Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

MAYIS Ayı Konusu: ROTAMIZ FİLİSTİN, YÜKÜMÜZ İNSANİ YARDIM (1 Kullanıcı)

hasgül

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Mar 2009
Mesajlar
1,965
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
• İsrail gazetesi doğru söylüyor; savaş İslâm’ı temsil edenlerle, tek millet olarak işaretlenmiş küfür arasında cereyan ediyor… Nasıl ki, küfrün temsil makamı ‘ya onlardansın ya bizden’ diye dayatıyordu, bizde aynı şeyi söylemekle mükellefiz; ya bizdensin ya da onlardan… Bunun orta yolu yok… Orta yolcular, ne şiş yansın ne de kebab hesabı tutmayacak duaya amin diyenlerdir ki, şaşkınlık alameti.

• Hulâsâ…
Ümmetin medar-ı iftiharı olarak Gazzeliler büyük bir zuhura öncülük yapıyorlar… Sonun başlangıcını temsil eden hâdiselere her Müslüman çok ciddi şekilde tevil getirmenin yollarını aramalı ve bulmalıdır. Teferruatta kaybolmamayı başarabildiğimizce zaferi çabuklaştırabileceğiz.
Zamanın zorlaması, şu veya bu sebeb fark etmez, bu meselede öncülük yapanları, vesîle olanları, başta Başbakan Tayyip Erdoğan olmak üzere tebrik ediyoruz.

• Her şeye rağmen unutulmaması gereken: Oyun yeni başlıyor, herkes çok zorlu günlere hazır olmalı.

• Gazze vesîlesiyle gelinen nokta; kritik, müthiş, heyecan verici, muazzam doğumlara gebe, birçok şeyin altüst oluşuna alâmet ve; işlerini bitirdik zannedilen ÜMMET’in doğum müjdesi.

• “Siz dağları durur görüyorsunuz onlar yürüyorlar” İlâhî hitabına nisbetle, içinizden sessiz bir çığlıkla ALLAHU EKBER diye haykırın… Evet; hem sessiz olsun, hem de çığlık. Bunu anladığımız gün çok şey değişecek. Meydanlarda ALLAHU EKBER demenin zıddı değildir bu; karıştırılmamalı.


ALİ TAVŞANLI-FURKAN DERGİSİ
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,142
Tepki puanı
7,440
Puanları
163
Yaş
52
Konum
Alanya
Can aynası tuttuk zalimlere…

ihh_filistin_gemi.jpg


EYLEMSİZLİK, KARŞI konulmaz bir direniştir. Zalimlerin elini kolunu bağlar.

Sivil itaatsizlik, korkunç bir silahtır. Silah sahiplerinin en büyük silahını, saldırı iddiasını, ellerinden çekip alır.

Herkese rağmen insan kalmak, her şeye karşın insanca durmak, gammaz bir aynadır; katilleri kendi kanlı ellerine yakalatır, zalimleri kendi kanlı yüzleriyle tanıştırır.

Gazze konvoyu silahsız.

Ellerinde bisküvi var, su var, ekmek var, ilaç var.

Yetim kız çocuklarına oyuncak bebek taşıyorlar.

Ayaklarını kaybetmiş çocuklara protez götürüyorlar.

Tebessüm var yanlarında.

Yüreklerindeki sevgiyle yürüyorlar.

Açları doyurmak için, hastaları iyileştirmek için ilerliyorlar.

Bal var, reçel var; peynir var, portakal suyu var yanlarında.

Silah yok.

Dünyaya bir ayna tuttu kardeşlerimiz.

Zalim kimmiş görüldü, hain kimmiş görüldü, cani kimmiş görüldü.

Kırıldı can aynalarımız ama yansıttıkları sonsuza dek tarihin akışını değiştirdi.

Şimdi bu aynaya baka baka kendi kanlı yüzünü seyrediyor İsrail...

Kaldıysa, vicdanından çıkan sesi duyacak yeniden.

Bu lekesiz ayna karşısında, egemen medyanın dili dolaştı, propaganda makyajları döküldü.

Bu ayna, vurdumduymaz ve aldırışsız AB ve ABD'nin yüzlerini de kendi karşılarına dikti.

Ve asla çekilmeyecek gözlerinin önünden.

Şehitlerimize binler fatiha!

Ha bir de derin bir not:

İsrail Hükümeti, İsrail vatandaşlarının Türkiye’yi terk etmelerini istemiş.

Bu cümlenin altındaki “hain saldırı”yı okuyabiliyor musunuz?

Endişe ediyor İsrail hükümeti…

Biz de onların yaptığının aynısını yaparmışız gibi.

Bak sen!

Ben sen miyim ey katil! Ben senin yaptığını yapmaya tenezzül edecek adam mıyım? Ben senin gibi eli silahsız adamlara silah çekmeye kalkacak denli gözü dönmüş müyüm? Ben senin gibi topraklarımda misafir ettiğim insanları mı öldüreceğim?

Hükümetimi bilmem ama kendi adıma uyarıyorum:

İçinde yürüdüğünüz o “insan sûreti”nin arkasını boşaltın bence…

Yanıltıyorsunuz bizi.

Biz de sizi “insan” sanıyoruz arada bir.

Bak yine aldandık.


Alıntı: Senai Demirci
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Greta Berlin: Tek Terörist İsrail






wol_error.gif
Resmi tam görebilmek için buraya Tıkla
19939.jpg




Gazze’ye Özgürlük Hareketi’nin liderlerinden Greta Berlin, Ortadoğu’daki tek teröristin İsrail olduğunu belirterek, “İsrail, insanları öldürürse bizim vazgeçeceğimizi düşünüyor. Ama biz onlara rağmen daha fazla insanla tekrar gideceğiz” dedi.



"GEMİ KAPTANLARI BİZİ ARIYOR"

Gazze'ye Özgürlük Filosu'nun organizatörlerinden Greta Berlin, Middle East Monitor'e verdiği röportajda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Gazze'ye giden gemileri basan İsraillilerin Mavi Marmara kaptanı ile Spendoni gemisi kaptanını vurduğunu kaydetti. Berlin, "Bu bilerek yapıldı. Kaptanlara 'Bizimle çalışmamaları gerektiği' mesajı verilmeye çalışıldı. Ama biz şimdiye kadar üç kaptandan telefon aldık. Bize 'Eğer ihtiyacınız varsa lütfen bizi arayın. Bizler hazırız' dediler. İsrail uluslararası hukuka uyana kadar, Gazze ablukasını kaldırana kadar bizler aynı şekilde gemilerle Gazze'ye gideceğiz" dedi.

GAZZE FİLOSU FİKRİ NASIL ORTAYA ÇIKTI?

Gazze'ye Özgürlük Hareketi'nin, İsrail'in 2006 yılında Lübnan'da gerçekleştirdiği katliam sırasında ortaya çıktığını kaydeden Berlin, "Bir grup insan oturup Gazzeliler için ne yapabiliriz diye düşündük. Çünkü o zaman tüm dikkatler Lübnan'daydı ve Filistinlilere kimse dikkat çekmiyordu. Avustralyalı bir arkadaşımız, 'Her zaman bir bot satın almak istemişimdir. Belki bu botla New York'a gideriz ve sonra Avrupa'dan da insanları toplayıp Gazze'ye gideriz' dedi. Beş kişi 'Ne büyük bir fikir' diye konuştuk. Biz beş kişi Uluslararası Dayanışma Hareketi için çalışmıştık (Batı Yaka'da) daha önce. Bizi Batı Yaka'dan kovdular ve bir daha girmemizi yasakladılar. Bu sefer Gazze için ne yapabiliriz diye düşündük. Beşimiz, Kaliforniya'dan üç Amerikalı ve Londra'da yaşayan iki Avustralyalı; dört kadın ve bir erkek. Her şey bu şekilde başladı" dedi.

"DAHA ÖNCE BEŞ DEFA GAZZE'YE GİRMEYİ BAŞARDIK"

Gazze'ye ilk kez değil, 9. kez gitmeye çalıştıklarını kaydeden Berlin, beş kez Gazze'ye girmeyi başardıklarını belirterek, "Tehdit edildik ama yine de Gazze'ye girmeyi başardık. Milletvekillerini, Filistinli öğrencileri taşıdık. İsrail'e 'Sizin Gazze'yi abluka altına alma hakkınız yok' dedik ve İsrail de bunu kabul etti" dedi. Berlin, İsrail'den bir çeşit karşılık beklediklerini; ancak insanları öldürebileceklerini hiç hesaba katmadıklarını ifade ederek, "Haziran 2009'da bir botumuzu vurmaya çalıştılar. Tüm yolcularımızı alıp İsrail'de hapse attılar. Onların bize saldırma potansiyeli olduğunu biliyorduk, ancak insanları öldürebileceklerini düşünmedik" ifadelerini kullandı.

"NEDEN FİLİSTİNLİLERİN KENDİNİ KORUMA HAKKI BULUNMUYOR?"

Gazze filosunu hazırlamak
için 1 yıl çalıştıklarını ve tüm dünyanın dikkatini çekmek için birçok ülkeden insanlarla ittifak kurduklarını söyleyen Berlin, İsrail'in Gazze'de yavaş hareket eden bir soykırım gerçekleştirdiğini kaydetti. Berlin, İsrail'in güvenliği tartışmalarıyla ilgili olarak da, "Filistinlileri kim koruyacak? Kim onların güvenliğini garanti altına alacak? Neden Filistinliler kendilerini koruma hakkına sahip değil? Neden kendi sınırlarını koruma hakkına sahip değil. Neden bu hak sadece dünyanın dördüncü büyük askerî varlığına sahip İsrail'e veriliyor" diye sordu.



"EVİME SALDIRANA KARŞI NEFSİ MÜDAFAADA BULUNURUM"


İsrail'in Ortadoğu'daki tek terörist olduğunu vurgulayan Berlin, İsrail'in "Gemide silahlar vardı" iddialarını ise şu şekilde cevaplandırdı: "Evet. Bir sandalyenin alüminyum ayağı, kesinlikle İsrail'in makineli silahlarına denk gelen bir silah. Ben kendim şiddet karşıtı bir insanım ve şiddetin hiçbir şeyi çözemeyeceğine inanırım. Ama birisi makineli tüfek, göz yaşartıcı ve ses bombasıyla gelirse, ben de kendimi korumak için elimden geleni yaparım. Hiç kimsenin benim evime, çocuklarıma ve gemime saldırma hakkı yok" dedi.
 

eminbey

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Haz 2010
Mesajlar
2
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Hz. Peygamberimiz diyor ki;
Kim ki ömründe en az bir kere CİHAT ETMEYİ ARZULAMADAN NEFESİNİ TÜKETİRSE O bir nevi MİNAFUK OLARAK AHİRETE GÖÇER.
İşte bu gecede CİHAT arzulayalım. O bebeleri aklımıza getirip acımızı,merhametimizi Laileheillallah zikri ile İSRAİLE BOMBA yapıp yollayalım.
LÜTFEN UYANIK OLALIM
LÜTFEN EL ELE OLALIM.
LÜTFEN BU SESE KULAK VERELİM
LÜTFEN DUADA BULUŞALIM.
LÜTFEN...
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Şehit Furkan'ın karnesi sırasında...

Furkan Doğan'ın karnesi, takdir belgesi ve onur belgesi

İsrail'in Gazze'ye yardım götüren gemilere düzenlediği saldırıda hayatını kaybedenlerden 19 yaşındaki lise son sınıf öğrencisi Furkan Doğan'ın karnesi, takdir belgesi ve onur belgesi sınıf öğretmeni tarafından okul müdürüne verildi.

Özel Hisarcıklıoğlu Fen Lisesi Müdürü Muhammet Duru, son sınıf öğrencisi olan Furkan Doğan'ın derslerinde çok başarılı bir öğrenci olduğunu, mezun olmayı hak ettiğini belirterek şunları söyledi:

"Furkan için karne, takdir belgesi ve okul yönetim kurulu kararıyla onur belgesi düzenledik. Furkan'ı okulumuzdan mezun etmiyoruz. Kendisinin hatırasını daima yaşatacağız. Furkan çok özel bir öğrencimizdi. Kendisini asla unutmayacağız" dedi.

12-B sınıf öğretmeni İsrafil Doğanyiğit, Furkan Doğan'ın karnesini, takdir belgesini ve onur belgesini okul müdürü Muhammet Duru'ya verdi. Muhammet Duru'da aldığı karne ve belgeleri Furkan Doğan'ın Türk Bayrağı ile süslenen sırasına koydu.

Muhammet Duru, "Öğrencimiz için okulumuzda özel bir köşe yapacağız. Karne, takdir ve onur belgesini uygun bir zamanda Furkan'ın ailesine teslim edeceğiz" diye konuştu.

Furkan Doğan'ın sınıf arkadaşları da karnelerini aldıklarını ama üzgün olduklarını ifade etti.

4312953932_94bc73f7ea.jpg
 

leyla-1

Altın Üye
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
38,432
Tepki puanı
5,314
Puanları
163
Yaş
50
Ve Aleykümselam kardeşim

Evet kardeşlerimizi gönülden kutluyorum..Bütün dualarımız onlarla olacaktır....Tebrikler insani yardım gönüllüleri...

Rabbim yardımcınız olsun inşaALLAH..

Allaha emanet olsunlar..

selam ve dua ile Allah'a emanet olun selametle kalınız....
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Ümmetin şerefi oldular

fahri-yazdiz-1_120x90cutout.jpg


fahri-yazdiz-2_120x90cutout.jpg


fahri-yazdiz-3_120x90cutout.jpg

2316714210_654b814bda.jpg

30 Haziran 2010
Onlar bizim öne eğik başımızı kaldırmamızı sağladılar; siz de başınızı dik tutun Avrupa Fetva Merkezinin Genel Sekreteri ve İrlanda İslâm Kültür Merkezinin Başkanı Hüseyin Halawa, Siyonist Terör Örgütü İsrailin uluslararası sularda Mavi Marmara gemisine yaptığı saldırıda şehid olanların ailelerine seslendi.
Merkezi İrlanda’da bulunan Avrupa Fetva Merkezi’nin Genel Sekreteri ve İrlanda İslâm Kültür Merkezi’nin (The İslâmic Cultural Centre of Ireland ICCI) Başkanı Hüseyin Halawa, Vakit’in sorularını cevapladı.

GAZZE ŞEHİDLERİNİN AİLELERİNE SESLENDİ

İslâm Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği’nin (İDSB) düzenlediği Uluslararası Müslüman Âlimler Birliği Toplantısına katılmak üzere Türkiye’ye gelen Halawa, Siyonist Terör Örgütü İsrail’in uluslararası sularda Mavi Marmara gemisine yaptığı saldırıda şehid olanların ailelerine seslendi. Halawa; “Onlar bizim öne eğik başımızı kaldırmamızı sağladılar, siz de başınızı dik tutun” dedi.
Şehidlerin kanlarının asla boş yere akmayacağını belirten Avrupa Fetva Merkezi’nin Genel Sekreteri; “Onların şehadeti Müslümanlar arası birliği sağladı. Onların şehadeti öyle büyük bir olaya vesile oldu ki, bu olay, ümmetin birliği idi. İlk defa ümmet bu kadar net cümleler kurdu. İlk defa bu kadar büyük bir birliktelik oluştu. Onlar ümmetin şerefi oldu” şeklinde konuştu.

“BAŞINIZI DİK TUTUN LÜTFEN”

Şehidlerin ailelerine çok şey söylemek istediğini belirten Halawa, şöyle devam etti; “Gönlümden çok şey geçiyor. Yavrularınız şehid oldu. Eşiniz, babanız şehid oldu. Şehadetin ne büyük bir mertebe olduğunu belirtmek bile anlamsız. Onlar sadece kendileri kurtulmadılar. Onlar çevrelerindekilere de şefaatçi olacaklar ve sizi de kurtaracaklar. Şehadetin en güzel yeri de herhalde Kudüs için, Kudüs’te şehid olmaktır. Sizin yavrunuz, sizin eşiniz, sizin babanız o Kudüs yolunda şehid oldu. Başınızı dik tutun lütfen. Herkes, hepimiz böyle bir şehadeti arzuluyoruz. Onlar asla ölüler değildir. Onlar Rableri katında diridirler.”

“TÜRKİYE İLE ŞEREF DUYUYORUZ”

Mavi Marmara gemisinde terör devleti İsrail’in saldırısı ile şehid olan kardeşlerinin ümmetin onurunu yücelttiğine özellikle vurgu yapan Halawa; “Biz onları göğsümüzde taşıyoruz. Biz onlar için dua ediyoruz ve dua bekliyoruz. Onlar bizim şerefimizi yüceltti. Onlara çok şey borçluyuz. Şehidlerimizin eşleri, çocukları, anne ve babaları asla üzülmemeli. Üzülmeyin, sevinin. Şehadete ulaşmak kolay değil. Bize nasip olmadı. Orada olmak, şehadete ulaşmak isterdim” diye konuştu. Olaylar karşısında gösterdiği hassasiyet nedeniyle Türkiye’ye de teşekkür eden Halawa; “Ben bu noktada Türk halkına bütün minnettarlığımı ve şükranlarımı sunuyorum. Böyle bir duruş gösteren millet ile şeref duyuyoruz” dedi.

“İSLÂM ALİMLERİ ÜMMETİN ÖNÜNDE OLMALIDIR”

İslâm Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği’nin (İDSB) düzenlediği Uluslararası Müslüman Âlimler Birliği Toplantısına da değinen Halawa; “İslâm âlimlerinin üzerine düşen şey ümmetin yanında olmaları, onları irşat etmeleri ve onlara yol göstermeleridir. Eğer bunlarla ilgilenmezse, bunları yapmazsa o sadece ‘bilen’ bir insandır, alim olamaz. Ümmetin önünde olamaz. Biz de bu maksatla bir araya geliyor ve ümmet için elimizden geldiğince bir şeyler yapmaya çalışıyoruz” dedi.

“İRLANDA, MÜSLÜMANLARIN YANINDA”

Ülkesi İrlanda’nın Müslümanlara ve İslâmi çalışmalara olan bakışına da değinen Halawa; “İrlanda diğer Batılı ülkeler gibi değil. Halkı da, hükümeti de Müslümanlara çok iyi yaklaşıyor. Hiçbir zorlama ve kötü bakma olayı yok. Sahip çıkarlar, yanlı olmazlar. Bakanlar camilerimize gelirler, bizimle görüşürler, dertlerimizi dinlerler. Benim de görüştüğüm bakanlar var. Cumhurbaşkanı ile de görüştüm, milletvekilleri ile de. Bizi ziyaret ediyorlar, biz de onları ziyaret ediyoruz. Herhangi bir sorunumuz yok bu anlamda. Onlar dinimize karışmıyorlar. İrlandalılar 700 yıldır İngilizlerle mücadele halindedir. Bu nedenle İngilizlere göre çok daha farklı bakarlar Müslümanlara, belki de bundan dolayıdır” diye konuştu.

Arkadaşımız M. Mustafa Uzun’a konuşan Avrupa Fetva Merkezi’nin Genel Sekreteri Hüseyin Halawa; “Yavrularınız şehid oldu. Eşiniz, babanız şehid oldu. Ama onlar sadece kendileri kurtulmadılar. Onlar çevrelerindekilere de şefaatçi olacaklar ve sizi de kurtaracaklar” dedi.

“MISIR’IN YAPTIKLARINDAN UTANIYORUM”

İrlanda halkının Gazze ve Filistin meselesine çok ciddi bir hassasiyet gösterdiğini belirten Halawa; “Hemen bütün Gazze seferlerinde mutlaka İrlanda’dan bir ekip yer alır. Gazze gemileri arasında İrlanda’dan kalkan gemiler de vardı. İrlandalılar Gazze’ye yardım etmektedir” dedi. Doğduğu yer ve asıl memleketi olan Mısır hakkında ise iyi cümleler kuramayacağını belirten Halawa; “Ben Mısır’ın yaptıkları ile utanıyorum. Devletimin yaptığından utanıyorum. Yaptıkları ve yapmadıkları nedeniyle utanıyorum. Allah büyüktür, Allah herkesten büyüktür. Yapılan her şeyin hesabı sorulacak. Mısır halkı bu yapılanlardan hoşnut değil. Onlar esir edilmiştir. Bunlarla şereflenmeyeceğini bilirler” dedi.

Vakit
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
İsrail:Onların İcabına Baktık

30 Haziran 2010
İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres, Gazze ablukasıyla ilgili adeta tehdit gibi bir açıklamada bulundu.
Cumhurbaşkanı Şimon Peres, İsrail ordusunun Gazze’ye yardım gemilerine saldırısında meydana gelen can kayıplarıyla ilgili olarak, filonun organizatörlerini suçlarken İsrail’de yayımlanan Jerusalem Post gazetesine konuşan bir üst düzey donanma komutanı, gelecekte, Gazze’ye uygulanan ablukayı kırmaya çalışacak gemileri önlemek için daha sert güce başvuracaklarını söyledi.

Komutan, “Gemiye indiğimizde savaştaymışız gibi saldırıya uğradık. Bu da demek oluyor ki gelecekte savaşa gider gibi hazırlanacağız” dedi. Savunma Bakan Yardımcısı Matan Vilnai de “Hiçbir geminin Gazze’ye ulaşıp, İsrail için tehdit oluşturan bir terör üssü haline gelmiş bu bölgeye yardım etmesine izin vermeyeceğiz” diye konuştu.
Askere el kaldırana ceza

İsrail İçişleri Bakanlığı yetkilisi Yossi Edelstein, gemilerde 38 ülkeden 686 yolcunun bulunduğunu, bunlardan 45’inin gönüllü olarak sınır dışı edilmeyi kabul ettiğini, 45 yaralı eylemcinin ise tedavi altına alındığını belirtti. Edelstein, 480 eylemcinin Beerşeva’da, geri kalanınınsa Aşdod’da gözaltında olduğunu söyledi. Gözaltındakilerin mahkemeye çıkarıldıktan sonra haklarında suçlamada bulunulmazsa 72 saat içinde sınır dışı edileceği kaydedildi. İsrail İç Güvenlik Bakanı Yitzhak Aharonoviç, polisin komandolara saldıran eylemciler hakkında delil topladığını belirterek, “Askerlere el kaldıran herkes hukuk çerçevesinde cezalandırılacaktır” dedi.

Sabotaj iması

Albay Itzik Turgeman da İsrail parlamentosu (Knesset) Dış İlişkiler ve Savunma Komitesi’nde operasyonla ilgili bilgi verirken, İsrail Ordusu’nun Özgürlük Filosu’ndaki 5 gemiye sabotaj düzenlediğini ima ederek, “Onların icabına baktılar” dedi.

Turgeman, Mavi Marmara’ya da sabotaj düzenlenmesinin düşünüldüğünü ancak yüzlerce yolcu taşıyan bu geminin deniz ortasında kalması halinde büyük bir kriz yaşanabileceği endişesiyle bundan vazgeçildiğini belirtti. Turgeman, Mavi Marmara gemisini gözetleyen İsrail Savunma Güçleri’nin pazartesi günü saat 04.20’de güvertedeki yolcuların uyuduğunu tamhin ederek operasyonu başlattığını, ancak “aslında eylemcilerin sopalar ve diğer silahlarla askerleri beklediğini” söyledi.

2 Filistinli öldürüldü

Bu arada İsrail askerleri, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus’ta, sınıra yaklaşan iki Filistinliyi öldürdü. Görgü tanıkları, İsrail ordusunun Han Yunus’un doğusundaki tarım alanlarını top ateşine tuttuğunu, ayrıca askerlerin sınırdan 100 metre kadar içeri girdiklerini de belirtti.

wol_error.gif
This image has been resized. Click this bar to view the full image. The original image is sized 960x755 and weights 252KB.
mavi-marmara-gemisi-basin-toplantisi-7.jpg
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
mavi-marmara-gemisi-basin-toplantisi-7.jpg

İsrail ile uzlaşma arayışı içerisinde değiliz..

İHH İnsani Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım, İsrail ile uzlaşma arayışı içerisinde olduklarına dair basında çıkan iddiaları yalanladı.
Yıldırım, “Biz İsrail ile uzlaşma arayışı içerisinde değiliz. İsrail’e yaptıklarının bedelini ödetmeye çalışıyoruz. İsrail, uluslar arası mahkemelerde ve insanlık vicdanında kaybedecektir” dedi.

Üçüncü genel kurul toplantısını İstanbul’da düzenleyen Uluslararası Müslüman Âlimler Birliği (UMAB) üyesi yaklaşık 30 alim, dün akşam İHH İnsani Yardım Vakfı’nda yemekli bir toplantıda bir araya geldi. Toplantıda âlimlere konuşan İHH Başkanı Bülent Yıldırım, İsrail’in Mavi Marmara gemisine saldırısıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Suçlu tarafın İsrail olduğunu vurgulayan Yıldırım, “Biz suçlu taraf değiliz ki uzlaşma arayışı içerisinde olalım. Sivil ve masum insanları uluslararası sularda öldüren İsrail’dir. İsrail devleti ile barış aramak gibi bir çabamız yok. 9 şehit ve 54 yaralı verdik. İsrail, bunların hesabını hukuk önünde verecek. İsrail, insanların vicdanlarında mahkûm olacak, yalnızlaştıracak” dedi.
İsrail hükümetiyle değil İsrail halkıyla diyalog içerisine girdiklerini belirten Yıldırım, şöyle konuştu: “İsrail halkı ile diyalog kuruyoruz. Çünkü İsrail yönetimi, halkını kandırıyor ve gerçekleri anlatmıyor. Onun için İsrail’deki kimi televizyonlara röportajlar verdik. Ve şu anda İsrail içerisinden de yönetimin bu tavrı eşleştirilir hale geldi. Ben tekrar söylüyorum artık dünyada hiçbir adalet ve vicdan sahibi İsrail’den korkmuyor. Şu anda dünyanın her tarafından İsrail aleyhine davalar açılıyor. İsrailli yöneticiler, Fransa, İngiltere ve daha birçok ülkeye rahat rahat gidemeyecekler. İlk başarımızı Fransa’da aldık. Fransa’da açtığımız dava sonucunda İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak Fransa’ya gidemedi. Programını iptal etmek zorunda kaldı. Onun için bizim söylediğimiz, biz İsrail devleti ile uzlaşma arayışında değiliz. İsrailli yetkililere bu yaptıklarını ödettirme peşindeyiz ve bu gördüğünüz âlimler İslam dünyasını temsil ediyor. İslam dünyası artık Filistin’in özgür olmasına karar vermiştir. Bir gün inşallah Mescid-i Aksa da özgürce namaz kılacağız.”

FİLİSTİNLİ MAHKUMLAR VE GİLAD ŞALİT İÇİN KOMİSYON KURULMALI

Bülent Yıldırım, gazetecilerin “Hamas’ın elinde esir
tutulan İsrail askeri Gilad Şalit’in serbest bırakılması için aracı olmak gibi bir durumunuz var mı?” sorusuna şu cevabı verdi: “Öncelikli olarak biz hiçbir zaman Şalit için araya geliriz demedik. İsrailli gazeteci ‘siz insani yardım vakfısınız, özgürlüklerin kısıtlanması ile de uğraşıyorsunuz. Gilad Şalit ile ilgili neden çalışmıyorsunuz’ diye sorduğunda biz de kendisine İsrail’deki 11 bin Filistinli mahkûm ve Gilad Şalit için uluslararası bir komisyon kurarak çalışabiliriz ama bunun için İsrail hükümetinin bize başvurmasını bekliyoruz cevabını verdik. Onlara Filistinli mahkûmları da hatırlattık. Bunun üzerine İsrail’deki Türk Yahudi Cemaati bize bir yazılı metin gönderdi. Bu metin üzerine biz vakfımız olarak tartışmalar yapıyoruz. Öyle bir şeye henüz karar vermiş değiliz. Bugünlerde söylediğimiz şeylerin iyi algılanması lazım. Basında söylemediğimiz şeyler üzerinden tartışmalar yürütülüyor.”

GEMİLER NE ZAMAN GELECEK

Toplantıda gazeteciler İsrail elinde tutulan 3 geminin akıbetini sordu. Yıldırım, “Şu anda dışişleri bakanlığı bu konu ile ilgili çalışma yapıyor. 2 tane römorkör gönderecek. Bu römorkörlerin hazır olduğunu söylediler. 3 gemi çekilerek getirilecek. Ancak biz bu gemilerin bir komisyon tarafından tespit edilmesini istiyoruz. Çünkü eşyalarımızın hepsini gasp ettiler. Bunları uluslararası mahkemede tazminat konusu yapmak istiyoruz. Eğer sorun çözülürse gemiler 15 gün içerisinde burada olacak” dedi.
Yıldırım, şehit olan arkadaşlarının yaşadığı illerde onların adlarına birer yurt açacaklarını ifade etti. Yıldırım, “Bu şekilde Filistin şehitlerinin adı o illerde Filistin’in tapusu olacak” dedi.
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
İran Yardım Gemileri Nerde

turkey_iran2d.gif

08 Temmuz 2010
İran Gemilerine ne oldu?Bu soruyu kudüsyolu.net birazda iğneleyici bir yaklaşım sergileyerek yorumlamış.Bu yazıyı sizlerinde ilgisine sunuyoruz.
İhh gemileri saldırıya uğramadan önce, alanen tehditler edip, en ufak tepkide füzelerimizi üzerlerine yollarız diye ortalıgı inleten İran 9 şehid verilmesine rağmen tek ses etmeyip tehditleri değiştirmeden kendi menfaatleri söz konusu olursa ellerinden geleni yapacaklarını söylediler.
Her zamanki gibi medyada çok hızlı çıkış yapan iran gazzeye yardım götürmek amaçlı gemi hazırladığınıda duyurdu.

Ve bu müslümanlar tarafından memnuniyetle karşılandı. Nihayetinde gemi yaklaşık 1 ay süredir gitti ancak herhangi bir haber alınamadı, ne oldu ki acaba ? gemileri battı mı dersiniz ?
İsraile sürekli tehditler yağdıran iran bi türlü amacına ulaşamadı. Mahalle kavgaları gibi sadece sözlü kavgada mı kaldı dersiniz yoksa, anlaştılar mı acaba yardım gemileri hakkında bilgi yok herkes unuttu tarih oldu sanki.

Oysa Gazzede yaşam mücadelesi imkansızlıklara rağmen devam ediyor, İranın yardım gemileri acaba hangi karaya çarptı da yetişmedi buda merak konusu İhh nın sessiz bi şekilde çıkarak sesli bir şekilde dönmesinemi özendiler bilinmez ama belli ki baya etkisinde kalmışa benziyorlar.


KudüsYolu
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
İsrail'e Rest: 'Gazze'ye GİDİYORUZ'

Osmanl%C4%B1+Kad%C4%B1rgas%C4%B1.jpg

11 Temmuz 2010
İsrail ikinci kez yardım gemisine müdahaleye hazırlanıyor.
Yunanistan'ın başkenti Atina yakınlarındaki Lavrion Limanı'ndan yola çıkan ve Gazze'ye insani yardım taşıyan geminin Mısır'ın El Ariş Limanı'na değil, doğrudan Gazze'ye gittiği bildirildi.

Gemiyi kiralayan Libya lideri Muammer Kaddafi'nin oğlu Seyfül İslam'ın Kaddafi Vakfından Maşallah Zvey isimli bir yetkili, gemiden uydu telefonuyla, "Gazze'ye gidiyoruz, rotamızı değiştirmeyeceğiz" dedi.

Zvey, geminin bugün Girit Adası yakınlarında olduğunu ve iki gün içinde Gazze'ye ulaşabileceklerini belirtirken, İsrail askerlerinin olası bir müdahalesiyle ilgili bir soruyu "karışıklık veya provokasyon istemedikleri" şeklinde yanıtladı.

Sadece Gazze'ye yardımı nasıl ulaştıracaklarını düşündüklerini söyleyen Zvey, uluslararası toplumun kendilerini izlediğini ve amaçlarına ulaşmakta yardımcı olacaklarını umduklarını kaydetti.

İSRAİL İZİN VERMEYECEĞİNİ YİNELEDİ

Bu arada, İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman, Ordu Radyosuna yaptığı açıklamada, geminin Gazze'ye ulaşmasına izin verilmeyeceği yönündeki görüşünü yineleyerek, "Egemenliğimize zarar verilmesine asla müsaade etmeyeceğiz" dedi.

Lieberman, "Aklı selimin hakim olacağını ve geminin El Ariş Limanı'na ya da İsrail Savunma Kuvvetlerine itaat ederek en nihayetinde Aşdod Limanı'na gideceğini umuyorum" şeklinde konuştu.

Moldova bandıralı, 2 bin ton gıda ve ilaç yardımı taşıyan “Amalthea” adlı gemi, dün akşam saatlerinde denize açılmıştı.Gemide 12 kişilik mürettebatın yanı sıra 15 gönüllüden oluşan bir grubun da bulunduğu belirtiliyor.
 

Horanta

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Şub 2008
Mesajlar
225
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
51
İran Yardım Gemileri Nerde

turkey_iran2d.gif

08 Temmuz 2010
İran Gemilerine ne oldu?Bu soruyu kudüsyolu.net birazda iğneleyici bir yaklaşım sergileyerek yorumlamış.Bu yazıyı sizlerinde ilgisine sunuyoruz.
İhh gemileri saldırıya uğramadan önce, alanen tehditler edip, en ufak tepkide füzelerimizi üzerlerine yollarız diye ortalıgı inleten İran 9 şehid verilmesine rağmen tek ses etmeyip tehditleri değiştirmeden kendi menfaatleri söz konusu olursa ellerinden geleni yapacaklarını söylediler.
Her zamanki gibi medyada çok hızlı çıkış yapan iran gazzeye yardım götürmek amaçlı gemi hazırladığınıda duyurdu.

Ve bu müslümanlar tarafından memnuniyetle karşılandı. Nihayetinde gemi yaklaşık 1 ay süredir gitti ancak herhangi bir haber alınamadı, ne oldu ki acaba ? gemileri battı mı dersiniz ?
İsraile sürekli tehditler yağdıran iran bi türlü amacına ulaşamadı. Mahalle kavgaları gibi sadece sözlü kavgada mı kaldı dersiniz yoksa, anlaştılar mı acaba yardım gemileri hakkında bilgi yok herkes unuttu tarih oldu sanki.

Oysa Gazzede yaşam mücadelesi imkansızlıklara rağmen devam ediyor, İranın yardım gemileri acaba hangi karaya çarptı da yetişmedi buda merak konusu İhh nın sessiz bi şekilde çıkarak sesli bir şekilde dönmesinemi özendiler bilinmez ama belli ki baya etkisinde kalmışa benziyorlar.

KudüsYolu

İran'dan bir halt olmayacağını ülkemizdeki İransever kardeşler de böylece görmüş oldular....Bu da hayırlı bir netice.
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
İran'dan bir halt olmayacağını ülkemizdeki İransever kardeşler de böylece görmüş oldular....Bu da hayırlı bir netice.

bu destan
suların akışı gibi

küfrün surlarına tırmanışın
ve ilklerden başka örnek tanımaksızın
savaşanların
sen! anadolunun sahibi
sen! beklenen
sen! kurtulacak
ve kurtaracak olan
duy milyonlarca hasretin sesini
sen eryürek nasipli
beklenen sensin
özlenen sensin
gözlenen sen....
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
250720100847191250234_2.jpg




Mavi Marmara salona giremedi...



Mavi Marmara Platformu, Avrupa Bayanlar Voleybol Ligi finalleri için Türkiye'ye gelen İsrail Bayan Voleybol Milli Takımı’nı protesto etti. Protesto sırasında arbede çıktı.



Türkiye Voleybol Federasyonu'nun salonunda oynanan maç öncesi Mavi Marmara Platformu üyeleri, Başkent Öğretmenevi önünde toplandı.

İsrail aleyhinde sloganlar atan grup adına basın açıklaması yapan gazeteci yazar Hamza Er, İsrail'in 'önce katlet, sonra pişkince ilişkiye devam et' politikası güttüğünü, 'alçakça bir şımarıklık göstergesi' yaparak, MOSSAD ajanları gözetiminde Türkiye geldiklerini söyledi.

İsrail'in gerçekleştirdiği katliamdan sonra geri adım atmadığını, ilişkilerin normalleşmesine katkı sağlamadığını ancak Türk hükümetinin de 'bağırmaktan başka bir şey yapmadığını' savunan Er, 'Haklarımız geri alınmıyorsa en azından bu tür, böyle rahatsızlık veren organizasyonlara engel olunmalı. Eli kanlı MOSSAD ajanlarıyla sporcuların bu ülke topraklarında bulunmasını asla kabul etmiyoruz. Sporcu kılığındaki bu insanlar, maçlarını oynamamalı ve hemen sınır dışı edilmelidir' diye konuştu.

Er, Mavi Marmara Platformu olarak, bu tür çirkinliklere her zaman engel olacaklarını ifade etti. Mavi Marmara gemisinde öldürülen Furkan Doğan'ın üzerinden çıkan kanlı Türk bayrağının da açıldığı gösteride, Furkan Doğan'ın akrabası Erdinç Sezer, Doğan'ın acısı çok taze iken bu tür bir organizasyon yapılmasını kabul edemediklerini söyledi.

Furkan Doğan'ın açıklanan üniversiteye yerleştirme sonuçlarına göre Cerrahpaşa Tıp Fakültesini kazanabildiğini ifade eden Sezer, 'Hayalleri vardı. Umutları vardı. İsrail'in karşısına çıkan delikanlı biriydi. Furkan Doğan'a ve şimdi de burada bize gösterilmeyen müsemma İsraillilere de gösterilmemeli' dedi.


Dışarda protesto gösterileri düzenlenirken salonda Avrupa Bayanlar Voleybol Ligi Yarı Finali'nde, İsrail ile Sırbistan karşılaştı. İsrailli güvenlik görevlileri sporcuları salon içinde yanlız bırakmadı.




Konuşmaların ardından salona doğru yürümek isteyen grup, emniyet güçleriyle görüştü. Grubun salona girmesine izin verilmemesi üzerine Hamza Er, 'Üzerimde 2 kurşun yarası var. 8 kurşunla yaralanıp da burada olanlar var. Ne olursa olsun yürüyeceğiz. Bu maçı oynatmayacağız' şeklinde konuştu.

Bunun üzerine polis araçlarından grubun dağılması yönünde anonslar yapıldı. Anonslara uymayan Mavi Marmara Platformu üyeleri, kol kola girip polis barikatına doğru tekbir getirerek yürüyüşe geçti. Bu arada polisin sadece barikatını koruduğu, göstericilere müdahale etmediği görüldü. Grubun yaklaşık 10 dakika polis barikatına yüklenmesinin ardından, bazı grup üyeleri arkadaşlarını sakinleştirdi.
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Anadolu Haber Günlüğü Anketleri...

YAHUDİLERİN KUDÜS KUŞATMASINA KARŞI NE YAPILMALIDIR


Savaşılmalıdır
%57 | 401 Oy



Boykot Etmeliyiz
%17 | 122 Oy



İsrail Elçiliği Kuşatılmalıdır
%16 | 115 Oy



Dua Edilmelidir
%5 | 36 Oy



Sessiz Kalmalıyız
%2 | 15 Oy



İsraili Tebrik Etmeliyiz
%2 | 14 Oy



Oturmalıdır
%0 | 2 Oy
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
110820101336398580064_2.jpg


Furkan'ın babası oğlunun giysilerini istedi


İsrail'in Gazze'ye yardım götüren gemilere düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden lise öğrencisi Furkan Doğan'ın babası Yrd. Doç. Dr. Ahmet Doğan, ''Gemiye gidip oğlumun elbiselerini bulmak istiyorum'' dedi.




Çarşamba 11.08.2010 - 13:35


Ahmet Doğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İskenderun Limanı'na getirilen gemilerde teknik incelemelerin sürdüğünü, ölenlerin yakınlarının gemileri görmelerine şimdilik izin verilmediğini söyledi.

Oğlu Furkan Doğan'ın giysi ve diğer eşyalarının gemide olduğunu düşündüğünü ve gemiye giderek bunları almak istediğini ifade eden baba Ahmet Doğan, şöyle dedi:

''Gemiye gidip oğlumun elbiselerini bulmak istiyorum. Furkan'ın olay sırasında üzerinde olan giysilerinin ve diğer eşyalarının Mavi Marmara Gemisi'nde olduğunu düşünüyorum. Gemiye gidip oğlumla ilgili eşyaları almama şu anda izin verilmedi. Birleşmiş Milletler tarafından kurulan araştırma komisyonundan bir teknik heyetin gemilerde araştırma ve inceleme yapacağını öğrendim. Teknik bir heyet gelip inceleme yapacakmış. Bu işlemler bittikten sonra bizlerin gemilere çıkmamıza izin verileceği söylendi. Oğlum saldırıda hayatını kaybetti, bize sadece gemide tuttuğu günlüğü İHH tarafından teslim edildi.''

Doğan, gemide bulunan üzeri kanlı giysilerin, can yeleklerinin ve mermi kovanlarının, mermi deliklerinin açılarının İsrail'in yaptığı saldırının gerçek yüzünü göstermek için yeterli olacağını da dile getirerek, ''Gemilerde saldırıdan sonra kalan izler, İsrail vahşetini gözler önüne seriyor. Türkiye'ye getirilen gemilerdeki izler, İsrail'in ne kadar saldırgan olduğunu açıkça ortaya koyuyor. İsrail'i haklı görenlerin bu gemileri görmesi gerekir. Bu gemiler savaş gemisi değil, yardım taşıyan gemilerdi'' diye konuştu.

-İSRAİL ALEYHİNE DAVA

Ahmet Doğan, oğlunun ABD vatandaşı olduğunu ve bu nedenle Amerika'da İsrail aleyhine dava açılması için girişimlerinin sürdüğünü de ifade ederek şu bilgileri verdi:

''ABD Büyükelçiliği yetkilileri, Furkan Doğan için hazırlanan otopsi raporunu ABD Adalet Bakanlığı'na sundu. Bu raporun ABD Adalet Bakanlığı'na gönderildiği bana resmen bildirildi. ABD Adalet Bakanlığı, kendi vatandaşının ölümüyle ilgili olarak İsrail aleyhine soruşturma açılıp açılmayacağına, bu raporu inceleyip karar verecek. Ben ise İsrail aleyhine, oğlumu öldüren askerler aleyhine, saldırı emrini verenler aleyhine ABD nezdinde dava açacağım. Bu dava ile ilgili olarak ABD'de bulunan bazı avukatlarla ve Türkiye'de bazı hukukçularla görüşmelerimiz sürüyor
.''
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
İsrail izleri silmiş

images

10 Ağustos 2010
İsrail'in Mavi Marmara gemisinde gerçekleştirdiği saldırının izlerini silmek için bazı yerleri macunla kapattığı ve bazı koltuk döşemelerini söktüğü öğrenildi.
İskenderun Limanı'nda demirleyen gemide inceleme yapan ekiplerden, saldırı izlerini taşıyan her şeyin yok edilmeye çalışıldığına dair bilgiler alındı. Ekiplerin, çalışmaları sırasında birkaç kurşun çekirdeği bulduğu öğrenildi. Gemideki mermi izlerinin macunla kapatıldığını belirten uzmanlar, kan lekelerinin görülmemesi için de koltuk döşemelerinin çıkarılmış olduğunu ifade etti. Öte yandan BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon, baskını soruşturmak üzere kurduğu uzmanlar heyetinin baskına katılan İsrailli askerleri soruşturmaması için bir ön anlaşma yapıldığı iddiasını yalanladı. İsrail Başbakan Yardımcısı Dan Meridor, BM komisyonunun askerleri sorgulamayacağını söylemişti.
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Alçaklar gemide mangal yapmışlar!
images


Vahşi bir saldırıyla Mavi Marmara’da 9 yardım gönüllüsünü şehit eden terörist İsrail askerleri, sonrasında ise şehitlerin kanları üstünde mangal yapmışlar.


Perşembe 12.08.2010

Vahşi bir saldırıyla Mavi Marmara’da 9 yardım gönüllüsünü şehit eden terörist İsrail askerleri, sonrasında ise şehitlerin kanları üstünde mangal yapmışlar. İnsanın kanını donduran bu gerçek, Mazlum-Der heyetinin gemide yaptığı inceleme esnasında ortaya çıktı. Mazlum-Der heyeti gemide Cumhuriyet Savcısı ve Ankara’dan gelen Kriminal Heyetle birlikte incelemelerde bulundular.

Mazlum-Der Genel Başkan Yardımcısı Av. Gülden Sönmez, İstanbul Şube Yönetim Kurulu Üyeleri Av. Selçuk Kar, Av. Yasin Dıvrak ve Hukuk Komitesi Üyesi Av. Buhari Çetinkaya’dan oluşan heyet, Mavi Marmara gemisindeki gözlemlerini kamuoyuyla paylaştılar.

Vakit’e konuşan Mazlum-Der Genel Başkan Yardımcısı Av. Gülden Sönmez, olayın üstünden 2 ay geçmesine ve üst güvertenin açık bir alan olmasına rağmen, dökülen onca kan sebebiyle gemide hâlâ kan kokusunun hissedildiğini söyledi. Sönmez; “Furkan’ın, Necdet’in, Ali Haydar Bengi’nin şehit olduğu yer üst güverte ve burası açık. 2 ay geçti aradan; fakat geminin bu bölümüne geldiğimizde hâlâ o kan kokusunu hissettik. Kan kokusu duruyor. Kurşun izleri her yerde. Bülent abinin olduğu fotoğrafları ve küçük Filistinli kızların olduğu fotoları kazımışlar. Yerleri temizlemişler; ancak duvarlarda kanlar duruyor” diye konuştu. Sönmez, gemiye çıktığı zaman 2 ay önce yaşanan o olayların bir film şeridi gibi gözünden geçtiğini belirterek; “En fazla hissettiğim şey, bu işten sorumlu olan kim varsa cezalandırmalıyız” dedi.

“Bulduğum Kur’an’ın sahibini arıyorum”

Av. Selçuk Kar ise gemide patlamamış çok sayıda mermi bulunduğuna dikkat çekerek şunları anlattı: “Gemi tam bir savaş alanıydı. Kırılmamış, bozulmamış hiçbir teknik alet kalmamış. Yerlerde şarjörler ve tom tom mermi çekirdekleri bulduk. Makine dairesinde henüz inceleme yapılmadı. Orası ne durumda bilmiyoruz. Ancak, Kaptan Köşkü’nde saldırı sonrasında, yani gemi teslim alındıktan sonra tahribat yapıldığı çok açık. 10 mm. camla kaplı radar cihazı balyoz gibi bir cisimle parçalanmış, tüm kablolar kesilmiş.”
Gemideki saldırı sırasında yere düşmüş ve ayaklar altında kalmış bir Kur’an-ı Kerim bulduğunu ve sahibini aradığını söyleyen Av. Selçuk Kar, kendisini bunun gibi en çok etkileyen olaylardan birisinin, gemide Filistinli çocukların fotoğrafının yer aldığı bir afişin İsrailliler tarafından karalandıktan sonra, yanlarına çirkin resimler çizilmesi olduğunu vurguladı.

Mangal partisi vermişler

Gemide şahit olunan bir başka çarpıcı durum ise İsrail askerlerinin saldırı sonrasında gemide mangal partisi vermesi. Av. Selçuk Kar, 9 kişinin hayatını kaybettiği, onlarca insanın yaralandığı bir mekânda İsrail askerlerinin mangal partisi vermesinin, askerlerin psikolojik durumunu açıklar mahiyette olduğunu sözlerine ekledi.

Siyonist vahşetin izleri hâlâ gemide

İsrail’in, 31 Mayıs’ta Gazze’ye yardım götüren filoya düzenlediği baskından sonra el koyduğu ve daha sonra İskenderun Limanı’na çekilen 3 Türk gemisinde, İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan incelemelerin tamamlanmasının ardından Mavi Marmara’daki baskının izleri kamera görüntülerine yansıdı.

Çelik kasanın kesildiği, radar ekranı ve cihazı ile bazı göstergelerinin kırıldığı görülen gemide, kimi kapılarda zorlanarak açılma izleri, kiminde de kurşun delikleri ve izleri dikkat çekti. İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, inceleme heyetindeki birimlerin sunduğu delillere ilişkin rapor ve ilgili dokümanları 15 gün içinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na göndermesi bekleniyor.

KURŞUN DELİKLERİ BOYA VE MACUNLA KAPATILMAK İSTENMİŞ

Öte yandan, İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanvekili Hüseyin Oruç, Mavi Marmara baskınında, gemiye 200’den fazla mermi isabet ettiğinin belirlendiğini bildirdi.
Oruç, yaptığı açıklamada, üç geminin İskenderun Limanı’na getirilmesinin ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatı üzerine kriminal inceleme başlatılan “Mavi Marmara”da, İskenderun Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Ercan başkanlığında 3 savcı ile 19 kişilik olay yeri inceleme ekibince yapılan araştırmanın ön bulgularının çarpıcı gerçekleri ortaya koyduğunu söyledi.
Rapora göre, gemiye isabet eden mermi sayısının 200’ün üzerinde olduğunu, bunun yarıdan fazlasının, baskının yaşandığı üst güvertede bulunduğunu belirten Oruç, “Gemiye isabet eden mermi çekirdeklerinin çoğu boya veya macunla kapatılmaya çalışılmış” dedi.

Geminin üst güvertesiyle diğer bölümlerinde bulunan ve savcılığın “suç delili” olarak el koyduğunu belirttiği dolu mermi ve kovan sayısının 150’den fazla olduğunu belirten Oruç, “İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığı’nın el koyduğu bütün deliller ise 500’ün üstünde; fakat tüm bunların raporları henüz hazırlanmadı, raporlar çıkınca tam sayılar belli olacak” diye konuştu.

vakit
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt