Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

İSLÂM'DA YÖNETİM NİZAMI Tefviz Muavininin Görevi (1 Kullanıcı)

HUSEYIN SASMAZ

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eyl 2009
Mesajlar
1,204
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
60
İSLÂM'DA YÖNETİM NİZAMI

Tefviz Muavininin Görevi

Tefviz Muavini karalaştırdığı uygulamaları Halifeye arz eder. Sonra da yaptığı uygulamalar ile gerçekleştirdiği yetki ve görevlendirmeler hakkında Halife’nin mütealasını ister. Ta ki, yetkilerinde Halife gibi olmasın. Onun çalışma şekli, Halife’nin mütealasına sunduğu iş Halife tarafından uygulamadan kaldırılmadıkça yürürlüğü devam etmektir.

Bunun delili Muavinin vakıasıdır. Yani o, Halife’nin vekili olmasından dolayı bu şekilde hareket etmek zorundadır. Vekil, yaptığı işi kendisini vekil tayin eden yerine ifa eder. Bu nedenle vekilin, Halifeden bağımsız olması söz konusu değildir. Tıpkı Ömer'in Ebu Bekir'in Muavini iken yaptığı tüm işlerinde Ebu Bekir'i haberdar ettiği gibi Tefviz Muavini da bütün işlerinde Halife’nin mütealasını alır. Zira Ömer, bütün görüşlerinden Ebu Bekir'i haberdar eder ve onun görüşüne uygun olarak uygulamalarda bulunurdu. Mütealasını almanın anlamı ise, en ufak teferruatta da ondan izin almak değildir. Böyle bir şey Muavinin vakıasına aykırıdır. Mütealasını almanın anlamı ise, o iş hususunda onunla konuyu müzakere etmektir. Herhangi bir bölgeye yetenekli bir valinin tayin edilmesine duyulan ihtiyaç yahut da insanların şikayetçi olduğu piyasadaki yiyecek azlığının ortadan kaldırılması, ya da bunların dışında kalan devletin bütün işleri gibi hususlarda onunla müzakere etmektir. Ya da bu gibi konuları ona mücerret olarak arz eder ve böylelikle bu hususlara onun muttali olmasını ve bunun ne anlama geldiğini bilmesi şeklinde gerçekleşir. Böylelikle bu müteala konuyla ilgili varid olmuş bütün tafsilatı ifa etmesi için yeterli olur. Uygulamaya geçmek için ayrıca izin verilmesine ihtiyaç yoktur. Fakat bu mütealanın uygulanmamasına dair emir verilecek olursa, onu uygulamaya koyması sahih değildir. Müteala yalnızca bir şey sunmak veya bu hususta onunla müzakere etmektir. Yoksa onu yerine getirmek için izin almak değildir. Bu nedenle Halife bu mütealayı uygulamaya koymasını durdurmadığı sürece, Muavinin uygulamaya koyma hakkı vardır.

Halife’nin Tefviz Muavininin yaptıklarını ve işleri evirip çevirmesini yakından takip etmesi gerekir. Böylelikle doğru olanı kabul etsin, hatalı olanı da telafi edebilsin. Çünkü esasında ümmetin işleri Halifeye havale edilmiştir ve bizzat onun içtihadına bırakılmıştır.

Halife’nin raiyyesinden sorumlu olduğunu bildiren hadis gereğince de Halife ümmetin işlerinin tümünden doğrudan sorumludur. Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır: "İmam bir çobandır ve güttüklerinden sorumludur.” [1] İşlerin çekip çevrilmesi Halifeye havale edilmiştir. Raiyyeden sorumlu olan odur. Tefviz Muavini ise raiyyeden sorumlu değildir, o yalnızca yerine getirdiği işlerden sorumludur. Raiyyeden sorumluluk ise yalnızca Halifeye aittir. Bundan dolayı Halife’nin, Muavinin işlerini ve yönetimini yakından izlemesi bir görevidir. Böylece raiyeye karşı sorumluluğunu yerine getirebilsin. Üstelik Tefviz Muavini yanlışlık yapabilir. Dolayısıyla içine düştüğü yanlışlıkları telafi etmesi Halife için kaçınılmazdır. O halde onun bütün işlerini yakından izlemesi kaçınılmaz bir şeydir. Bu iki husus dolayısıyla; yani raiyyenin sorumluluğunu yerine getirmek ve Tefviz Muavininin yanlışlıklarını telafi etme gereği dolayısıyla Halife, Muavinin bütün işlerini yakından izlemesi gereklidir.

Tefviz Muavini herhangi bir işi planlayıp Halife de onu kabul ederse, Halife’nin kabul ettiği şekilde fazlasız ve eksiksiz olarak onu uygulamak hakkına sahiptir. Halife daha önce kabul etmiş olduğu bir hususu geri döndürüp yardımcıya itiraz edecek olursa duruma bakılır. Eğer Halife’nin vazgeçtiği husus, uygun görülen şekliyle uygulanan bir hükme ait ya da hakkına uygun bir şekilde yerine koyduğu bir mala ait ise, Tefviz Muavininin görüşü geçerli kabul edilir. Çünkü bu görüş aslı itibariyle Halife’nin görüşüdür. Halife’nin ise bu gibi uygulanmış olan hükümleri ve harcanan malları bozma yetkisi yoktur. Eğer Muavinin yaptığı uygulama başka bir alanda ise; bir valiyi görevlendirmek, yahut bir orduyu donatmak gibi bir hususa ait ise Halife’nin Tefviz Muavinine itiraz etme yetkisi vardır ve bu durumda uygulama lağvedilir. Çünkü Halife’nin bizzat kendisinin de bu işleri düzenleme ve telafi etme hakkı vardır. O halde Muavinin yaptığı bu türden işleri de düzeltme hakkı olmalıdır.

Böylelikle Tefviz Muavininin görevi ne şekilde yerine getireceğini, Halife’nin de Muavinin işlerini ne şekilde takip edeceğini açıklamış olduk. Bu açıklamalar, Halife’nin vazgeçmesi caiz olan ile vazgeçmesi caiz olmayan işlerden alınmıştır. Çünkü Tefviz Muavininin işleri Halife’nin işi olarak kabul edilir. Tefviz Muavininin Halife gibi yönetme ve yöneticileri tayin etme hakkı vardır. Çünkü hüküm vermek için aranan şartlar onda mevcuttur. Mezalim davalarına bakması ve bu konularda başkasını vekil tayin etmesi de caizdir. Çünkü mezalim mahkemelerine bakmak için aranan şartlara da sahiptir. Bizzat cihada katılması caiz olduğu gibi bunu yönetecek bir kimseyi görevlendirmesi de caizdir. Çünkü onda, savaş için aranan şartlar bulunmaktadır. Planladığı işleri bizzat uygulaması caiz olduğu gibi, onları uygulamak için başkasını vekil tayin etmesi de caizdir. Çünkü görüş oluşturma ve planlamak için aranan şartlar onda bulunmaktadır. Ancak tüm bunlar, Muavinin yaptığı işler Halife’nin mütealasına sunulmuş olduğu sürece Halife tarafından yürürlükten kaldırılmasının sahih olmadığı anlamına gelmez. Muavin, Halife’nin sahip bulunduğu yetkilere sahiptir. Fakat bu yetkileri Halifeye vekaleten elinde bulundurur, ondan bağımsız olarak elinde bulunduramaz.

Buna göre Halife’nin daha önce uygun gördüğü hususlarda Muavinina itiraz etmesi, daha önce yapmış olduğu bir takım işleri uygun görmemesi mümkündür. Ancak bu gibi itiraz ve lağvetmeler bizzat Halife’nin kendisi için dönmesi caiz olan işlerle sınırlıdır. Eğer yardımcı herhangi bir hükmü uygun şekliyle uygulamış yahut bir malı konulması gereken hak yere koymuş ise daha sonra Halife gelip uygulamadan sonra bu hususta yardımcıya karşı itiraz edecek olursa bu itirazının bir değeri yoktur. Aksine Muavinin uygulaması geçerli kabul edilir, Halife’nin görüş ve itirazı reddedilir. Çünkü o, aslı itibariyle Halife’nin görüşüdür. Böylesi durumlarda Halife’nin görüşünden dönmesi veya uygulaması tamamlanıp bitmiş bir şeyi ilga etmesi sahih olmaz. O halde böyle bir işteki Muavinin uygulamasını lağv etmesi de sahih değildir. Ancak yardımcı bir vali, memur, ordu komutanı tayin etmiş, ya da bunların dışında bir atamada bulunmuşsa veya ekonomi politikasını belirlemiş, askeri veya sanayi planlamasında bulunmuş ya da buna benzer bir iş yapmış ise Halife’nin bu tür uygulamaları iptal etmesi caizdir. Her ne kadar bu uygulamalar bir anlamda Halife’nin görüşü olarak kabul ediliyorsa da durum değişmez. Halife’nin bizzat kendisi bu işi yapmış olsaydı bundan dönmesi caiz olduğuna göre naibinin yaptığını iptal etmesi de caizdir. O halde Halife böyle bir hususta vekilinin uygulamaların iptal edebilir. Bu husus ile ilgili kaide şudur: "Halife’nin bizzat kendisinin yaptığı işler arasında telafi edip düzeltmesi mümkün olan her bir işi Muavini tarafından yapılması halinde onu telafi edip düzeltmesi de mümkündür. Halife’nin kendisi yapıp da telafi etmesi, düzeltmesi caiz olmayan her bir işin Muavini tarafından yapılması halinde de telafi etmeye kalkışması caiz değildir."

Tefviz Muavini, eğitim işleri, ordunun teçhizi ve silahlandırılması gibi özel olarak herhangi bir bölüm ile görevlendirilmesi söz konusu değildir. Çünkü onun velayet yetkisi geneldir. Aynı şekilde o, idari işleri doğrudan doğruya yerine getiremez. Bununla birlikte onun idari mekanizma üzerindeki kontrolü Halife gibi genel bir kontroldür. Eğer belli bir alanda tayin yapılacak olur ise bu tayin ile Muavinlik akti tamamlanmış olmayacağı için Halife’nin Muavini da olamaz. Çünkü tayin özel bir alanlı sınırladır, tüm işlere bakmayı kapsamamaktadır. Oysa Tefviz Muavininin tayininde tüm işlere batma şartı yer almaktadır.

Başkadının tayinine gelince: Başkadı, yargı konusunda Halifeye yardımcı tayini değildir. Ordu komutanlığı, zekat toplama emirliği ve buna benzer bir işe tayin gibi belli bir vilayet alanına nezaret edecek birisini tayindir. Diğer vilayetlere tayin edileceklerin akti nasıl oluyorsa bu da böyle akt edilir. Tefviz Muavini tayininde aranan şartlar bunlarda aranmaz. Başkadı, kadı tayin yetkisi kendisine verilmiş kadıların durumlarını tetkik edip nezaret etme ve insanlar arasında hüküm verme yetkisi verilmiş emirdir, bir yardımcı değildir. Buna göre Tefviz Muavininin görevinin her hangi bir idari alan ile tahsis edilmesi doğru değildir. Eğer belli bir idari alan göre tahsis edilecek olursa, tayin akti batıl olur. Çünkü Tefviz Muavininin görevlendiril-mesinin sahih olma şartı "akit" olmasıdır. Yani birisi genel olarak bütün hususlara nezaret, diğeri de vekalet olmak üzere iki şartı kapsayan sarih (açık) ifadelerle yapılmasıdır. Görevinin herhangi bir idari alan ile tahsis edilmesi ise, bu iki şarttan birini ortadan kaldırır. Dolayısıyla tayin akti de batıl olur. İdari işleri bizzat yerine getirmesinin caiz olmayışına gelince, İdari işleri fiilen yerine getirenler ücretle çalışan insanlardır. Bunlar yönetici değildir. Tefviz Muavini ise yöneticidir. Tefviz Muavini ücretle çalışan kimse değildir. Onun işi, yapılan işleri gözetmek, nezaret etmektir. Yoksa işçilerin yerine getirmek üzere ücretle tutulduğu işleri yerine getirmek değildir.

Tefviz Muavininin idari işleri bizzat yapmamasının nedeni budur. Ancak bu ifade, herhangi bir idari işi yapmasının yasak olduğu anlamına gelmez. Tefviz Muavini yalnızca idari işler ile ilgilenmez. O, bütün işlere nezaret etme hakkına sahiptir.

[1] Buhari, 2232; Ahmed b. Hanbel, 5753
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt