Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Din üzerine kıssalar (1 Kullanıcı)

KRMUS

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Nis 2013
Mesajlar
1,794
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
51
Mal ve canını kardeşine, adalet ve insafını düşmanına, ihsan ve güler yüzlülüğünü ise herkese bağışla. Halka selam ver ki, onlar da sana selam versinler.
 

KRMUS

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Nis 2013
Mesajlar
1,794
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
51
Hz. Ali aleyhi’sselâm bir adama, “Nasılsınız?” deyince, o:”Ümit ediyor ve korkuyoruz” dedi.
İmam aleyhi’sselâm bunun üzerine şöyle buyurdular: Bir şeye ümidi olan onu elde etmeğe çalışır; bir şeyden korkan, ondan kaçar. Bilmiyorum bu nasıl bir korkudur ki, kişi bir lezzetle karşılaştığında, korktuğu şeyden (cehennem ateşinden) dolayı onu terkedemiyor ve nasıl bir ümit beslemektir ki, bir bela geldiğinde kişi ümit ettiği şeye ulaşmak (sevap) için ona karşı sabredemiyor.
 

KRMUS

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Nis 2013
Mesajlar
1,794
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
51
7928d1260697754-islam-buyuklerinden-cok-guzel-resimli-sozler-4-islami20resimler20300.jpg
 

KRMUS

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Nis 2013
Mesajlar
1,794
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
51
Hz.Muhammed Aleyhisselamın mucizelerinin en büyüğü Kur'an-ı Kerim'dir.
Bugüne kadar gelen bütün şairler, edebiyatçılar, Kuran-ı Kerim'in nazmında ve manasında aciz ve hayran kalmışlardır. Bir ayetin benzerini söyleyememişlerdir. İcazı ve belagati insan sözüne benzemiyor.Yani bir kelimesi çıkarılırsa veya bir kelime eklense, lafzındaki ve manasındaki güzellik bozuluyor. Nazmı arap şairlerinin şiirlerine benzemiyor. İşitenler ve okuyanlar tadına doyamıyorlar. Yorulsalar da usanmıyorlar. Okunması ve işitilmesinin sıkıntıları giderdiği sayısız tecrübelerle anlaşılmıştır. Nice azılı İslam düşmanları, Kur'an-ı Kerim'i dinlemekle, kalpleri yumuşamış, imana gelmişlerdir. Kur'an-ı Kerim'i değiştirmeye çalışanlar oldu ise buna muvaffak olamamışlardır. Allahü Teala buna izin vermemiştir ve vermeyecektir.
 

KRMUS

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Nis 2013
Mesajlar
1,794
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
51
Uhud gazasında Ebu Katadenin bir gözü çıkıp yanağı üzerine düştü. Resulallaha getirdiler. Mübârek eli ile gözünü yerine koyup "Ya Rabbi, gözünü güzel eyle" dedi. Bu gözü diğerinden daha güzel oldu. Ondan daha kuvvetli görürdü.
 

KRMUS

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Nis 2013
Mesajlar
1,794
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
51
Resul Aleyhisselam, bir gün namaz kılarken şeytan gelip namazını bozmak istediğinde, mübarek elleri ile yakaladı. Bir daha gelip namazı bozdurmayacağına dair söz alıp serbest bıraktı.
 

KRMUS

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Nis 2013
Mesajlar
1,794
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
51
Hicretin dördüncü senesinde Beni Nadir'de Resulullah, Yahudilerin kale duvarları altında eshabı ile konuşurken, bir yahudi büyük bir değirmen taşını yukarıdan atmak istedi. Taşa elini uzatınca iki eli çolak oldu.
 

KRMUS

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Nis 2013
Mesajlar
1,794
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
51
Aşere-I Mübeşşere'den Abdurrahman bin Avfa bereket ile dua etti. Malı o kadar çoğaldı ki, dillerde destan oldu.
 

KRMUS

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Nis 2013
Mesajlar
1,794
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
51
Eshabından çok kimseye hayr dualar etmiş, hepsi kabul olunarak faydalarını görmüşlerdir. Hazret-I Ali diyor ki; "Resulallah beni Yemen'e kadı olarak göndermek istedi. Ya Resulallah! Ben kadılık yapmasını, mahkemede hükm vermesini bilmiyorum dedim. Mübarek elini göğsüme koyup "Ya Rabbi! Bunun kalbine doğru şeyleri bildir. Hep doğru söylemek nasip eyle!" buyurdu. Allaha yemin ederim ki, bana gelen şikayetçilerden doğru olanı hemen anlar, hak üzere hükm ederdim.
 

KRMUS

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Nis 2013
Mesajlar
1,794
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
51
Resul Aleyhisselam bir gün, yüksek bir yerde oturuyordu. Yanındakilere dönerek "Benim gördüğümü siz de görüyor musunuz? Yemin ederim ki evlerinizin arasında sokaklarda meydana gelecek fitneleri görüyorum." dedi.
Hz.Osman'ın şehit edildiği günlerde ve sonra Yezid zamanında Medine'de büyük fitneler meydana geldi. Sokaklarda çok kimsenin kanı döküldü.
 

KRMUS

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Nis 2013
Mesajlar
1,794
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
51
Müminlerin emiri Hz. Ömer (r.a.): ‘’Nefsin arzularına gem vurun. Çünkü nefsani arzular, insanı şerrin en kötüsüne götüren bir kılavuzdur. Hakikat nefse ağır ve acı, yanlış olan ise hafif ve hoş gelir. Ayrıca günahları terk etmek, işlenen günahlara tövbe etmekten daha kolaydır.’’ diye buyurmuştur.
 

KRMUS

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Nis 2013
Mesajlar
1,794
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
51
Ebû Hüreyre radıyallahü anh, Peygamber aleyhisselâmın zekâtını vermeyenler hakkında şöyle buyurduğunu anlatıyor:

Kim Allah kendisine mal vermiş de zekâtını vermemişse, zekâtı verilmemiş olan o malı, kıyamet gününde, iki gözü üzerinde iki siyah nokta bulunan korkunç ve zehirli erkek bir yılan suretine konulur ve bu korkunç yılan kıyamet gününde mal sahibinin boynuna sarılır. Sonra, ağzı ile sahibinin çenelerini iki tarafından yakalar Ve:
— Ben senin malınım, ben senin hazinenim! der.
Peygamber aleyhisselâm bunu anlattıktan sonra Âl-i Imran Sûresi'nden şu âyeti kerimeyi okur:
— Sakın Allah'ın kendilerine ihsan buyurduğu nimetlerden başkasına vermekte bahillik gösteren kimseler bunun kendileri hakkında hayırlı olduğunu zannetmesinler, aksine bu, onlar hakkında bir serdir. Bahillik yaptıkları şey, kıyamet gününde boyunlarına dolanacaktır.
 

KRMUS

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Nis 2013
Mesajlar
1,794
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
51
Enes radıyallahu anh'ten şöyle anlatılır:

Enes radıyallahu anh'ın amcası Bedir savaşına katılmamıştı.
Bu sebeple:
— Peygamber aleyhisselâmın ilk harbinde bulunamadım, Allah, bana Resulü ile beraber bir savaşta bulunmayı nasib ederse, müşriklerle nasıl muharebe edeceğim görülecektir, dedi.
Nitekim Uhud harbinde öyle savaştı ki, müslümanlar hezimete uğrayınca:
— Ey Rabbim, müslümanların bu hareketi yüzünden sana özür beyan eder, müşriklerin yaptıklarından da uzaklaşıp sana yönelirim, dedi ve kılıcı ile ilerleyip, Sa'd bin Muâz radıyallahu anh ile karşılaştığı vakit:
— Nereye ey Sa'd? Ben Cennetin kokusunu Uhud'un ardından duyuyorum! diye bağırdı.
Düşmana taarruz ederek ilerledi ve nihayet şehid düştü. O kadar yara almıştı ki, tanınmaz bir hale gelmişti. Kızkardeşi, kendisini yanağında bulunan beninden ve parmaklarının uçlarından tanıyabildi. Vücudunda seksenden fazla mızrak, kılıç ve ok yarası vardı.
 

KRMUS

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Nis 2013
Mesajlar
1,794
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
51
Mısır'da, Kahire'de bir kıtlık ve kuraklık olmuş. Hiç yağmur yağmıyormuş. Bir mübarek zâtın da bir işi varmış, Kahireye gitmiş. İnsanlar yalvarıyor yakarıyor; ama yağmur yokmuş. O mübarek zât da, ya rabbi, bunun formülünü biliyorum. Söylesem sırrım meydana çıkacak; söylemesem, millet kırılıyor, günah. Hadi senin kullarına acıyayım, ben feda olayım deyip, caminin ortasına çıkmış, ey cemaat-i müslimin, yağmurun nasıl yağacağının formülü bende var. Ben biliyorum, diye bağırmış. Allah aşkına söyle, demişler. Kolay mı, onun bir şekli şemali var. Bu camiden çıkarken hepiniz ıslanacaksınız, Allahın izniyle yağmur yağacak, demiş. Aman söyle, demişler. Cübbesini çıkarıp caminin ortasına atmış, pamuk eller cebe, demiş. Ceketini çıkaran, gömleğini çıkaran, cebindekini çıkaran.. Herkes bir şey çıkarıp vermiş. Şimdi iki-üç kişi gelsin, bütün bunları fakire fukaraya dağıtıp gelsin, demiş. Hemen çıkmışlar, bütün toplananların hepsini fakir fukaraya dağıtmışlar ve dağıtıldı efendim, demişler. Şimdi açın ellerinizi deyip, ya rabbi, senin kullarını sevindirdikten sonra yapılan duayı kabul edeceğini buyuruyorsun. Biz senin fakir kullarını sevindirdik. Ya rabbi, yağmur yağdır, diye dua etmiş. Masmavi gök, simsiyah bulutlarla dolmuş ve şakır şakır yağmur yağmış. Dolayısıyla, eğer dualarımızın kabul olmasını istiyorsak, evvela birinin duasını almamız lazımdır. Bir mübarek zâta gitmişler, efendim, kızımız çok hasta, dua buyurun, demişler. Mübareğin bir tane hırkası varmış. Onu da çıkarmış, falan yerde bir fakir var, gidin bunu verin, onu sevindirin, sonra gelin, demiş. Gidip o fakiri sevindirmişler, dua etmiş ve çocuk iyileşmiş. Allahı sevindirmek isteyen, Onun kullarını sevindirsin. Üzen, üzülür..
 

KRMUS

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Nis 2013
Mesajlar
1,794
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
51
Ailemiz için neşeli ve çok güzel bir ramazan akşamı iftarımızı yaptıktan sonra Büyükçekmece sahiline gitsek mi? dedik. Önce biraz karasız kaldık ama daha sonra çoçukların coşku ve isteğini görünce gitmeye karar verdik. Neşe ile arabamıza bindik. Yol boyunca çoçuklar neşeli okul şarkıları ile bizi eğlendirdi. Ne bir trafik ne de bir rahatsızlık duyarak sahile vardık. Sahilde arkadaşlarımızla buluşup bir yerlerde çay içip dondurma yiyecektik. Herzaman ki buluşma yerine geldiğimizde arkadaşlarımızın daha gelmediğini gördük ve beklemeye başladık. Yanımıza bir bayan geldi ve “sahurda yiyecek yemeğim yok bana para versene yemek alayım” dedi. O an bayana baktım, oldukça normal görünüyordu. Ne bir sakatlığı vardı ne de kötü görünümlülüğü belki de bendende küçüktü. Normalde böyle olaylarla sık sık karşılaşırım.Sadece figürler farklıdır. Çoğunlukla üstü başı dökük bir çoçuk, yaşlı bir amca,veya ihtiyar bir teyzedir yanıma gelip para isteyen. Fakat karşımdaki figür karşılaştıklarıma hiç benzemiyordu. Diğerlerine göre daha derli toplu ve gençti. Şeytan işte hemen o anda devreye girdi ve kendimi söyle düşünür buldum ”Sana neden para vereyim, yaşın genç, sakatta değilsin, kendine bir iş bul, çalış”. Bu sözleri tam söyleyecekken başka düşünceler de hücüm etmeye başladı aklıma. İlk önce “Sen şuan geleceğini inşa ediyorsun” bilgisi ve sevgili peygamber efendimizin o güzel sözleri “İsteyici at üstündede gelse veriniz”. O an hemen cüzdanımı elime aldım ve bir miktar para verdim bayana. Oradan uzaklasıp başka bir ailenin yanına giderken, kendimi mutlu ve huzurlu bir gülümseyişle yakaladım .Neden mutlu ve huzurlu olmuştum? Neden bu bayanın benim için Allahımın bir lütfu olduğunu düşünmüştüm? Çünkü bana güzel bir fırsat vermişti. Şuan geleceğim için bir hal ortaya koymuştum , tabi bu bana tek fırsat sunmamıştı, birde sevgili Peygamber efendimizin o güzel sözlerini uygulayabileceğim bir olay karşıma çıkmıştı. Bu nedenle de çok mutluydum. Bu her zaman herkesin basına gelen olay o anda benim için çok önemli ve özel bir anı olarak kaldı. Düşüncelerimin ilk başta ki tezatlığı beni ilk etapta çok etkiledi ve sonraki gelen bilgilerin güzelliğiyle hissettiğim o mutluluk beni gülümsetmişti.
 

