Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Iman hakikatleri (1 Kullanıcı)

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
33
Konum
.........
[h=2]Uçak ve hava taşıtlarına işaret etmesi[/h]
Sebe suresi 11. ve 12. ayetlerde şöyle buyurulmaktadır:“Rüzgârı da Süleyman’a boyun eğdirdik ki, ...


 

mzumrutcu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
31 Tem 2012
Mesajlar
324
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
ALLAH razı olsun ::) Hayırdır neyiniz var ?
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
33
Konum
.........

Tevhid-i huzûri, tahkiki imanın bir meyvesi olup; kişinin her an kendisini Allah-u Teâlâ\'nın huzurunda ve murakabesinde ...
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
33
Konum
.........

İman; kemiyeten artmaz ve eksilmez, keyfiyeten ise artar ve eksilir. İmanın kemiyeten artmaması
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
33
Konum
.........

PEYGAMBERİMİZ (S.A.V.) REENKARNASYON HAKKINDA NE DİYOR?

“Peygamber size ne verdiyse onu alın! Size neyi yasakladıysa ondan sakının ve Allah’tan korkun!”(Haşr 7) ayetinin emriyle bir Müslüman, Efendimiz’in verdiğini almalı ve vermediğini almamalıdır. Zira Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Kur’an’ın en büyük müfessiri ve bu dinin tebliğ edicisidir.

O hâlde bizler de Müslümanlar olarak, meselemiz olan tenasühü Peygamber Efendimiz’e götürmeli ve “alın!” diyorsa almalı; “almayın!” diyorsa da almamalıyız.

O halde şimdi biz tenasühü savunanlara soruyoruz: Bu konuda Peygamberimiz’den bir hadis veya küçücük bir söz nakledebiliyor musunuz?

Hayır, nakledemezler! Doğuyu, batıyı, kuzeyi ve güneyi arasalar, Peygamber Efendimiz’in bütün sözlerini teker teker araştırsalar tenasühe ait tek bir hadis bulamazlar. Eğer İslam’da tenasüh inancı olsaydı, Hz. Peygamber (s.a.v.)’in bundan haber vermesi gerekirdi. Zira o zat bu dinin öğreticisi ve muallimidir, bizler bu dini onun hadislerinden öğreniyoruz. Hâlbuki Efendimiz (s.a.v.) tenasühe ait tek bir söz söylememiş, mükâfat veya azabın hemen ölümden sonra başladığına ait ise yüzlerce hadis söyleyerek tenasühü reddetmiştir.

Acaba hiç mümkün müdür ki tenasüh caiz ve vaki olacak da, Peygamberimiz (s.a.v.) bunu bilmeyecek ve bundan haber vermeyecek? Acaba bu konuda Peygamberimiz’den daha bilgili ve yetkili birisi olabilir mi?

Şurası da çok ilginçtir ki, din namına konuşanlar, konuştukları hususta Peygamber Efendimiz’in ne dediğini hiç umursamamakta ve sadece kendi vehimlerine göre konuşmaktadırlar. Din sadece vehimlere dayandırılabilir mi? Peygamberi aradan çıkartan bir anlayışla ne kadar isabet edilebilir? Eğer herkes vehmine göre hükmedecekse, o hâlde peygamberler niye gönderildi?

Sözün özü olarak deriz kienasüh İslam’ın ve Kur’an’ın malı değildir. Eğer öyle olsaydı, Peygamberimiz (s.a.v.) bu inancı sahabesine ve ümmetine ders verirdi; diğer iman hakikatlerini ders verdiği gibi… Madem ders vermemiş ve bu konuda küçücük bir söz bile söylememiştir, o hâlde tenasüh inancı batıldır ve gayr-i İslami’dir.


 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
33
Konum
.........

SLAM ÂLİMLERİ REENKARNASYON HAKKINDA NE DİYOR?

İ. Azam Hazretleri her gün bir defa Kur’an’ı baştan sona okumuş, İ. Şafi Hazretleri bir günde iki defa Kur’an’ı hatmetmiş ve birçok hakiki âlim de üç veya yedi günde bir manasına nüfuz ederek Kur’an’ı okumuşlardır. Yine bu âlimler Peygamber Efendimiz’in on binlerce hadisini senetleriyle beraber ezberlemişlerdir.

Eğer Kur’an’da tenasüh olsaydı veya hadisler tenasühten haber verseydi, elbette bu zatların dürbün gibi gözünden kaçmayacaktı. Hâlbuki bu zatlar böyle bir şeyden haber vermemişler; bırakın haber vermeyi, bu fikrin batıl olduğunu ve buna inananların kâfir olacağını bildirmişlerdir.

Mesela, İmam-ı Rabbani Hazretleri şöyle der:Kalpleri hasta ve bilgileri az olan bazı kimseler, hatta kendilerini âlim olarak tanıtan bazı dinsizler tenasühe inanıyor. “Ruhlar olgunlaşmadan önce bir bedenden ayrılınca, başka bir bedene geçer. Kemale geldikten sonra insanlara gelmez, tenasüh yolu ile olgunlaşmış olurlar.”diyor ve tenasühle ilgili birçok hikâyeler uyduruyorlar. Tenasühe inanan dinden çıkar kâfir olur…

Yine Âlim İbni Hazm şöyle der: Tenasühe inananların kâfir oldukları hususunda icma vardır.

Berika ve Hadika isimli kitaplarda ve İslam’ın diğer bütün kaynaklarında, tenasühe inananların kâfir oldukları beyan buyrulmuştur. Rüştünü ispat etmiş ve ümmet tarafından kabul görmüş hiçbir âlim tenasühün mümkün olabileceğinden bahsetmemiş, hepsi ittifakla tenasühün küfür olduğunu haber vermiştir.

Acaba onların bu ittifakına ve sözlerine karşı, bu zamanın takva ve amel fakiri olan birkaç cahilin sözünün ne kıymeti olabilir? Ve onların sözünü nasıl hükümden düşürebilir?

 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt