(Euzu Billahimineş Şeytanirracim Bismillahirrahmanirrahim Elhamdülillahi Rabbilalemin Es Salatü Vesselmu Ala Rasulina Muhammedin ve Ala Ali Muhammed)
KADER İMANIN ESASLARINDANDIR
Kader ,Allah'ın ezelden ebede kadar meydana gelecek olayların zamanını yerini ve niteliklerini önceden bilmesi ve takdir etmesidir.
Yani Allah Teala , olmuş ve olacak her ne varsa onları önceden biliyor, zamanı geldiğinde de onlar da Allah'ın bilgi ve takdirine uygun olarak meydana geliyor.
İşte buna kader diyoruz ve bu imanın altı esasından birini oluşturuyor.
Bu konuyu yanlış anlamamız lazım, Allah Teala insanları yaratmış , onlara diğer yarattıklarından farklı olarak akıl, irade ve güç vermiştir.İnsan akıl ve iradesiyle iyi olanı seçecek, kötü olandan sakınacaktır.Biz gücümüzü kullanarak , iyi kötü, faydalı ve zararlı olandan hangisini seversek Allah 'da onu isteğimize uygun olarak yaratır.Seçtiğimi iyi ise sevap kazanır, kötü ise günah işlemiş oluruz. İrademiz dışındaki olaylardan dolayı Rabbimiz bizi sorumlu tutmamaktadır.
Günah işlediğimizde bu bizim kaderimizmiş demememiz gerekir.Çünkü irademizle biz o günahtan kurtulabilirdik.Kader bir iş için bizi zorlamaz , o takdirde sorumluluğun anlamı kalmaz.Yani bizim yaptıklarımızı Allah teala önceden ilmi ile bilip takdir ediyor.Bunu biliyor , fakat o bildiği için biz onları yapmak zorunda kalmıyoruz.
Kuran- Kerimde şöyle buyurulmaktadır;
"And olsun ki biz ,cinlerden ve insanlardan bir çoğunu cehennem için yarattık."(Araf suresi/179)
Cehennemlik insanlar yaratılırken herkes gibi günahsız yaratılmıştır.Kendi iradeleri ile yapacakları fena işleri ve kötü davranışlar sebebiyle cehennemi hak edeceklerdir.Allah teala ezeli ilmi ile bunların yapacaklarını bilmekte ve bunu haber vermektedir.Yoksa onları cehenneme girsinler diye yaratmış değildir.
Ayeti Kerimenin devamındada;
"Onların kalpleri vardır, fakat onunla gerçeği anlamazlar, anlamak istemezler.Gözleri vardır , fakat onunla görmezler. Kulakları vardır, fakat onlarla duymazlar."(Araf suresi/179) buyurumuştur.
İşte onlar cehennemliklerdir.
Hz.Ömer halife iken Şam'a gitmek üzere yola çıkmış.Serğ denilen yere geldiğinde onu Şam da bulunan ordu komutanları karşılamışlar ve Şam da veba hastalığı çıktığını haber vermişlerdir.Hz. Ömer bir tedbir olarak hastalığın çıktığı yere girmeyeceğini ve geri döneceğini bildirmiştir.
Bunun üzerine komutanlardan Ebu Ubeyde(r.a);
-Ey halife , böyle Allah'ın kaderinden kaçılır mı ? Allah Teala bu hastalıktan ölümünüzü takdir ettiyse ölürsünüz, etmediyse size bir şey olmaz dedi.
Hz.Ömer;
-Bunu senden başkası söylemeli idi.Ey Eba Ubeyde dedi.Evet Allah'ın kaderinden , Allah'ın kaderine kaçıyorum.Hakkımızdaki takdiri bilmediğim için tedbir alıyorum.Sonra şu örneği verdi;
Senin develerin olsa da iki taraflı bir vadiye inseler.Vadilerden biri verimli olsa,diğeri çorak.Sende verimli yerde onları otlatsan, Allah'ın takdiri ile otlatmış, çorak yerde otlatsan da yine Allah'ın kaderi ile otlatmış olmazmıydın? Dedi.(Buhari ve Müslim rivayet etmişlerdir.)
Peygamber efendimiz (s.a.v);
"Bir yerde veba olduğunu duyduğunuz vakit ,o yer gitmeyin.Bu hastalık bir yerde çıkar sizde siz de orada bulunursanız, ondan kaçmak için oradan ayrılmayınız."buyurmuştur.(Müslim)
Kaderi Hz.Ömer in anladığı gibi anlamalıyız.Çünkü biz akıl ve irade sahibiyiz.Aklımızı ve irademizi kullanarak yaptığımız işlerden sorumluyuz.Bunların önceden Allah tarafından bilinmesi bizim irademizi etkilemez.
Zira kader Allah'ın bize "şu işi yapsınlar , yapmak zorundadırlar"demek değil, "onlar şu işi yapacaklardır" demektir.Aksi takdirde iyilik yapanla , kötülük yapan arsında bir fark kalmaz ki öyle değildir.İyilik yapanlar, görevlerini yerine getirenler ödüllendirilecek, kötülük yapanlar ve görevlerini ihmal edenler cezalandırılacaktır.
Yani kendi iradesi ile hırsızlık yapan, haksızlık eden kimse bu alın yazımmış demesi doğru değildir ve yaptığı işten soruludur , cezasını da çekecektir.
Değerli kardeşlerim dilimiz döndüğünce Kader konusuna açıklık getirmeye çalıştık.
İnşallah sizlere faydalı olmuşuzdur.
Rabbim cümlemizi doğru yolundan ayırmasın .Aklımızı ve irademizi doğru yolda kullanmak bizlere nasip etsin.
Bizleri kötülerden uzak , iyilere dost eylesin...
Selam ve Dua ile...
KADER İMANIN ESASLARINDANDIR
Kader ,Allah'ın ezelden ebede kadar meydana gelecek olayların zamanını yerini ve niteliklerini önceden bilmesi ve takdir etmesidir.
Yani Allah Teala , olmuş ve olacak her ne varsa onları önceden biliyor, zamanı geldiğinde de onlar da Allah'ın bilgi ve takdirine uygun olarak meydana geliyor.
İşte buna kader diyoruz ve bu imanın altı esasından birini oluşturuyor.
Bu konuyu yanlış anlamamız lazım, Allah Teala insanları yaratmış , onlara diğer yarattıklarından farklı olarak akıl, irade ve güç vermiştir.İnsan akıl ve iradesiyle iyi olanı seçecek, kötü olandan sakınacaktır.Biz gücümüzü kullanarak , iyi kötü, faydalı ve zararlı olandan hangisini seversek Allah 'da onu isteğimize uygun olarak yaratır.Seçtiğimi iyi ise sevap kazanır, kötü ise günah işlemiş oluruz. İrademiz dışındaki olaylardan dolayı Rabbimiz bizi sorumlu tutmamaktadır.
Günah işlediğimizde bu bizim kaderimizmiş demememiz gerekir.Çünkü irademizle biz o günahtan kurtulabilirdik.Kader bir iş için bizi zorlamaz , o takdirde sorumluluğun anlamı kalmaz.Yani bizim yaptıklarımızı Allah teala önceden ilmi ile bilip takdir ediyor.Bunu biliyor , fakat o bildiği için biz onları yapmak zorunda kalmıyoruz.
Kuran- Kerimde şöyle buyurulmaktadır;
"And olsun ki biz ,cinlerden ve insanlardan bir çoğunu cehennem için yarattık."(Araf suresi/179)
Cehennemlik insanlar yaratılırken herkes gibi günahsız yaratılmıştır.Kendi iradeleri ile yapacakları fena işleri ve kötü davranışlar sebebiyle cehennemi hak edeceklerdir.Allah teala ezeli ilmi ile bunların yapacaklarını bilmekte ve bunu haber vermektedir.Yoksa onları cehenneme girsinler diye yaratmış değildir.
Ayeti Kerimenin devamındada;
"Onların kalpleri vardır, fakat onunla gerçeği anlamazlar, anlamak istemezler.Gözleri vardır , fakat onunla görmezler. Kulakları vardır, fakat onlarla duymazlar."(Araf suresi/179) buyurumuştur.
İşte onlar cehennemliklerdir.
Hz.Ömer halife iken Şam'a gitmek üzere yola çıkmış.Serğ denilen yere geldiğinde onu Şam da bulunan ordu komutanları karşılamışlar ve Şam da veba hastalığı çıktığını haber vermişlerdir.Hz. Ömer bir tedbir olarak hastalığın çıktığı yere girmeyeceğini ve geri döneceğini bildirmiştir.
Bunun üzerine komutanlardan Ebu Ubeyde(r.a);
-Ey halife , böyle Allah'ın kaderinden kaçılır mı ? Allah Teala bu hastalıktan ölümünüzü takdir ettiyse ölürsünüz, etmediyse size bir şey olmaz dedi.
Hz.Ömer;
-Bunu senden başkası söylemeli idi.Ey Eba Ubeyde dedi.Evet Allah'ın kaderinden , Allah'ın kaderine kaçıyorum.Hakkımızdaki takdiri bilmediğim için tedbir alıyorum.Sonra şu örneği verdi;
Senin develerin olsa da iki taraflı bir vadiye inseler.Vadilerden biri verimli olsa,diğeri çorak.Sende verimli yerde onları otlatsan, Allah'ın takdiri ile otlatmış, çorak yerde otlatsan da yine Allah'ın kaderi ile otlatmış olmazmıydın? Dedi.(Buhari ve Müslim rivayet etmişlerdir.)
Peygamber efendimiz (s.a.v);
"Bir yerde veba olduğunu duyduğunuz vakit ,o yer gitmeyin.Bu hastalık bir yerde çıkar sizde siz de orada bulunursanız, ondan kaçmak için oradan ayrılmayınız."buyurmuştur.(Müslim)
Kaderi Hz.Ömer in anladığı gibi anlamalıyız.Çünkü biz akıl ve irade sahibiyiz.Aklımızı ve irademizi kullanarak yaptığımız işlerden sorumluyuz.Bunların önceden Allah tarafından bilinmesi bizim irademizi etkilemez.
Zira kader Allah'ın bize "şu işi yapsınlar , yapmak zorundadırlar"demek değil, "onlar şu işi yapacaklardır" demektir.Aksi takdirde iyilik yapanla , kötülük yapan arsında bir fark kalmaz ki öyle değildir.İyilik yapanlar, görevlerini yerine getirenler ödüllendirilecek, kötülük yapanlar ve görevlerini ihmal edenler cezalandırılacaktır.
Yani kendi iradesi ile hırsızlık yapan, haksızlık eden kimse bu alın yazımmış demesi doğru değildir ve yaptığı işten soruludur , cezasını da çekecektir.
Değerli kardeşlerim dilimiz döndüğünce Kader konusuna açıklık getirmeye çalıştık.
İnşallah sizlere faydalı olmuşuzdur.
Rabbim cümlemizi doğru yolundan ayırmasın .Aklımızı ve irademizi doğru yolda kullanmak bizlere nasip etsin.
Bizleri kötülerden uzak , iyilere dost eylesin...
Selam ve Dua ile...