KRMUS

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Nis 2013
Mesajlar
1,794
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
51
resulullah efendimiz bir gün mescidde otururken bir eshabı gelmiş ya resulallah benim komşum bana eziyet ediyor demiş efendimiz s.a.v ,de namaz kılıyormu diye sormuş eshabı kılıyor ya resulallah demiş ozaman eziyeti bırakır demiş aradan biraz zaman geçmiş eshabı gene gelmiş ya resulallah benim komuşum hala bana eziyet ediyor demiş peygamberimiz s.a.v gene namaz kılıyomu demiş eshabı kılıyor ya resulallah ozaman bırakır demiş bir gün efendimiz mesciddeyken komşusuna eziyet eden adam namaza gelmiş abdest alıp namaza durmuş namazı bitirmiş efendimiz senin namazın olmadı git yeniden abdest al ve tekrar kıl demiş adam abdest alıp gene kılmış ama efendimiz tekrar olmadı gene abdest alıp tekrar kıl demiş ve adamda tekrar kılmış efendimiz gene olmadı demiş adamda ya resulallah siz bana 100 kerede kıldırsanız ben aynı namazı kılacağım doğrusunu söyleyinde kılayım demiş efendimizde tadili erkanı anlatmış...

Tadili erkan namazda 5 yerde vardır
1.kıyamda duayı okuduktan sonra elleri bırakıp rukuya öyle varmak,
2.rukuda sübhane rabbiyel azim,i 3kere veya 5 kere bitinceye kadar okumak kalkarken okumamak bitirince kalmak
3.kalkarken semiallahülimen hamide demek ve doğrulup öyle secdeye varmak
4.secdeye vardığımızda sübhane rabbiyel ala,yı 3 kere veya 5 kere okumak orda onu tamamlayıp allahuekber diyerek kalmak
5.iki secde arası allahuekber diyecek kadar beklemek..
Ve sonra eshabı gene gelmiş ya resulallah komşum eziyeti kesti demiş
rabbim hakkyla ibadet edenlerden eylesin
 

KRMUS

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Nis 2013
Mesajlar
1,794
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
51
Hafaza meleklerinin işitmediği gizli zikir, açık zikirden yetmiş derece daha üstündür.
Kıamet günü olduğunda Allah Teala bütün halkı hesap için toplar. Amelleri yazan melekler, yazdıkları ne varsa getirip ortaya koyarlar. Allah onlara;
- Bakın hele, kulum için yazmadığınız bir şey kaldı mı ? diye sorar.
Melerler de;
- Rabbimiz! Biz bu kulun bildiğimiz ve gördüğümüz herşeyini yazdık derler.
O zaman Allah o kula,
- Senin bizim yanımızda gizli/özel muhafaza edilmiş bir defterin var. Onu melekler bilmezler. Onu ben yazdım, karşılığını da ben vereceğim. O senin yapmış olduğun gizli zikirdir, buyurur...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt