.

bişey sorucam yeni yıl muharremin 1. günü değilmi bir tarih hatası var sanırım.

1 MUHARREM 1429 10 OCAK-2008 PERŞEMBE HİCRİ YILBAŞI

20 ocak 10.muharrem aşure günü olmuyormu.

2008 Dini günler


ben zilhiccenin son günü muharremin ilk günü oruç tutmanın çok sevap olduğunu okudum ondan takip ettiğimden tarihi farkettim.

Arabî aylarin hicrî tarih ile sene basi Muharrem ayi’dir. Ramazan ayindan sonra aylar içerisinde en hayirlisidir. "Zilhicce’nin sonuncu günü ile Muharrem’in birinci günü oruç tutanin orucu elli yillik günahina keffarettir" Hadis-i Serîf

acele ile yanlışlık olmuş kusura bakmayın
 

sehidlerin nuru

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Ara 2007
Mesajlar
3
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
51
muharrem ayi namazi

muharrem ayi namazi

selamun aleykum,
kardesim guzel yzmis muharrem namazi diye ama kaynak niye yok,
kimdemis oyle kilinsin diye,farz bi namaz degil sonucta acaba sunnetmi yazarsa memnun olurum
 

sevim80

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2008
Mesajlar
110
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
arkadaşlar hicri yılbaşı 7 ocak mı?10 ocak mı? cevap yazarsanız sevinirim
 

ahmmuz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Kas 2008
Mesajlar
3
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
HİCRİ TAKVİMİN HAYATIMIZDAKİ ÖNEMİNİ İDRAK EDELİM

Avustralya’nın Brisbane şehrinde, 13 Safer 1427 / 13 Mart 2006 tarihinde gerçekleştirilen “Prof. Dr. M. Es’ad Coşan (Rh.A.) Hocaefendi’yi Yad Programı”ndaki Muharrem Nureddin Coşan Hocaefendi’nin yad konuşmasını, Hicri Yeni Yıl münasebetiyle sadeleştirerek yayınlıyoruz.


Azîz ve değerli arkadaşlar;

Hicri Takvim ne demek?


Hattâ takvim ne demek?


Takvim, zamanı günlere, aylara, yıllara bölme metodudur.
İnsanlar zamanı ölçerken, ölçü aracı olarak güneşi ve ayı kullanmışlardır.
Güneşi kullananlar, dünyanın güneş etrafındaki bir tam dönüşünü esas almışlardır.
365 gün 6 saat.
Bu şekilde oluşturulan takvimlere ''güneş takvimi” diyoruz.
Ay'ı kullananlar ise ayın dünya etrafında 12 kez dönmesini, 12 x 29.5 = 354 günü esas almışlardır. Bu şekilde oluşturulan takvimlere “ay takvimi” diyoruz.
İlk güneş takvimini Mısırlılar, ay takvimini ise Sümerler oluşturmuşlardır.
Her toplum kendi takvimini oluştururken, kendileri için önemli saydıkları bir günü başlangıç olarak almışlardır. Romalılar, Roma’nın kuruluşunu, Hıristiyanlar, Hz. İsa (a.s.)’ın doğumunu tarih başlangıcı olarak kabul etmişlerdir.
Hz. İsâ'nın doğumunu tarih başlangıcı olarak kabul eden Milâdî Takvim, temeli Mısırlılar’dan gelen, güneş hareketlerini esâs alan takvimdir, İyon ve Yunanlılar kanalıyla Batı’ya aktarılmıştır. Romalılar, Sezar zamanında, "Jülyen Takvimi" olarak düzenlemiş ve kullanmıştır.
Yeni çağda Papa XII. Gregor tarafından düzenlenerek "Gregoryen Takvimi” olarak anılmıştır.
Gregoryen Takvimi, 1926 yılından itibaren Türkiye'de kullanılmaya başlayan ve Batı dünyasında en yaygın kullanılan takvimdir.
'Artık-yıl' hesaplamasındaki ufak bir fark dışında Jülyen Takvimi ile aynıdır. Jülyen takvimi 'artık-yıl' hesaplamasında, her 128 yılda bir günlük kayma oluşturduğundan Gregoryen Takvimi kullanımına 16. yüzyıldan itibaren geçilmiştir.
Yani bugün kullandığımız, Miladi Takvim diye bildiğimiz, 13 Mart 2006 gününü yaşadığımız takvim, Gregoryen Takvimi diye anılıyor. Eski Mısırlılar’dan gelme bir takvim. Batı dünyası 16. yüzyıldan itibaren Jülyen Takvimi’ni biraz değiştirerek kullanmaya başlamış. Jülyen Takvimi ile bunun arasındaki fark, artık-yıl hesaplamasında her 128 yılda bir günlük kayma oluşuyor, Jülyen Takvimi’nde...
Papa XII. Gregor tarafından bu değiştirilmiş, 16. yüzyıldan itibaren Gregoryen Takvimi olarak Miladi Takvim kullanımı Batı dünyasında devam etmiştir. Biz de 1926 yılındaki kanun değişikliğiyle bu takvimi kabul edip bu takvimi uyguluyoruz, Türkiye olarak.



Hicrî takvim ise Ay’ın hareketlerine göre zamanı hesaplayan ve 622 milâdi yılında, Server-i Ser Efendimiz (s.a.s.)'in Medîne’ye hicretini târihin başlangıcı olarak kabul eden takvimdir.
Kur'ân-ı Kerim, mesajının tamamını ay takvimi esâsına göre indirmiştir. Hicri Takvim ay takvimidir. Kur’an-ı Kerim’in içindeki açıklamalar Hicri Takvim düzenine göre, aylara göre düzenlenmiştir. Biz, içinden aldığımız bilgileri, uygulamaları ay takvimine göre yapıyoruz. Mesela, içinde bin aydan hayırlı bir gece olan, Kur'ân-ı Kerîm'in de indirilişinin tamamlandığı gece, yine ay hareketlerine göre hesaplanmıştır, Miladi Takvime göre hesaplanmamıştır. Ramazan ayının son 10 gününde aranması Peygamber Efendimiz tarafından bize tavsiye edilmiştir.
Haccın ne zaman başlayacağı, temel ibadetlerimizden orucun ne zaman başlayacağı, hangi gece veya gündüzlerin diğer gecelerden üstün olduğu veya feyiz ve bereket açısından daha önemli olduğu hep Hicrî Takvim esâsına göre belirlenmiştir.
Her ayın “eyyamı bîyd” denilen 13,14,15’i Hicri Takvime göre hesaplanır, Miladi Takvime göre değil. O günlerde oruç tutmak çok sevaplıdır.
Ramazan ayının başlangıcı Hicri Takvime göre hesaplanır, Miladi Takvim’de yoktur. Her sene değişir.
Haccın başlangıcı Zilhicce ayı yine Miladi Takvim’de yoktur. Hicri Takvime göre hesaplanır. Bütün Kur’an-ı Kerim mesajları Hicri Takvime göre düzenlenmiştir.
Dolayısıyla ben bu bilgiler ışığında, sevdiğimiz insanların, doğum yıldönümlerinin Hicrî Takvime göre idrâk edip kutlamanın ve dualarımızı, hediyelerimizi o günlerde arttırmanın doğruluğuna kanâat getirdim.
Bizler inşallah bundan sonra, sevdiklerimizin Hicrî Takvim’e göre doğumlarını ve önemli tarihlerini belirleyecek ve Hicri Takvim’e göre törenlerimizi düzenleyeceğiz.
Belki bundan sonra doğacak olan evlatlarımızı da Hicri Takvime göre doğum tarihlerini yazıp o tarihlere göre anılmalarını da vasiyet edeceğiz ki, inancımıza uygun şekilde ibadetlerimizi yapmamıza fayda sağlayan Hicri Takvimin hayatımızda ne kadar önemli bir yeri olduğunu idrak edelim.
Ben sözü daha fazla uzatmak istemiyorum.


Allah (c.c.) sizlerden razı olsun. Yolundan inşallah ayırmasın.
Esselâmü Aleyküm ve Rahmetullâhi ve Berakâtühû.
 

nuurdan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Kas 2008
Mesajlar
148
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
bilgi verici bir paylaşım sunduğun için allah razı olsun....
 

CORE

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ara 2008
Mesajlar
273
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Alla razı olsun. Rabbim bu günlerin değerini bilip bu ayı en iyi şekilde değerlendiren kullarından eylesin bizleri inşeallah.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt