Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Hanım sahabelerin yolunda; saliha hanımlar olmak,yuvamızı cennete çevirmek için..... (1 Kullanıcı)

mir_erhan

Moderator
Katılım
13 Ara 2008
Mesajlar
6,148
Tepki puanı
501
Puanları
83
Yaş
43
Hanginiz Safiyye binti Huyey (r.a) gibi olabilir? Uhud savaşında efendimiz yaralanıp mübarek bedeni şerifleri yere düşünce şeytan bağırdı Muhammed(aleyhisselam) öldü diye ve bu haber anında safiyye annemizin ikamet ettiği eve kadar geldi yalın ayak çölü koşarak geçti bir an yoruldum mu diye düşünmedi aşk ateşi düşmüştü bi kere uhud vardığında ya safiyye(r.a) baban öldü dediler resulullah sağ mıdır buyurdu evet diyince inanmam diyip koşmaya devam etti yolda ya safiyye kocan vefaat etti dediler resulullah sağ mıdır buyurdu evet diyince inanmam diyip koşmaya devam etti yine,ilerledi ve yine yolda bir mübarek sahabe efendimiz ya safiyye oğlun vefaat etti dedi ama olsun resulullah sağ mıdır buyurdu gözlerimle görmeden inanmam dedi efendimizin çadırının olduğu yere geldi ve efendimizi görünce rahatladı..AŞK bu annemizin her hücresini her dokusunu kaplamıştı..

inanmayan bir için efsane yada bir abartı...
EVET.. AŞK BU....
Maşallah... Bu ne aşk Bune bağlılık bune sadakat...
YA RABB bizde bu AŞKı istiyoruz..

Ellerine sağlık kardeşim.. Allah c.c. razı olsun...

Selam ve dua ile
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,220
Tepki puanı
7,569
Puanları
163
Yaş
53
Konum
Alanya
onlar gibi olamayız ama Rabbim onların yolundan gidenlerden eylesin bizleri inşallah

İNŞALLAH bizde onların ardından yollarından yürüyenlerden oluruz....
MAVCİ abim...
yazacaklarını bekliyordum :)
ama bu yazdığını çok zor bir anımda okumuş ve çok etkilenmiştim.. yine gösterdiğiniz yolları söyleyeceklerinizi bekliyor olacağız...
eminim ki sadece ben değilim bekleyen:)

Dualarınıza gönülden amin...
İnşallah hepimiz Rabimizin rızası doğrultusunda inanan ve yaşayanlardan oluruz...
Saadet-i dareyne mazhar olan kullarından oluruz Rabbimin...
İnşallah...
Vakit buldukça katkıda bulunmaya çalışacağım kardeşim...
Selam ve DUA ile...
 

buket_zeynep

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2012
Mesajlar
2,757
Tepki puanı
180
Puanları
63
Yaş
39
BİR KADIN ÇOCUKTUR ASLINDA.





Bir kadın çocuktur aslında..
Çocuk gibi davranmayı sever.
Erkeğin kendisine bir çocuğa gösterdiği şefkati göstermesini de
ister. Ama her kadın çocukça da olsa dinlenilmesini, dikkate alınmasını
ister.
Yani bir kadının çocukluk yapmasına izin vereceksiniz,
ama asla onu bir çocuk olarak görmeyeceksiniz.

Bir kadın güçlüdür aslında.
Hatta erkeklerden çok daha güçlüdür.
Ama bu gücünü her zaman ortaya koymasını sevmez.
İster ki erkeğin gücü kendisine huzur versin.
Kendi kendine yapabileceği şeyleri bile erkeğin yapmasını bekler.
Böylece hem daha kadın
olduğunu hissedecektir hem de erkeğinin ne
kadar güçlü olduğunu görecektir.
Ancak kadın gücünü göstermek istediğinde onu engelleyemezsiniz.
Yapmak istediği bir şey varsa mutlaka yapar.

Bir kadın sevgilidir aslında.
İçinde her zaman sevgiyi taşır.
Sevdiklerinden kolay kolay ayrılamaz. Sevdiklerini kolay kolay
kıramaz.
Zor sever ama tam sever.
Bir kadının tam anlamıyla sevebilmesi için yüreğinin kabul
ettiğini beyninin de kabul etmesi gerekir.
Ve sevmezse de onu asla sevmeye zorlayamazsınız
Belki kolayca yüreğine girebilirsiniz.
Ancak beyninde yer etmemişseniz her an terk edilebilirsiniz.
Sevmediği halde terk etmeyen kadınlar da var elbette.
Bunun nedeni ise engelleyemedikleri "acımak" duygusudur.
Bir kadın yalnızdır aslında.
Hiçbir zaman kadını
bütünüyle elde edemezsiniz.
Kendisine ait bir dünyası vardır ve orada hep yalnızdır
O dünyaya kimsenin girmesine izin vermez.
Hiçbir anahtar o dünyanın kapısını açamaz.
Yalnızlık onun sığınağıdır
O sığınağa ne zaman gireceğine, ne kadar kalacağına hep kendisi
karar verir.
Sığınaktayken oradan çıkmaya zorlarsanız onu sonsuza dek
kaybedebilirsiniz.

Bir kadın bilgindir aslında.
Neler yapabileceğini erkek akli hayal bile edemez.
Yaratıcılığının sınırı yoktur
Ama bunu ortaya çıkartmak için hayatinin erkeğini bekler.
Hoyratça harcamaz yaratıcılığını sadece erkeğine saklar.
Bir kadının gerçek erkeği olmayı başarabilmişseniz çok
şanslısınız demektir.
Çünkü yaşamınız asla sıradan olmayacaktır.

Bir kadın hayattır aslında.
Çünkü hayatin içinde olan her şey
ancak kadınlar olduğunda anlam
kazanıyor.
Yemek yemek, su içmek bile.
Bir kadının elinden içtiğiniz suyla kendi kendinize bardağı
doldurup içtiğiniz su arasındaki lezzet farkını anlayabiliyor musunuz?

Anlıyorsanız ne mutlu size. Anlamıyorsanız, ne yazık ki
yasamıyorsunuz.

CAN DÜNDAR
 

buket_zeynep

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2012
Mesajlar
2,757
Tepki puanı
180
Puanları
63
Yaş
39
yeryüzünün en mutlu evi .. en huzurlu yuvası... ve birbirini en çok seven eşleri..
hz. MUHAMMED (S.A.V) ve Hz. HATİCE..........

Olabiliyormuyuz.. hz.Hatice gibi..
koşulsuz.. beklentisiz sevebiliyormuyuz.. yada güvenebiliyormuyuz.. hizmetimizi yapabiliyormuyuz..
ne gariptir.. erkeğine hizmet etmeyi bırakın yemek yapmayı çok gören kadınlarımız var artık.. bencilleştik .. yerimizin evimiz olduğunu unuttuk.. yeni bir kadın ortaya çıkardık evimizde.. emirler yağdıran.. evinde sıcacık bir çorba kaynatmayı bırakıp elinde sigara sokaklarda dolaşan kadınlar ... oysa sıcacık bir yuva bizim elimizde değilmiydi.. bir güler yüz.. sıcacık bir hoşgeldin...... bir şefkat eli......
 

buket_zeynep

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2012
Mesajlar
2,757
Tepki puanı
180
Puanları
63
Yaş
39
Peygamberimiz'in s.a.v. Hz. Hatice'ye Sevgisi





Kainatın yegane efendisi Resül-i Ekrem'in Hz. Hatice vali*demize karşı saygıyla karışmış sevgisinin büyüklüğü sebepsiz değildi. Zira Hz. Hatice (r.a.), bir kadının kocasına yapması ge*rekli saygı, sevgi ve fedakarlıkların en asil örneklerini kendi hayatı ile vermiş ve göstermiştir. Onun bu hasletinin bir benze*rini başkalarında görmek zordur.



Efendimiz (s.a.v.) hayatı boyunca, bu sevginin üzerine toz kondurmamış: Hz. Hatice hayatta iken, onun üzerine hiç evlen*memiş ve ona karşı kalbinde daima büyük bir sevgi ve saygı taşımıştır. Peygamberimizde görülen bu vefa, bu dereceye ulaşan sadakat ve sevgi, diğer zevcelerinin kıskançlığına ve gıbta etmelerine yol açmıştır. Onun yüce seciyyesi, bu dalga*lanmalardan müteessir olmamış ve asla değişmemiştir.



Vahyin ilk günlerinde Peygamber efendimizi teselli bakımından gösterdiği dirayet, sadece kuru bir bağlılık olmayıp geniş bir bilgiye sahip olmanın, semavi dinlerin hükümlerini incelemiş olmanın ve ahirzaman peygamberi olarak bir zatın geleceğini Tevrat ve İncil'den öğrenmiş bulunmanın neticesi oluyordu. Bu bekleyiş de peygamberliğin mübarek zevcine nasip olacağı kanaatinin onda kesinlik kazanmasından ileri gelmek*teydi.



O, yirmibeş yıla ulaşan uzun bir evlilik hayatının içinde, Peygamber efendimizin bir tek arzusuna karşı, "Hayır, ol*maz" diye menfi bir tavır takınmamıştır. Onun meziyyetlerinin hangisini dil tarife, kalem tavsife muktedir olabilsin
 

buket_zeynep

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2012
Mesajlar
2,757
Tepki puanı
180
Puanları
63
Yaş
39
Hz. Fatıma'nın Mehri


Ali (r. a.) Fatıma (r.a.) yı eş olarak alacağında Resulüllah (s.a.v):



- " Ona (kızıma, mehir olmak üzere) bir şey ver" bu*yurdu. O:




- " Yanımda (değerli) bir şey yoktur" dedi. Resul-i Ekrem:




- " Senin zırhın nerede?" buyurdu. O:




- " Yanımdadır" cevabını verdi. Resulüllah (s.a.v):



- " Ona bu zırhı (mebir olarak) ver" buyurdu




Hadis-i şerifte belirtilen zırhı Hz. Ali satışa çıkardı. Bundan haberi olan Hz. Osman 400 dirhem karşılığında zırhı satın aldı. Parasını ödedikten sonra, zırhı Hz. Ali'ye hediye etti. Osman (r.a.) in bu asil davranışından haberdar olan Peygamber efendimiz son derece memnun kaldı ve ona hayır dualar etti ve "Osman, cennette benim kardeşimdir" buyurdu.



Hazret-i Fatıma validemiz 400 dirhem mehirle Hazret-i Ali'ye (r.a.) nikahlandığını anlayınca, sevgili babası Muhammed Mustafa (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) e dedi ki:



- Babacağım, herkesin mehri, nikah kıyılırken altın veya gümüş olarak tesbit ediliyor. Benim mehrim de yalnız bunlarla takdir edilecekse, sizinle diğer insanlar arasında ne fark kalır? Benim gönlüm istiyor ki, yarın mahşer günü ümmetinin günahkarlarına sizin şefaat etmeniz, onların Cenab-ı Hakk'ın afv-ü mağfiretine ermeleri benim mehrim olsun.



Resül-i Ekrem (Sallanahü Aleyhi ve Sellem), bu arzusunu Cenab-ı Hakk'ın kabül buyurduğunu kızına bildirdikten sonra:



- Peygamber kızı olduğunu belli ettin. Aferin sana, buyurdular.
 

asi egeli

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Şub 2013
Mesajlar
71
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
ben bir şey sormak istiyorum arkadaşlar kapanalı 3 ay oldu ama ben pardesü kullanmadım alamadım yani kot etek giyiyorum ve üzerime bol uzun kollu bluzler eşarbım yada şallarım dikkat çekici değil ama perdesü olması lazım illa demi ben yanlış yapıyorum
 

buket_zeynep

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2012
Mesajlar
2,757
Tepki puanı
180
Puanları
63
Yaş
39
fatmacım.. canım kardeşim azhap suresi 59. ayette açık bir şekilde dış giyisi olması gerektiği söyleniyor.. evet pardesü şart .. seni tamamen kapatan.. özel olan hiç birşeyi dışarı belli etmeyen.. ve tam anlamıyla örtüyü sağlayan giysi çünkü...
 

asi egeli

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Şub 2013
Mesajlar
71
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
anladım haklısın en yakın zamanda almayı düşünüyorum zaten
 

buket_zeynep

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2012
Mesajlar
2,757
Tepki puanı
180
Puanları
63
Yaş
39
al canım gerçek tesettür ozaman olacak. emin ol .. çünkü giydiğin ne olursa olsun pardesü kadar kapatmıyor.. hatta pardesü alma.. ferace al alacaksan emin ol o daha rahat.. daha gösterişsiz daha uygun ayete...
 

emcankel

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Ocak 2013
Mesajlar
879
Tepki puanı
6
Puanları
0
Yaş
38
ben bir şey sormak istiyorum arkadaşlar kapanalı 3 ay oldu ama ben pardesü kullanmadım alamadım yani kot etek giyiyorum ve üzerime bol uzun kollu bluzler eşarbım yada şallarım dikkat çekici değil ama perdesü olması lazım illa demi ben yanlış yapıyorum

kapanmak isteyip kapanamayanlar konusuna bi göz at canım yeni kapanan biri olarak sadece şunu söylemek istiyorum sana:kapandıkça kapanasım geliyor inan.....ilk başta bende senin gibi etek ve uzun ceketler sonra siyah en koyu siyah pardesüm geldi ama inan şimdi onu giyip sokağa çıkmak istemiyorum .......gözüm feracede:)inşallah oda olacak ....
 

asi egeli

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Şub 2013
Mesajlar
71
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
alacağımda nasıl alacağım bilmiyorum kemerli olmaması lazım sadece onu biliyorum
 

buket_zeynep

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2012
Mesajlar
2,757
Tepki puanı
180
Puanları
63
Yaş
39
canım vucut hatlarını belli etmemesi gerekiyor.. feracede burda güzel zaten.. pardesüler artık okadr medeni ki...
 

asi egeli

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Şub 2013
Mesajlar
71
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
peki nereden alabilirim hangisi daha iyi olur
 

buket_zeynep

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2012
Mesajlar
2,757
Tepki puanı
180
Puanları
63
Yaş
39
moda nisa beli drapeli ferace diye baksana internetten benim ki bundan
en son 85 liraydı.
 

buket_zeynep

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2012
Mesajlar
2,757
Tepki puanı
180
Puanları
63
Yaş
39
niye eşler olarak birbirimizi anlamıyoruz..
okadar yorgunluğa bir söz yetecekken.. niye esirgenirki bu karşıdakinden..
halbuki tüm yorgunluğum bitecek.. tek sözle
ALLAH RAZI OLSUN.......
ZOR değil.. beyler eşlerinizden esirgemeyin.. bu sözleri...
 

buket_zeynep

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2012
Mesajlar
2,757
Tepki puanı
180
Puanları
63
Yaş
39
demekki biryerlerde ben yanlış yapıyorum hala..
ALLAHIN EMANETİ DEĞİLMİYDİK.. eşlerimize..
yada biz emanet olacak kadar değerli olamadıkmı..
 

buket_zeynep

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2012
Mesajlar
2,757
Tepki puanı
180
Puanları
63
Yaş
39
Kapının Eşiği







İbrahim(as) uzun süredir görmediği oğlu İsmail(as)’i ve henüz tanımadığı gelinini görmek için ziyaretlerine gitti. Evlerine varıp kapıyı çaldığında gelini, İsmail(as)’ın eşi açtı kapıyı. Oğlu İsmail(as)’ı sordu. İsmail(as)’ın evde olmadığını, yiyecek bir şeyler bulmak için ava gittiğini söyledi gelini.

İbrahim(as) gelinine sordu: ”Nasılsınız, geçiminiz nasıl?”

-“Darlık içerisindeyiz, gayet kötü bir haldeyiz.”

İbrahim(as): ”Kocanız gelince selam söyleyin, evinin eşiğini değiştirsin” dedi ve beklemeyip gitti.

İsmail(as) eve döndüğünde babasının kokusunu almıştı. Hanımına “Bugün evimize gelen oldu mu?” diye sordu.

Eşi de yaşlı birinin geldiğini söyleyip aralarında geçen konuşmayı anlattı.İsmail(as) hanımına “kendisine bir şey tembih edip etmediğini” sorduğunda eşi,yaşlı adamın kendisine selam söylediğini ve “kapısının eşiğini değiştirmesini tembihlediğini” söyledi.

İsmail(as) şifreleri çözdü.Hanımına dedi ki: ”O gelen yaşlı adam babam İbrahim’di. Tembihi de senden ayrılmamdır. “ diyerek bu ilk eşinden ayrıldı.

İsmail(as) daha sonra tekrar evlendi. Kendisinin evde olmadığı bir gün yine İbrahim(as) evlerini ziyarete geldi. Kapıyı çaldığında yeni gelinine açtı. İsmail(as)’ın evde olmadığını, rızık peşinde koşuşturduğunu söyledi.

İbrahim(as) kendisini tanımayan bu gelinine de sordu: “Nasılsınız, geçiminiz nasıl?”

-“Biz hayır, saadet ve bolluk içerisindeyiz, Allah(cc)’a hamd ederiz.”

İbrahim(as) bu cevap üzerine çok memnun oldu,onlara dua etti, oğlu İsmail(as)’ı beklemeden gitti. Giderken gelinine dedi ki: ” Eşiniz geldiğinde ona selam söyleyin, kapının eşiğini güzel tutsun.”

İsmail(as) eve döndüğünde yine babasının kokusunu almıştı.Eşine “bugün evimize gelen oldu mu?” diye sordu. Güzel yüzlü bir ihtiyar geldiğini, kendisine selam söylediğini, “kapının eşiğini güzel tutmasını tembihlediğini” anlattı.

İsmail(as) dedi ki: “O gelen babamdı, sende evimin eşiğisin. Babam seni hoş tutmamı emretmiştir.”

İsmail(as) hayatını, huzur, saadet ve bereket içerisinde bu eşi ile tamamladı(*)

..........

Annelerimiz, halalarımız, teyzelerimiz, bacılarımız, yengelerimiz, eşlerimiz, kızlarımız...Bütün hanımlar onlar...

Her biri halihazırda ya “bir evin eşiği” durumundalar veya er ya da geç, bugün ya da yarın “bir evin eşiği” olacaklar.

O evin huzur ve güveni... mutluluk ve saadeti... şefkat ve merhameti... muhabbet ve neşesi...

Ete kemiğe bürünmüş hamd ve şükrü... bolluk ve bereketi... hikmet ve nezaketi... ilim ve irfanı...

O evin gündüzünün güneş’i, gecesinin ay’ı... sabahının rahmeti, akşamının hayrı... sevincinin vesilesi, hüznünün metaneti...

O evi; karşı karşıya kalınabilecek bütün zorluk ve güçlükleri göğüsleyip bertaraf edecek ve bütün aile fertlerini sarıp kucaklayacak sıcacık bir yuvaya, yaşamın bütün sıkıntı ve streslerinden uzak huzurlu bir mekana ve herkes için numüne-i imtisal bir aileye çevirecek olan güç ve kudreti...

Onlar kim bilir kaç uykusuz gün ve gece, dillendirilemeyen yerli yersiz nice kuşku ve endişe, gözü yollarda nice birikmiş özlem ve hasret, kimselerle paylaşılamayan sayısız hüzün ve derttir.

Onulmaz yaralara şifa dağıtan el, tarumar olmuş gönülleri imar eden dil, nazar eylediği simalara tebessüm bahşeden göz, kördüğüm olmuş meseleleri/ilişkileri çözen sözdür onlar.

Onlar, zor bir imtihanın hem sorusu hem cevabı, hem faili hem mefulü, hem zarfı hem mazrufu, hem malumu hem meçhulü, hem galibi hem mağlubudurlar.

Kur’an’ın ifadesi ile “göz aydınlığımız”, alemlere rahmet olarak gönderilen Efendimiz(sallallahu aleyhi vesellem)’in ifadesi ile kendisine dünyamızdan sevdirilen üç şeyden biridirler.

Allah(cc)’ın cenneti ayaklarının altına serdiği en değerli varlıklardır onlar.

Onlar Havva’dır, Hacer’dir, Züleyha’dır, Meryem’dir, Asiye’dir, Amine’dir, Halime’dir, Hatice’dir, Aişe’dir, Fatıma’dır...

Ne mutlu muhabbet, nezaket, hamt, şükür ve tevekkül deryalarına...

Selam olsun "evinin eşiğine" sahip çıkıp onu güzelce koruyanlara...

Mustafa Yelek
 

emcankel

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Ocak 2013
Mesajlar
879
Tepki puanı
6
Puanları
0
Yaş
38

Adam eşine sorar:
"Benden daha yakışıklı bir erkek var mı?
" Kadın önce susup sonra cevap verir:
"Bilmiyorum.
" Adam:
"Benden daha iyisi var mı ?
" Kadın, yine:
"Bilmiyorum.
" Adam:
"Benden daha nazik bir erkek var mı ?
" Kadın:
"Sana bilmiyorum dedim."
Adam:
"Nasıl bilmezsin?
" Kadın:
"Evet bilmiyorum, sen varken nasıl başka erkeklere bakarım ! "
"Allah dünya ve Cennette seni bana eş yazdığı halde nasıl başkasına bakayım!
-Allah böyle EŞ nasip etsin(amin)


 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt