Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Hep Gel (1 Kullanıcı)

Kalb-i selim

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Ağu 2006
Mesajlar
822
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
On bir aya sultan seçilen Ramazan ayı evimize misafir olduğundan beri, ayrı bir huzur dolmuştu içime. Hele Mirza dedem ve Refia ninemin bizimle Ramazan'ı geçirmesi benim için mutlulukların en güzeli oldu.
Refia ninem, Kadir Gecesi’ne kadar hatmetmeye çalıştığı Kur'ân-ı Kerîm'i okuyor, okudukları yüreğimizin en güzel köşesine değiyordu. İçimizi ısıtan Kur'ân'ın meâlini de dinliyorduk ninemden. Sonrasında bizi kucağına oturttu. Önce Burak'ı öpüp sevdi ardından beni sevdi "meleğim" diyerek. Halkaları gittikçe büyüyen sevgi atmosferinden güç alarak:
- Sizin Ramazan'larınız nasıl geçerdi nineciğim, diye sordum.
- Madem merak ediyorsunuz anlatayım biricik torunlarıma. Hiç unutmam, bir yaz sıcağında tuttuğum ilk orucu babam satın almıştı. Yani akşam olup da iftarı açtığımızda, oruç tuttuğumuz için bize para vermiş ve bunu da bize orucunuzu satın aldım diyerek anlatmıştı. Eskiden çocuklar böyle ısındırılırdı oruca. İçimde heyecan kümesi vardı ilk orucumu tuttuğumda. Allah ne verdiyse der, soframızda olanı kaşıklardık. Ama hiçbir zaman şikâyet etmek aklımıza gelmez, Ramazan'ı çok severdik. Camiler, gönüller, minareler o zamanlar da ışıl ışıldı. Komşuyu, açta açıkta kalanı sevindirmek çok sevaptır. İftara gelenleri doyurmakla kalmaz, gelen misafirlerin ellerine giderken erzak verirdik. Ramazan'ı, âdetlerden çok ibadetlerle geçirmeye çabalardık. Ramazan'ın sonuna doğru bayramın gelişini heyecanla beklerdik. Kim istemez ki bayramların gelmesini!
Ninem haklıydı, bayramın gelmesini iple çekiyordum. Mahallede bayram hareketliliği başlamıştı.
Bayrama yakın bizim evde "dargınlık" konuşuluyordu. Akrabalarımızın dargınlığı babamın canını çok sıkıyordu. Babam ne yaptıysa ne ettiyse fayda etmiyordu. Barıştıramıyordu küskün aileleri. Babam aile meclisini topladı. Konuyu gündeme getirdi. Dargın akrabaları bayram vesilesiyle barıştıralım, diyordu. Akraba arasında Mirza dedemin sözü geçerdi. Babam, dedemden yardım istedi. Dedem seve seve kabul etti bu teklifi.
Bayram günü gelmişti. Babamla dedem küskün aileleri yemeğe davet etti. İki aile önce birbirlerini görmezlikten geldi.
- Üç günlük dünya için birbirinizden alıp veremediğiniz çok önemli şey ne olabilir? Üç günden fazla küs durmamak lâzımdır, üç yıl olmuş sizin dargınlığınız. Bayramımız, bayram olsun. Haydi bırakın şu kuru inadı!
Dedemin bu sözleri ortamı yumuşatmaya yetti. Neticeyi merakla bekliyorduk. Dargın aileler barışacak mıydı? Yoksa küslük, kırgınlık devam mı edecekti? Dedem, aile reislerini yanına çağırdı. İkisini barıştırdı. Sonra da diğerlerini… Herkes birbiriyle kucaklaşıyor, bayramlaşıyordu. Sevinçten havalara uçuyordum. Kardeşim ellerini çırpıyordu.
Bayram geldi. Bayramda yeni elbiselerim oldu, el öptüm, lunaparka gidip atlıkarıncaya bindim. Hepsi çok güzeldi, ama hiçbiri dargın ailelerin barışması kadar küçük yüreğimi pırpırlarla dolduramamıştı.
(Melek Altuğ)
Sayın müslüman mü'min kardeşlerim. Ramazan Bayramınızı kutlar, Yüce Allah(cc)'ımdan hayırlı ve mübarek olmasını dilerim. Hayırlı Bayramlar B)
Allah'a emanet olunuz. B)
B)B)B) :)
 

Kalb-i selim

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Ağu 2006
Mesajlar
822
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
RE: Hep Gel

Bayram Namazı


Bayram namazı iki rek'attir. Cemâ'atle kılınır, yalnız kılınmaz. Birinci rek'atte Sübhânekeden sonra eller üç defa kulaklara kaldırılıp her defasında tekbir getirilir ve iki yana uzatılır. Üçüncüsünde, göbek altına bağlanır. Sonra Fâtiha ve zamm-ı sûre okunup rükü' ve secdeler yapılır. Ayağa kalkılarak, ikinci rek'atte Fâtiha ve zamm-ı sûre okunduktan sonra, iki el yine üç kere kulaklara ****ürülür ve her defasında tekbîr getirilir. Üçüncüde de, eller yana salınır. Dördüncü tekbîrde, eller kaldırılmayıp, rükü'a eğilinir. Secdeler yapılır ve oturulup Ettehiyyâtü ve salevât duâlarından sonra selam verilir.

Ramazan bayramında, erken kalkmak, namazdan önce tatlı, hurma veya şeker yemek, gusul abdesti almak, misvak kullanmak, yeni ve temiz elbise giymek, fıtrayı namazdan önce vermek, câmiye giderken yolda, yavaş yavaş tekbîr okumak, güzel koku sürünmek, sevindiğini belli etmek müstehapdır.

Allah tuttuğunuz oruçları kabul etsin Hayırlı Bayramlar:p
B)B)B)
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt