Hz. Ümmü Seleme validemiz şöyle diyor: Allah Elçisi (asm) Hz. Peygamberin buyurduğunu işittim:
“Herhangi bir kula bir musibet isabet eder de:
اِنَّا لِلّٰهِ وَاِنَّٓا اِلَيْهِ رَاجِعُونَۜ
اَللَّهُمَّ اْجُرْنِي فِي مُصِيبَتىِ وَاخْلُفْ لِى خَيْراً مِنْهَا
“Şüphesiz biz Allah’ın kullarıyız ve muhakkak biz ona döneceğiz."
"Ey Allah’ım! Bu musibetten dolayı beni mükafatlandır ve onun yerine bana ondan daha hayırlısını nasip buyur.” diye dua ederse, mutlaka Allah Teala onu mükafatlandırır, önceki halinden daha güzel bir durum ona nasip eder.”
Ümmü Seleme validemiz devamla şöyle der:
“Ebu Seleme (yani kocası) vefat edince Rasulüllah aleyhissalatü vesselamın bana emrettiği gibi dedim. Allah Teala Hazretleri de bana, kocamın yerine ondan daha hayırlı olan Hz. Peygamberi nasip etti (beni ona aile etti).” (Müslim, Cenaiz, 3, 4)
Ümmü Seleme validemizin ilk eşi Ebu Seleme, Uhud Gazvesi’nde aldığı yaranın daha sonra nüksetmesi üzerine hastalandı. Ebu Seleme ölümü halinde hanımının kimseyle evlenmemesini istediyse de daha sonra bu görüşünden vazgeçerek ona mutlaka evlenmesini öğütledi, ayrıca kendisinden daha hayırlı biriyle evlenmesi için dua etti.
Ebu Seleme vefat edince (4/625) Ümmü Seleme validemiz kocasının ardından günlerce ağladı ve Resul-i Ekrem Efendimize (asm) ne yapması gerektiğini sordu, o da kocasından daha hayırlı birini eş olarak kendisine nasip etmesi için Allah’a dua etmesini söyledi.
Peygamber Efendimizden (asm) evlenme teklifi gelince, Ümmü Seleme validemiz bu teklifi olumlu karşılamakla birlikte, hem yaşlı hem de kıskanç bir kadın olduğunu, ayrıca çok sayıda çocuğu bulunduğunu ileri sürdü. Hz. Peygamber (asm) ona kendisinin daha yaşlı olduğunu, kıskançlığını gidermesi için Allah’a dua edeceğini, çocuklarına da sahip çıkacağını söyleyince, Ümmü Seleme validemiz evlenme teklifini kabul etti. (Müsned, 4/27-28; 6/307; Müslim, Cenaiz, 3, 4)
Muhammed (S.A.V) dedi ki: Şu üç şeyi söyleyip de Allah’ın kendisine yardım etmediği ve başlarına gelen musibeti daha iyisiyle telafi etmediği kimse yoktur.
1) İnna lillahi ve inna ileyhi raciun. (Biz Allah’a aitiz ve sonunda ona döndürüleceğiz)
2) Allahumme curni fi musibeti. (Allah’ım uğramış olduğum bu musibette bana ecir ver)
3) Ve ehlifni hayra min ha. (Allah’ım başıma gelen bu musibeti daha iyisiyle telafi et)
“Herhangi bir kula bir musibet isabet eder de:
اِنَّا لِلّٰهِ وَاِنَّٓا اِلَيْهِ رَاجِعُونَۜ
اَللَّهُمَّ اْجُرْنِي فِي مُصِيبَتىِ وَاخْلُفْ لِى خَيْراً مِنْهَا
“Şüphesiz biz Allah’ın kullarıyız ve muhakkak biz ona döneceğiz."
"Ey Allah’ım! Bu musibetten dolayı beni mükafatlandır ve onun yerine bana ondan daha hayırlısını nasip buyur.” diye dua ederse, mutlaka Allah Teala onu mükafatlandırır, önceki halinden daha güzel bir durum ona nasip eder.”
Ümmü Seleme validemiz devamla şöyle der:
“Ebu Seleme (yani kocası) vefat edince Rasulüllah aleyhissalatü vesselamın bana emrettiği gibi dedim. Allah Teala Hazretleri de bana, kocamın yerine ondan daha hayırlı olan Hz. Peygamberi nasip etti (beni ona aile etti).” (Müslim, Cenaiz, 3, 4)
Ümmü Seleme validemizin ilk eşi Ebu Seleme, Uhud Gazvesi’nde aldığı yaranın daha sonra nüksetmesi üzerine hastalandı. Ebu Seleme ölümü halinde hanımının kimseyle evlenmemesini istediyse de daha sonra bu görüşünden vazgeçerek ona mutlaka evlenmesini öğütledi, ayrıca kendisinden daha hayırlı biriyle evlenmesi için dua etti.
Ebu Seleme vefat edince (4/625) Ümmü Seleme validemiz kocasının ardından günlerce ağladı ve Resul-i Ekrem Efendimize (asm) ne yapması gerektiğini sordu, o da kocasından daha hayırlı birini eş olarak kendisine nasip etmesi için Allah’a dua etmesini söyledi.
Peygamber Efendimizden (asm) evlenme teklifi gelince, Ümmü Seleme validemiz bu teklifi olumlu karşılamakla birlikte, hem yaşlı hem de kıskanç bir kadın olduğunu, ayrıca çok sayıda çocuğu bulunduğunu ileri sürdü. Hz. Peygamber (asm) ona kendisinin daha yaşlı olduğunu, kıskançlığını gidermesi için Allah’a dua edeceğini, çocuklarına da sahip çıkacağını söyleyince, Ümmü Seleme validemiz evlenme teklifini kabul etti. (Müsned, 4/27-28; 6/307; Müslim, Cenaiz, 3, 4)
Muhammed (S.A.V) dedi ki: Şu üç şeyi söyleyip de Allah’ın kendisine yardım etmediği ve başlarına gelen musibeti daha iyisiyle telafi etmediği kimse yoktur.
1) İnna lillahi ve inna ileyhi raciun. (Biz Allah’a aitiz ve sonunda ona döndürüleceğiz)
2) Allahumme curni fi musibeti. (Allah’ım uğramış olduğum bu musibette bana ecir ver)
3) Ve ehlifni hayra min ha. (Allah’ım başıma gelen bu musibeti daha iyisiyle telafi et)