Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

BİLİM ALLAH'I BULDU... (1 Kullanıcı)

Siyahgulsevdalisi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Haz 2006
Mesajlar
2,046
Tepki puanı
0
Puanları
0
BİLİM ALLAH'I BULDU



İçinde yaşadığımız bilgi çağının,baş döndürücü gelişmelerini izlemekteyiz.İzlerken de şaşkınlıklardan şaşkınlıklara düşmekteyiz.Bir yanda gerçek bilimin ulaştığı seviye bu seviyeli bilginin yanında birçok hakikatleri de gün yüzüne çıkarıyor.Bilimin ortaya çıkardığı hakikatleri ısrarla görmemezlikten gelen sözde ilim adamları,Bu yazımız özellikle sizlere ithaf olunur.

Uzay; insanlık tarihi boyunca bilinmeyen lerle doludur.Her devirde uzayla ilgilenen ilim adamlarının çalışmaları olmuştur. Bu çalış­malardan beklenen sonuçlar hiçbir zaman alınamamıştır. Fakat 20.yüzyılın son yarısında, uzaya ve özellikle Ay'a yapılan yolculuklar da, uzayla ilgili büyük mesafeler katedildi.Yüzyıllardır cevap bekleyen sorular, tek tek cevaplanmaya başladı. Uzay bilimcileri araştırmalarına devam ede dursunlar.Yüce yaradan Kutsal Kitabında...

"O, gökleri ve yeri hak ile yarattı,geceyi gündüzün üstüne sarıyor,gündüzü de gecenin üstüne sarıyor.Güneşi ve ay'ı emrine amade kılmış, her biri belli bir süreye kadar akıp gitmektedir.iyi bilki.çok güçlü ve çok bağışlayıcı olan ancak 0'dur".(Zumer-Ayet5)

Amerika'nın ünlü Newsweek dergisi Temmuz 1998 tarihli sayısında uzay bilimi ve bu bilimin Allah'a ulaştığı konusuna çok geniş bir şekilde yer verdi. 20.asrın astronomlarından olan Allan Sandage;" Bir ömür boyu uzayın, yıldızların sırlarının evrenin başlangıcını ve sonunu öğrenmek amacıyla bilimsel çalışmalar yaptı.

Daha önceleri ateist olduğunu söyleyen San dage,50 yaşında Allah'ı kabul etmek mecburiyetinde kaldım. Dünya'nın bilim yoluyla izah edile­bileceğinden çok daha karmaşık olduğu sonucuna iten ilmi çalışmalarım oldu, mev­cudiyetin sırrını ancak tabiatüstü mefhum ile anlayabiliyorum,diyor.



Güneş Sistemi:

Milyarlarca senedir aralıksız çalışan dev enerji santralimiz, güneş dünyamızdan yaklaşık olarak 150 milyon km uzaklıkta bulunmaktadır. Bilim adamları güneşin 5 milyar yaşında olduğunu ve 5 milyar yıl daha bizlere enerji,verebileceği kanaatindedir.

Güneş sistemimizin içinde bulunduğu Galaksiye Samanyolu adı verilmiştir. Galaksiler yıldız kümelerinin bir araya gelmesinden oluşmaktadır. Üç-Beş yıldızdan oluşan yıldız gruplarından yüzbinlerce yıldızın biraraya geldiği grupların biraraya gelmesiyle galaksiler oluşmuş oluyor. Galaksilerde yüz milyonlarca yıldızın bulunduğu tesbit edilmiştir. Bu yıldızılarm bü­yüklükleri, güneşle orantılandığında, güneşten yüzbinlerce kat daha büyüklükte oldukları bilinmektedir. Evrende, içinde milyarlarca yıldız bulunan milyarlarca galaksi bulunmaktadır.

Ne Dünyamızın güneş etrafında dönüşünde, ne güneşin Samanyolu içindeki seyehatinde, ne gezegenlerin hareketinde, ne samanyolunu mey­dana getiren milyarlarca yıldızın çeşitli hareket­lerinde ne de milyarlarla ifade edilen diğer galaksilerin nizam ve intizamında ne de,evrenin başka herhangi bir yerinde bir anlık bir şaşırma, yanılma ve bozulmanın görüldüğü vaki değildir. Bu insan aklına durgunluk verecek derecede ve akılla biraz zor izah edilebilecek noksansız bir nizamdır.

Samanyolunda herbiri kainat yaratıcısının kudret ve birliğine şahitlik eden 200 milyar yıldız bulunmaktadır. Güneşimiz bu yıldız lardan sadece bir tanesidir. Samanyolu ise kainatta şimdilik varlığı hesaplanan rakamla 100 milyar galaksiden ancak bir tanesidir.

Güneşimiz gezegenleriyle birlikte Samanyolu merkezi etrafında devamlı dönmektedir. Bu dönüş 280 km. hızla yapılmaktadır. Bu hızlı dönüşün bir turu 225 milyon senede tamamlanmaktadır. Buna uzay biliminde bir kozmik sene denmektedir. Şimdi akıl sahipleri düşünsün bir yıldız hem kendi ekseni etrafında dönmekte hemde gezegenlerini etrafında döndürürken diğer yandan da galaksimizin merkezi etrafında düzenli turlar atmaktadır. Yüce yaradan Kur'an-ı Kerim'de "Güneş de kendi yörüngesinde akıp gider. Bu; Aziz ve Alimin takdiridir. Ay içinde konaklar tayin etmişizdir.Sonunda eski hurma dalına dönüverir. Güneş aya ulaşmak düşmez. Gece de, gündüzü geçecek değildir". Her birisi , belli bir yörüngede yüzerler (Yasin: 38-38-40)



Muhteşem nizam:

Bir yıldızın yörüngesini bir dakika şaşır­masından başlamak üzere en küçük bir intizam­sızlık veya bir anlık şaşırma, kainatı başımıza yıkabilir,veya Güneşin gönderdiği enerji miktarında az bir azalma veya artma olması, dünya üzerinde hayatın sona ermesi demektir.Güneşin süratinde ve yörüngesinde bir saniyelik bir şaş­ma, güneşimizin yaşı olan 5 milyar sene içinde çok büyük karışıklıklara sebebiyet verebilirdi. Bünyesinde 200 milyar yıldız bulunan Samanyolu galaksiside darmadağınık olurdu.

Burda şu soruyu sorabiliriz,bu muhteşem nizamı kuran kimdir.Galaksileri,Yıldızları, Güneşi ve Gezegenleri belirli bir yörüngede tutan, bütün gök cisimlerini buyruk altında tutan kimdir.

"Muhakkak ki biz herşeyi bir ölçüye göre yaratmışızdır. (Kamer49/) Güneş de ayda bir hesap iledir".(Rahman - 5) Ayeti kerimeleri bizlere herşeyi apaçık anlatmaktadır.Şu halde bütün kainatı ince hesaplamalarıyla tanzim eden bir mühendisin varlığı zaruri hale gelmektedir. Bu mühendis, mevcudatın sahibi ve tek yaratıcısı olan Allah'dır. Kudret eli nasıl elektronları atom çekirdeğinin etrafında çeviriyorsa, gezegenleri güneşin etrafında ve güneşi de galaksi etrafında çevirmektedir. Kanımızdaki alyuvarları mevlevi gibi döndürerek hergün damarlarımızda kilometrelerce yol kat ettirdiği gibi, milyonlarca galaksiyi de, milyonlarca senedir, fırıldak gibi döndürmektedir.

Evrende cereyan eden bu muhteşem manzaradan ibret alan ilim adamlarından bir taneside Fizikçi John Polkınghorre’dir. "Tabiat Kanunlarının, kainatı meydana getirmek için akıllara durgunluk verici derecede ayarlanmış olduğunu fark ettiğimizde kainatı sadece meydana gelmiş olmak için meydana gelmediği, fakat arkasında mutlaka bir maksadın bulunması gerektiği fikrine kapılmadan edemiyorsunuz" diyor. Polkmghorre, evet Yüce yaratıcı boşu boşuna yaratmamıştır. Akıl sahipleri için büyük ibretler vardır. 16.yüzyılda yaşamış Filozoflardan Rene Descartes diyor ki: Her ilim doğruluk ve kesinliğinin ancak ve yalnız vahyi bilgiye bağlı olduğunu açıkça görüp anlıyorum. Öyle ki, onu bilmeden önce başka hiçbir şeyi tam olarak bilemezdiniz.Demek ki Allah'a dayanmayan ilim, ilim değildir.



Bilinmeyene Yolculuk ve Yok Olma:

Güneşimiz saniyede 2 km. hızla, Vega yıldızına doğru hareket etmektedir.Vega yıldızı Heravvles takım yıldızında bulunan bir yıldızdır. Bu hareket sadece güneşe mahsus bir hareket değildir.Dünyamızla beraber,bütün gezegenler ve yıldızlarda bu harekete iştirak ederler. Üzerin de yaşadığımız dünya hem, kendi ekseni etrafın da dönüyor, hem güneşin etrafında, hemde güneş sistemiyle beraber veya yıldızına doğru bir hareket halindedir. Vega yıldızına doğru yapılan bu yolculuk akla iki konuyu getirmektedir. Birincisi devamlı, yeni bilinmeyenler biliniyor, yani evren büyüyor. İkinciside, içinde bulunduğumuz sistem geçtiği noktadan bir daha geçmiyor. Burada düşünülmesi gereken konu nereye gidiyoruz?

Dünya üzerinde Yüce Yaradan'ın ecel kanunu bütün mevcudat için geçerlidir. Çünkü herşey fanidir, baki olan sadece Allah'dır. Bütün mevcudat fani olduğuna göre, her faninin de bir sonu vardır. Bunun uzaydaki sonucuda yok olan yıldızlardır.

Ömrünü tamamlayan yıldızlar, yoğunluklarını kaybederek önce büyüyorlar, akabinde de dağılarak bir kara delik şeklinde kendilerini yok ediyorlar. Bir yandan yok olan yıldızlara, diğer yanda da yeni yıldızların meydana geldiğine şahit oluyoruz. Burdan anlaşılıyor ki;. Doğum kanunu kainattaki bütün mevcudat için geçerlidir. Bu çerçevede güneşin ve dünyamızın da bir sonu olması gerekir. Yüce yaratan Kur'an-ı Kerimde: "Göğü,kitap dürer gibi, durduğumuz zaman, yaratmaya ilk başladığımız gibi, katımızdan verilmiş bir söz olarak onu tekrar var edeceğiz. Doğrusu biz bunları yaparız". (Enbiya: 104) Ayrıca "Ey insanlar! Rabbinizden sakının; şüphesiz o kıyamet gününün sarsıntısı çok büyük bir şeydir". (Hacc-1)

Bilim bu yok olmaya isim araya dursun, Yüce Yaradan kıyametin kaçınılmaz olduğunu ve muhakkak yaşanacağını bizlere bildirmiştir. Sonuç olarak deriz ki; Kainatta gördüğümüz bu harikula de sistemin bir sahibi vardır. Bu sistemin tesadüfen meydana gelmesi mümkün değildir.

Burada yine bir ayeti kerime bizlere ışık tutmaktadır. "Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelip gidişinde selim akıl, sahipleri için, ibretli deliller vardır. Onlar ayaktayken, otururken yanları üzerine düşünürler. Ve Rabbimiz, bunu boş yere yaratmadın, Sen yücesin, bizi ateşin azabından körü "derler. (Al-i İmran 190-191)

Yüce Allah bu ayeti kerimelerde akıl sahiplerine sesleniyor. Evrendeki bu muazzam nizamdan ancak selim akıl sahipleri ders alır. Ne kadar ilim adamıyım desen, nice araştırmalar yapsan fakat Allah'ı tanımıyor yada Allah'ı bulamıyorsan sende akıl yoktur, sen akıl sahibi değilsin.

Yüce Yaradan'ın bu muazzam nizamına bakarak, onun şanına yakışır şekilde kulluk etmeliyiz. Bizim kelimelerimiz onun yüceliğini anlat maya müsait değildir. Ancak O'nun kendini anlat tığı gibi anlıyor ve tekerür ediyoruz.

Sen Kur'an-ı Kerim'e çağ dışı diyen, Kur'an-ı Kerim irticai faaliyet olarak gören zihniyet; 1400 yıl önce evrendeki bu harkulade olayları ve düzeni bize bildirdi, biz ise onun bildikleri ni bugün bile anlayacak durumda değiliz. Bütün insanlığa şu soru sorulabilir. Kur'an-ı Kerim çağdaş mı, irticai mi? Yoksa Kur'an-ı Kerime bu iftirayı atanlara Al-i İmran süresinin 190 ve 191 Ayeti Kerimelere muhatap olanlar olarak deriz ki, elbette Kur'an-ı Kerim çağlar üstü namütenahi ilimlerle doludur, onu çağdışı olarak görenler, cahiliyye devrinin karanlığın dan beter karanlıklara düşmüşlerdir. Allah herkesi selim akıl sahibi yapsın.

Lafzî Muhkem yalnız anlaşılan, Kur’an’ın

Çünkü kaydında değil, hiçbirimizin mananın,

Ya açar nazm-i celilin, bakarız yaprağına,

Yahut üfler, geçeriz bir ölünün toprağın,

İnmemiştir hele Kur’an, bunu hakkıyla bilin,

Ne mezarlıkta okunmak, ne de fal bakmak için.

M. Akif Ersoy

Kaynaklar:

Güneş Sistemi Taşkın Tuna

Hak Dini Kur'an Dili

Elmalı Hamdi

Newsweek Dergisi
 

goNuL_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Ağu 2006
Mesajlar
551
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: BİLİM ALLAH'I BULDU...

ALLAH RAZI OLSUN KARDEŞİM ZATEN BU KADAR DELİL VARKEN HALA NASIL İNKARCI OLABİLİYOLAR ANLAMIYORUM RABBİM YAR VE YARDIMCIMIZ OLSUN İNANMAYANLARI DA TÜM GERÇEKLERİ ÖĞRENMEYİ NASİP ETSİN RABBİM HERKESİ HİDAYETE ERDİRSİN
 

Siyahgulsevdalisi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Haz 2006
Mesajlar
2,046
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: BİLİM ALLAH'I BULDU...

sözlerinize aminden başka kelime çıkmıyor temmenni olarak kardeşim...
 

carmelo89

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
14 Haz 2006
Mesajlar
452
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: BİLİM ALLAH'I BULDU...

Allah kuranda inanmıyanlar icin onların gözleri vardır görmezler kulakları vardır onla hakkı işitmezler onlar kör ve sagırdırlar demiştir gercektende bunca delilden sonra inanmamaları kuranın inanmayanlara yükledigi sıfatları(kör ve sagır) gercekten hak ettiklerini gösterir
allah razı olsun paylasımın icin kardeşim..B)
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt